Katilin biri Kürt raporu yazıyor

Akşamın alacakaranlığı savaş yorgunu kentlerin üzerine çöküyor, sokaklar sessizleşiyordu.
Boşalan caddelere, askeri araçlar…
Polis arabaları egzozlarından uğultular kusuyordu.  
Sokakların sustuğu saatlerde kurşunlar konuşuyor…
Bazen dağın içlerinde makinelerinin tıkırtısı duyuluyor…
Yamaçlar aydınlatma fişeklerinin ateşi ile parlıyor…
Havan toplarının serseri mermileri gecenin böğrüne saplanıyordu.
Şehirleri hayaletler kuşatıyor…
Evler basılıyor…
Kapılar kırılıyor.
Çığlıklar yükseliyor.
Birileri sürüklenerek götürülüyor.
Meçhule bir yolculuk başlıyordu.
Biliniyordu.
Gittikleri yerde kollar bacaklar parçalanacak.
Günlerce, haftalarca, aylarca bir haber çıkmayacak.
Geridekiler işkencehanelerin önünde nöbet tutacak.
Bazen kovulacak…
Bazen dövülecek.
Bazen kendileri de kurban olacak, içeri alınacaktı.
Dahası, götürülenlerden bir bölümü bir daha geri dönmeyecek…
Mezarları bile söylenmeyecekti.
Gem azıya alınmıştı.
Bazen gece de beklenmiyordu.
Gün ışığında çarşının orta yerinde…
Herkeslerin gözü önünde katiller ortaya çıkıyor, hedefteki kişiyi oracıkta öldürüp bir başka cinayete korumalar eşliğinde intikal ediyordu.
Cinayetlerde, işkence de ölenler kırsalda çukurlara atılıyor, üzerleri kamusal toprakla örtülüyordu.
                                                   ***
Kaç insan…
Kaç can öldü?
Kaç ocak…
Kaç aile kayıp haberleriyle söndü?
Kaç ana yüreği evlatlarının bulunamayan ölüleriyle taştan mezara döndü?
Nasıl da acılı…
Korkulu…
Cani günlerdi.
Otomatik silahlar takırdıyor…
İşkencehaneler tam mesai yapıyor…
Bir oda çığlıklarla yıkılıyor…
Bir başka oda da katiller şerefe kadeh kaldırıyor…
Haraçtan, uyuşturucudan gelen hasılatlar paylaşıyordu…
Sonra yıllar geçmişti.
Kayıplar hâlâ kayıp…
Anaların evlat acısıyla dolu yürekleri hâlâ ateşlerle yanıyordu.
Ve bin operasyoncu şeflerden birisi rezidansa dönüştürülen hapishanede Kürt raporu yazıyordu; Kendi kazdığı mezarları yazmak yerine…
Bu yüzden demek lazım ona;
Yazacaksan kayıp…
Faili meçhul mezarları…
Kanlı işkencehaneleri...
Haraçları, Afganistan’dan çıkan zehirlerin paylaşım hatıralarını yaz.
Yazacaksan;
İtiraflarını yaz.
Hiç değilse bir dönemin kanlı tarihi ibretle okunur…
Hiç değilse evlatları canlı olarak ellerinden çalınan analar, çocuklarının mezarlarına sarılarak avunur.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et