ASKON bankalara karşı
Fotoğraf: Envato
Gazetelerdeki habere göre ASKON (Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği) Genel Başkanı Mustafa Koca, dernğin ekonomi raporunu tanıttığı basın toplantısında banka kârlarına vergi konmasını istemiş.
Sanayicilerin finans kurumlarına yönelik tavrı ilginç bir konudur. İngiliz iktisatçısı Keynes, 1936’da yazdığı kitabında faiz haddinin yatırımları kıstığı, ve bunun da kapitalist ekonomileri iktisadî daralmadan çıkmasını zorlaştırdığı tespitinden hareket ederek rantiyeleri asalak olarak tasvir etmişti. Keynes Avrupa’da sosyalist devrim ihtimalinden duyduğu endişe ile, yüksek işsizliğe yol açan etkenleri kaldırmaya kafa yoruyordu. Sosyalizm tehdidinin ve Keynes’in telkinlerinin etkisiyle İkinci Dünya Savaşından sonra merkez ülkelerinde devletler bankaların faaliyetlerini sıkı denetim altına aldı.
Sonra merkez ülkelerinde 1980li yıllarda sınıflar arası denge emekçilerin aleyhine değiştiğinde bankaların faaliyetleri üzerinde kısıtlamalar kaldırıldı, banka faaliyetleri serbestleştirildi. Türkiye’de de 1981 yılında bankaların mevduat ve kredi faiz hadlerini tespit serbestisi tanındı. Bankalar kredi faiz hadlerini artırınca sanayicilerin kredi maliyetleri birden arttı. TÜSİAD’ın o yıllarda durumdan memnun olmadığı hatırlanır. Sanki sanayici sermayedarların menfaatleri ile finans sermayedarlarının menfaatleri çelişiyor gibi göründü, bu yollu tahlilller yapıldı. Ancak bu geçici bir sıkıntı idi. Sanayiciler kredi maliyet artışını askerî rejimin işçilere, sendikacılara uyguladığı baskı sayesinde işçilerden çıkardı. Finansal serbestleşmenin uygulandığı bütün ülkelerde sanayici firmalar, madenci firmalar vs. yani ‘reel sektör’ firmaları, sermayelerinin bir kısmını finans kurumlarına geçirerek, üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına, finans kurumlarından temin ettikleri kazançlarını kattılar.
ASKON başkanı neden banka kârlarına vergi konmasını ister? Neticede sanayici kârı ile, ticarî kâr ile, diğer hizmet şirketlerindeki kâr ile bankanın kârı arasında nitelik yönünden bir fark yoktur. Finans sektöründe kâr oranları sanayi sektöründekini aşıyor ise, sanayi sermayesinin bir kısmının finans sektörüne kayarak kâr hadlerini dengelemesi gerekir. ASKON mensupları itikadî sebeple, banka kârları faizden temin edildiği için, bu sektörde hissedar olmaktan imtina edebilir. Ama bu, kârın her sektörde kâr olduğu, ve sermayenin sektörden sektöre kaymakta hür olduğu gerçeğini değiştirmez.
Ekonomide kârlar göze batıyor ise, kârları sınırlamanın yolu, işçi ücretlerini ve emekçilerin gelirlerini artırmaktır. Emekçilerin ücretleri ve maaşları arttığında, kâr, kira ve faiz gelirleri azalır. Kâr, kira ve faiz gelirleri arttığında da emekçilerin geliri azalır. Yoksulluğu da başka çerçevede tartışmak beyhudedir.
- İstanbul seçimi, sazan sarmalı ve Zana’nın trajedisi! 29 Mart 2024 19:51
- Solun ayarını seçimler mi bozuyor, yoksa ayarlar bozuk mu zaten? 09 Temmuz 2023 04:40
- Sosyalistlerin muaf olma hali ya da kaybeden sadece "Burjuva muhalefeti" mi?! 25 Haziran 2023 01:55
- Yenilmek de direnerek olsun, teslim olarak değil! 21 Mayıs 2023 04:40
- 1 Mayıs notları ve 14 Mayıs imkânı 07 Mayıs 2023 02:19
- Tarihi seçimler ve solda sekterlik halleri 30 Nisan 2023 04:17
- ‘Ayşe Teyze’ler, Mahirler varken, seccade konsolidasyonu yeter mi? 09 Nisan 2023 04:56
- Ayhan Bilgen’in ‘yapıcı muhalifliği’ ve bir tür ‘itirafçılık’ hali! 02 Nisan 2023 04:48
- Şapkadan çıkan Erbakan ile ‘bize pusu kurdular’ diyen pusucu nereye koşuyor? 26 Mart 2023 04:40
- 20 Mart’a denk düşen ‘tesadüfler’ ve bir zorunluluk 22 Mart 2023 04:49
- Değişim enerjisi, kuyudaki Akşener ve ‘kazanacak aday’a ilişmek! 12 Mart 2023 10:16
- Yarattığı enkazın altında kalan Akşener’in tarih bile olamama hali! 05 Mart 2023 04:53