17 Kasım 2012 11:35

Ava gidenin hali

Ava gidenin hali

Fotoğraf: Envato

Paylaş

68’inci günündeyiz… Dün itibariyle dinlediğimiz son açıklamasında, “yanlış yöntemdir” diyordu Başbakan. “Açlık grevleri yoktur” demedi ama. 67 gün sonra artık açlık grevlerinin varlığını kabul etmiş olması, eh, hakkını verelim ki, onun açısından baş döndürücü bir gelişme sayılır!
Evet, iki ay sekiz gündür sürüyor açlık eylemi. Sadece ‘içeride’ değil. Kürdistan’ın mücadele merkezlerinde özellikle; gece gündüz, sokak ev karışmış biribirine, her saat, her an, her yer ‘açlık’ ve direnişle soluk alıp veriyor. Yürekler krişte. Gelebilecek bir kara habere kilitlenmiş kulaklar, bu kez kaybetmeyelim canları diye…  
“Önce kimi kaybedeceğiz?” sorusu umudun, direnişin rüzgarına karışırken bir yandan, bu ölümüne akan süreçte daha şimdiden kaybetmeye başlayanın kim olduğu ortaya çıktı bile. İçerde dışarıda ezilemeyen bir halk direnişini kenara koyalım. ‘Anadilde savunma’ meselesine dair gelişmeler bile şimdiden göstermektedir ki, Kürtlerin başına örülmeye çalışılan her çorap, dönüp örenlerin başına geçiyor. Ava giden bir kez daha avlanıyor.
Şu KCK operasyonları öncesi ‘anadilde savunma’ böylesine canlı bir talep miydi? Değildi.  Şimdi? İki yıldır sürdürülen operasyonlarda siyasetçi, hukukçu, gazeteci…binlerce kişiyi içeri tıkarsan, bu talebi de kucağında bulursun işte! Bugün, güdükleştirilmiş de olsa hükümetin yanıt vermek zorunda kaldığı işte bu taleptir. Evet, tercüman parasını tutukluya ödeterek bir ‘kamu hizmeti’ niteliğinden özellikle uzak tutulmuş bir düzenleme bu. Ve adeta Kürtçe savunmayı para cezasına tabi kılma anlamını da içermekte. Ama buna rağmen açılmış bir gediktir. Hükümetin en sevmediği şey başına gelmiştir. Talebe yanıt verme zorunda kalmış, “karizmayı” bir kez daha çizdirmiştir!
Bakmayın siz, “efendim biz zaten bu düzenlemeyi yapacaktık, açlık greviyle ilgisi yok” demelere. Evet, tek başına açlık grevlerinin sonucu değil, açlık grevleri biraz hızlandırdı süreci. Ne fark eder ama; KCK duruşmalarında başlatılan ve yargı sürecini kilitleyen Kürtçe savunma mücadelesidir bu düzenlemeyi yapma zorunluluğu. Yani? Kürt siyasetini bastırmaya çalışırken, Kürtlerin yeni bir mevzii mücadelesi ve kazanımıyla karşılaşılmıştır.
Durum budur ve bu durumun sözgelimi ilgili Komisyon üyesi ve CHP’nin Türk milliyetçisi yıldızı Emine Ülker için anlamı ise o bilindik ezberdir yine: “Anadilde savunma tasarısı bölücüdür” ! ‘Yeni CHP’nin o “sakin gücü” Emine Hanım’ın içinden geçen fırtınaları varın tahmin edin artık. Yeterli değilse, titrinde Kemalist, Ulusalcı, Hukukçu yazan genç bir Prof.’un konuya ilişkin şu feveranını dinleyin: “Anadilde savunmanın hukuki hiçbir yanı yoktur. Zira hukuken, Türkçe bilmeyenlere tercüman tutulma hakkı zaten vardı. ‘Anadilde konuşacağım’ diyor. Amaç siyasidir.”
Ha şunu bileydin sayın Neo Milliyetçi! Amaç elbette ki siyasidir! Mevcut hukuki çerçeveye sığmayan bir siyasal realiteyle karşı karşıyasınız. Hukuki çerçeveniz, söz konusu realitenin sosyal siyasal gelişmişlik düzeyini kapsayamıyor işte. Eskimiştir. Krizdedir. Bu kriz, ‘Türk’ kimliğinizin de krizidir aynı zamanda. Kürtler, Türk kimliğinin dayatıldığı mevcut hukuki statükoya sığmıyorlar. Ve bunu siyasal mücadele konusu yapıyorlar doğal olarak. Anadilde savunma hakkı mücadelesi de öyle mahkemece anlaşılmak meselesi değil yani. Siyasidir tabii ki. Bu gerçeği anlamanız için tercümana mı ihtiyacınız var?
Aşılmış, geçilmiş bir paradigmanın kodlarıyla konuşmaya, Kürtleri bu paradigma içinde anlamaya, algılamaya çalışmak, nafiledir. AKP de aslında bu paradigmanın revizyonistidir. ‘Yeni inkarcılık’la eski paradigmayı revize edip esasını sürdürme amacındadır. KCK operasyonlarıyla Kürtlerin siyasal temsiliyetini kırmak istedi. Oysa demiştik ya, maddenin korunumu kanunu gibi, bunu yapmaya çalışırken yeni mücadele talep, biçim ve mevzileriyle baş başa kaldı.
Siyasette av ve avcılık oyunlarına çok meraklı olanlar, tarihe av olmak dışında hiçbir şanslarının olmadığını anlayabilecekler mi acaba? İhtimal o ki, bunu anlayamadan avlanıp, tarihin çöpüne karışacaklar…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...