11 Aralık 2014 12:33

Hayalimizdeki gibi mi?

Hafta içinde kendilerine nöbetlerden ve asıl görevleri olmamasına rağmen yaptıkları onca işten vakit ayıramıyorlar. Asistanlar da onlar da bir şeyler öğrenme çabasındalar ama eğitim öğretimden çok angarya iş yapıyorlar. Yaptıkları işin karşılığını alamamaktan şikayetçiler, yalnızca 330 lira maaş alıyorlar

Paylaş

Elif KANLIOĞLU
Mersin Üniversitesi

Tıp fakültesi hemen her lise öğrencisinin hayalidir. Çoğu lise son sınıf öğrencisinin büyük umutlarla olmak istediği hekimlik, iyi bir geleceğin garantisidir! Peki henüz lise sıralarında, eğitim sisteminin bize geleceği garanti ve rahat meslek olarak sunduğu hekimlik son dönemde neden sıkça grevlere konu oluyor? Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan asistan hekimlerin geçtiğimiz günlerde; çalışma şartlarının düzeltilmesi ve çalıştıklarının karşılığının zamanında ve tam olarak ödenmesi gibi başlıca taleplerle başlattıkları eylemin etkisi hala devam ediyor. Biz de tıp fakültesindeki öğrencilerle asistanların grevi ve gelecekten beklentileri üzerine sohbet ettik.

EKSİK KAPATMAK

Kadın doğum bölümünde intern doktor olarak görev yapan Ersin Aslan’a çalışma koşullarını soruyoruz. İnternler için belli bir görev tanımı yokmuş. Asistanların verdiği her türlü işi yapıyorlar. İşleri dikiş atmak, iğne yapmak ve kan almakla sınırlı olmalıyken, geriye kalan tüm işler de onların üzerine kalıyor. Kendi işini, kelimenin tam anlamıyla ‘eksik kapatmak’ olarak tarif ediyor. Bu şekilde çalışmak çok zor oluyormuş onlar için. Hafta içinde kendilerine nöbetlerden ve asıl görevleri olmamasına rağmen yaptıkları onca işten vakit ayıramıyorlar. Asistanlar da onlar da bir şeyler öğrenme çabasındalar ama eğitim öğretimden çok angarya iş yapıyorlar. Yaptıkları işin karşılığını alamamaktan şikayetçiler, yalnızca 330 lira maaş alıyorlar. Anlattıkları bizi şaşırtmıyor. Asistanların ve intern doktorların asıl iş yüklerinin sebebini merak ediyoruz. 
İş yükleri bölümlerinin hocalarına göre değişirken hocalarının dünya görüşüne göre de değişiyormuş. 
Kimi hocaları eğitime önem verip bir şeyler öğretme çabası içinde iken kimi hocaları sadece kendi işlerini yapıp getir götür ve evrak işlerini öğrencilerine yıkıyorlarmış. Bu durumda da asistanların yükü oldukça artıyor.

PRATİK YAPMIYORUZ

Ersin’le konuşmamız sırasında kadın doğum bölümünde asistan doktor olan Samet Kırat sohbetimize dahil oluyor. Samet’in anlattıkları da hekimlerin greve çıkmalarının haklılığını gösterir nitelikte. Şehrin en kalabalık hastanelerinden birinde çalışıyorlar ve doktor sayısı hasta sayısını karşılamıyor. Kendi bölümünde 9 asistan var ve hekim dışı tüm personel işleri bu asistanlar üzerinden yürüyor. Sorunun kendilerinin çözebileceği bir sorun olmadığını ve hükümetin çözmesi gerektiğini belirtiyor.
Tıp fakültesi 5. sınıf öğrencisi Leyla Bashirova’ya aldıkları eğitimin yeterli olup olmadığını soruyoruz. 

Ezbere dayalı eğitimden dert yanıyor, neredeyse hiç pratik yapmıyorlarmış. Böylesi dönemlerde en çok öğrenci topluluklarının olmamasının eksikliğini hissediyor Leyla. Türkiye geneli bir toplulukları var fakat taleplerini karşılar nitelikte değil.

Bilimsel çalışma yapmaları gereken intern doktorlardan asistanlara herkes sistemden muzdarip. Hastaların tedavilerinde ihmalleri olmakla suçlanan hekimlerin, bu koşularda sağlıklı kalabilmeleri bile başarı gibi görünüyor.


 KENDİ SAĞLIĞINDAN VAZGEÇİYOR

En büyük sıkıntıları personel eksikliği. ‘Yeterli sayıda personel olsa ne asistan bu kadar evrak işi yapar ne de biz bu kadar angarya iş yaparız.’ diyor. Çalışma koşulları çok zor. Sabah 8’de başlayan mesailerinin 5’te bitmesi gerekirken sıklıkla 7 ‘yi buluyor iş çıkışları. Hele nöbet varsa vay hallerine. Aralıksız 33-36 saat çalışmak zorunda kalıyorlar.  Özetlemek gerekirse hastayı tedavi etmesi gereken bir doktor, çoğu zaman 2 gün uykusuz kalarak işini yapıyor, kendi sağlığından vazgeçiyor yani

 

ÖNCEKİ HABER

Dikmen Vadisi ihalesi protesto edildi

SONRAKİ HABER

Pertek'te kuduz alarmı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...