Olmak nedir?
Kemâlet…
İnsan ı kâmil olmak…
Bir derstir…
Yoktan, yoksulluktan karılmışlıkla var etmek kendini, ürete ürete boyutlanmak, yücelmek…
Ama hep en yalın, en yoksul, en yoksunun ahlakıyla, varoluşuyla kalabilmek, kendisini hiç kaybetmemek…
Bir öğretidir..
İnsanın fazlalıklarından kurtulabilmesi, sadeleşmesi ve hep eksik hissetmesi kendisini…   
Neşet Ertaş böyledir işte!
Böylesi bir derstir…
“Gara suratlı bir garip” olmaktan hiç vazgeçmeyen…
“Ozan, söylenecek türkünün hizmetkârıdır”, “Garibim, ayaklarınızın turabıyım” diyerek yücelen bir deryadır…
Kendisini halktan ayıracak hiçbir iltifata yüz vermemesi bundandır.
Demirel türünün başında bulunduğu bir devletin sanatçılığını reddedişi ne de güzel yakışmıştır bu soylu ‘garip’e…
O halkının, gariplerin ozanıdır zira…
En büyük ödülü de bu değil midir zaten!
İşte ‘Bozkırın tezenesi’ olmak, böyle bir insanlık hikayesi ve insan olma dersidir…
Bu dersten geçme halidir, Neşetleşmek!
Zordur…
Kâmil olmak zordur...
Neşetleşmek zordur…
Ve, çok ama çok değerlidir.
‘Garip’ Neşet;
Sıradan yaşadı…
Çok üretti…
Hep doğru yerde kaldı…
Yoksul hayatların üç dönümünü de bir yaşamda çığırdı:
“Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm…”
Üçünü de gördü, tanıdı, yaşadı...
Döngü tamamlandı…
Göçtü gitti…
Artık “ezelden ahire” anılacak bir efsanedir Neşet Usta…

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et