02 Aralık 2014 18:57

‘Ona en çok yakışan ‘Rengbêj’di’

Yaşar Aslan, 22 yıldır dört duvar arasında. O tutuklandığında bazı kardeşleri henüz doğmamış, bazıları ise daha okul çağında bile değildi. Kim bilir daha neleri neleri o dört duvar arasında karşıladı, yaşadı, öğrendi, deneyimledi Yaşar Aslan. Aslan, hiç bir şeye ve hiç kimseye, hiç bir şeyin minnetini etmemiş, çoğu hapislikte geçmiş bir ömrün direngen öznesi...

Paylaş

1992 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken PKK’ye katılan 1993 yılında tutuklanan Aslan’ın daha yayınlanmamış, yayına hazırlanan daha bir çok eseri var. Dağlarda geçen anılarını, güçlü bir edebi dille anlatan Aslan, kitabın adının neden “Rengbêj” olduğunu da anlatıyor kitabında. Aslan’ın Rengbêj, dediği kişi dağlardan bir arkadaşı:  “O uçurumun başında duran arkadaş, bir ressam gibi, bir renk uzmanı gibi yaşamı yansıtıyordu. Öyle bir renk uzmanı ki, tüm boyalarını karıştırıp mutluluğun ve hüznün resmini yapar gibiydi. Bir dengbêjdi, sesleri bir ahenk içinde, boncuk gibi dizerdi... Kur’an’ı hatim indirir gibi okurcasına konuşuyordu, öyle bir vecd hali vardı. Şiir gibi konuşuyordu. Bir öykücüdür, dersen değil; dengbêj, dersen değil, ona en çok yakışan “Rengbêj”di.” (Kürtçe’den çeviri: B.A.)

Aslan Rengbêj’i, Rengbêj’e hayranlık uyandıracak bir incelikle anlatıyor. Gazeteci-yazar Medeni Ferho’nun önsözüyle çıkan Rengbêj’de Ferho, Aslan’ın kitabında anlaşılır bir dille folklorik renkler ve maddi kültürle, manevi kültüre el attığını; kitabının bir yanının psikolojik bir yanının da kompleks olduğunu ifade ediyor. Öğrenmek, fark etmek ve algılamaktır, diyen Ferho, Aslan’ın öyküleriyle öğreten bir ayna olduğuna dikkat çekiyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Osman Çetin Deniztekin uğurlandı

SONRAKİ HABER

Durbaş’ın tedavisi sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...