23 Mayıs 2013 10:04

Dr. Necati Özdemir'e saygılarımla

Her şey 2011 yılının ekim ayında başlamıştı. 2012 nisan ayı gibi bitti. Neydi başlayıp biten?

Efendim sol ayağımda şiddetli ağrı, parmaklarda morarma. Hızla kangrenleşme. Herkes gibi alanında uzman bir hastaneye gittim. Sağolsunlar teknolojinin tüm olanaklarını kullandılar. Sonuç: Başa bela bir damar hastalığı Burger teşhisi artı eklem romatizması. Ömür boyu dikkat ve rapora bağlanmış ilaçlar. Tamam da doktorlara sordum: Mikro cerrahinin bu kadar ilerlediği bir çağda hele bilgisayarlı bir sürü makinenin olduğu hastanelerde tedavisi yok mu?

Yanıt: kısa ve net, Yok. Ne olacak dedim? (Oğlum yanımda idi) Verdiğimiz ilaçları kullanacaksın, sigarayı unut, bünyeden bünyeye değişmekle birlikte belki bir noktada durur. Duracak olan ne? Ayağın kesilmesi?? Nasıl yani, Belki bir iki parmağın kesilmesiyle ilerleyişi dururmuş. Bazen kesile kesile ayaklar bacaklar gidebiliyormuş.

Bünyeye bağlı olmakla birlikte tek suçlu sigara dediler. Boynumuzu eğdik eyvallah deyip çıktık hastaneden. 15 yıl önce varis ameliyatı olan ve o günden sonra varisle sorunu olmayan ben, soluğu ameliyatımı yapan Dr. Necati Özdemir’in muayenehanesinde aldım. Elimde bir sürü tahlil sonuç vs. Hikayemi dinledi. Hemen başlarsak iyileşebilirsin dedi. Tek dikkat edeceğimiz şey romatizma. Aylardır yatay vaziyette duramayan ben (Kaç geceler ayakta uyuduğumu ben bilirim) ikinci seanstan sonra ağrılardan kurtulmuştum. On seanslık tedavi sürecinden sonra hastalığım geriledi ve fotoğrafta gördüğünüz hale döndüm. Değil ayakkabı giymek araba bile kullanamıyorken, (Özellikle sol ayağımın parmakları yara içindeydi) şimdi hiçbir şeyim kalmadı.

Peki Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Sayın Abdullah Demirbaş’ın hapishaneden neden çıkarıldığını biliyor muydunuz? Tedavisi mümkün olmayan bacaklarda kan dolaşımı olmaması nedeniyle oluşan bir hastalık nedeniyle... Tedavi sürecimde bir gün Abdullah Bey’le karşılaşınca şaşırmıştım ve açık söyleyeyim üzülmüştüm. Süreç içinde olumlu gelişmeler olduğunu öğrenince seviniyordum ki Necati Bey’in sinirlendiğine de şahit olmuştum. Efendim tedaviye cevap verince Abdullah Bey belediyede yapacak çok işler var deyip gitmiş. Başkan her şeyi bir kenara bırakıp tedaviyi sonuçlandırana kadar kadar kendisine bakması lazım, ama o  aklı halkında kendini biraz iyi hissedince atlayıp gidiyor diyordu. Uzatmayayım, şimdi Abdullah Bey kendi ağzından ve videolarla nasıl tam olmasa da iyileştiğini anlatıyor. Bu linklerden izleyebilirsiniz. http://www.youtube.com/watch?v=Ax3NQH7Pg58
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=W125wVhLhNQ  

Yalnızca bu kadar değil. Bir çok yaşlı genç hastayla tanıştım. Neredeyse hepsiyle aynı şeyleri söylüyoruz. Hele Ferdi Tayfur mevzuu bir film bile olur. Kendisi ile de konuştum. Necati Bey tedavi süreçlerinin videolarını gösterdi pes dedim pes.
Sordum kendisine bunun sırrı ne? Koskoca devlet devletin koskoca Prof.ları neden bu tedavileri hastanelerde uygulamıyorlar? Yanıt gayet basitti.

Tıbbın, sağlığın endüstrileşmesi. Doktorluğun mühendislik olarak algılanması ve algılatılması. Sağlığın ticarileştirilmesi ve milyon dolarlık makineler. Sonuç bu sistemde her şey kâr esaslıdır. Para-meta-para ilişkisi, burada para-sağlık-para olarak dönüşüme uğramak zorunda kalıyor. Unutmayalım ki insanların makinelere ve onları kullanan mühendislere doktor denen bir dünyaya değil, İnsana odaklı doktorlara ihtiyaçı var.  Genellikle beyaz önlükleriyle görmeye alışık olduğumuzdan farklı bir fotoğrafını kullanmak istedim. Kendisi halk ozanı olarak müzikle uğraşıyor. Bir gün de müzikle ilgili yazmak umuduyla... Ben böyle bir doktor tanıdığım için mutluyum. Kendisine saygılarımı sunuyorum.

evrensel.net

Özcan Yaman

Dr. Necati Özdemir'e saygılarımla
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et