6 Aralık 2014 12:38

Bir Kadın Hayatını Kaybediyor Bir Kadın Mücadeleye Katılıyor

Devletin ihmalkârlığının, kadına yönelik şiddeti önleyici yasalarının kağıt üstünde kalışının ve katillere ‘aferin’ diyen ceza indirimlerinin sürmesinin biz kadınları öldürdüğü geçeğiyle bir kez daha yüzleşerek oradan ayrılıyoruz.

Bir Kadın Hayatını Kaybediyor Bir Kadın Mücadeleye Katılıyor

Gamze KARAASLAN
Firdevs Vanlı. 37 yaşında kaybettiğimiz kız kardeşimiz. Geçtiğimiz haftalarda boşanmak istediği eşi tarafından 13 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Yerimizde duramıyor, Kayseri Kadın Dayanışma Derneği olarak yine sokağa atıyoruz kendimizi, “Kadınların kaderi ölüm değildir” demek için.
Firdevs için sokağa çıktığımızı duyan Firdevs’in annesi Havva teyze bizimle görüşmek istiyor. Gidiyoruz. Bizleri görünce sarılıyor “iyi ki varsınız” diyor. Kızını kollarında kaybetmiş bir anne. Tekrar tekrar yaşıyor o anı bizlere anlatırken ve biz de yaşıyoruz, gözlerimiz doluyor öfkeyle.
“Keşke” diyor, “Keşke daha önce yaşadıklarına karşı sesimi çıkarsaydım, şikâyetçi olsaydım, kızıma sahip çıksaydım” diye devam ediyor. Kızını kaybedişini kendisine bağlıyor. “Firdevs en sonunda dayanamadı ‘Anne ben ayrılacağım’ dedi. O günden sonra da köşe bucak kaçtı.”
Ölümün peşinde olduğunu bildiği için bir süre çocuklarından uzak, kaçak göçek yaşıyor Firdevs. Yaptığı başvurular sonucu çıkan “sahte” koruma kararının korumadığını Havva teyze bize bir kez daha hatırlatıyor: “Devlet nasıl devlet ki, öldürüleceğini bile bile yavrumu korumadı, bu nasıl koruma kararıymış” diyor.
Üstelik olay gerçekleşmeden bir kaç saat önce karakolu arayıp güvende olmadıklarını, evlerinin etrafında gezindiğini söylemeleri karşısında aldıkları cevap “sabah dilekçenizi verin” oluyor. Bu nasıl bir cevaptır, bu nasıl rahatlıktır diye soruyor insan. “Biz sabahı görebilecek miyiz o akşam bunun derdindeydik, göremedik de zaten” diyor. Devletin ihmalkârlığının, kadına yönelik şiddeti önleyici yasalarının kağıt üstünde kalışının ve  katillere ‘aferin’ diyen ceza indirimlerinin sürmesinin biz kadınları öldürdüğü geçeğiyle bir kez daha yüzleşerek oradan ayrılıyoruz.
Havva teyze ise bizleri uğurlarken “iyi ki varsınız, ben de artık sizinleyim” diyor. Bir kadın hayatını kaybediyor, bir kadın mücadeleye katılıyor. Keşke kaybetmeden kazansaydık diye geçiriyoruz içimizden. Ölümleri yaşamadan birleşsek, sessiz kalmasak, korkularımızdan kurtulsak; el ele, kadın kadına gelsek üstesinden bütün zorlukların. Her gün birilerinin karar verdiği hayatlarımızı onların ellerinden çekip almak için daha kaçımızın ölmesini bekleyeceğiz?
Katiller “öldürme hakkımı kullandım” sözünü artık rahatça kurup üstelik böyle bir haklarının olduğunu düşünebiliyorken, Aile Bakanı Ayşenur İslam şiddet uygulayanlara yalnızca ‘elleri kırılsın’ demekle yetiniyorken bir şeyin farkına çok net varabiliyoruz: Biz ayağa kalkmadıkça, yan yana gelmedikçe, birleşip güçlenmedikçe, kimse bizi düşünmeyecek. “Hak verilmez alınır” sözü aslında çok şey ifade ediyor kadınlar için. Hep söylediğimiz gibi “Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var”!

ONLARIN ÖLDÜRME HAKKI BİZİM YAŞAM HAKKIMIZ
Firdevs Vanlı’yı koruma kararına rağmen sokak ortasında 13 bıçak darbesiyle öldüren Fatih Vanlı “Öldürme hakkımı kullandım. Böyle bir hakkı yeni öğrendim” demişti. Kadınların yaşama hakları ellerinden tek tek alınırken katillere “öldürme hakkını” tepe tepe kullandıranlara inat, bu davayı takip edeceğiz. 19 Ocak Pazartesi günü Kayseri Adliyesi’nde olacağız. Bütün kadınları Firdevs'e yani yaşam haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Evrensel'i Takip Et