16 Kasım 2014 03:20

İhanetin fotoğrafı

DNR seçimleri günü bir grup uluslararası gözlemci ve gazeteci heyeti ile birlikte eyaletin Khartsızsk ile İlovaysk kentleri arasında seyrederken, programda olmamasına rağmen rehberimiz Dima doğaçlama bir karar vererek bizi beklenmedik bir yere doğru götürüyor.

Paylaş

Okay DEPREM

DNR seçimleri günü bir grup uluslararası gözlemci ve gazeteci heyeti ile birlikte eyaletin Khartsızsk ile İlovaysk kentleri arasında seyrederken, programda olmamasına rağmen rehberimiz Dima doğaçlama bir karar vererek bizi beklenmedik bir yere doğru götürüyor. Bir tepeye doğru yükselirken kıvrılan yolun her iki tarafında yanmış tank gibi büyük askeri araçlar görmemizle nasıl bir yerde olduğumuzu anlıyoruz. Burası önemli bir askeri müstahkem mevkii olmasından dolayı bölgede çatışmaların çok şiddetlendiği haziran-temmuz döneminde Ukrayna Ordusu tarafından eş zamanlı olarak; uçak, tank ve toplarla uzun süre ateş altında tutulmuş. Bizi esas şok eden manzarayla ise az sonra karşılaşıyoruz. Yüzlerce kilometrekarelik alandaki en yüksek tepenin üzerinde savaştan önce devasa, çok önemli bir Sovyet askeri anıtı varmış. Büyük Anayurt Savaşı anısına dikilen bölgedeki en görkemli meçhul asker anıtı Ukrayna Ordusu tarafından yok edilmiş. Gerisini, aracımızda korumalığımızı yapan Halk Milisleri askeri Yura’dan dinliyoruz…

UKRAYNA ORDUSU’NUN KENDİ İÇİNDEKİ KATLİAM

“Ben de, az ilerideki bir yerleşim biriminden Donbass savunmasına katıldım ve çatışmaların olduğu dönem bu tepeyi savunanlar arasındaydım. Burada sürekli durmakta olan 40 kadar milis vardı. Aralarından 8 arkadaşımız şehit düştü” dedikten sonra korkunç manzara ile karşılaşıyoruz. Kızıl Ordu askerini sembolize eden bronzdan dev heykel adeta yerle bir olmuş ve sadece ayakları kalmış geriye. Ölen 8 arkadaşlarının çiçeklerle süslenmiş mezarlarını işaret ettikten sonra Yura devam ediyor: “İşgalcilerin kendi aralarında da büyük çatışma ve katliamlar yaşanıyor. Savaşmak konusunda yeteri kadar istekli olmayan veya kendilerince yeterince savaşamayan askerlerini kendi elleriyle kurşuna temizleyip katlediyorlar. Hatta biz bu tepeden dürbünlerle kaç kere o anlara şahit olduk” O sırada Yura ve beraberindeki milisler ölen arkadaşlarını anmak için havaya doğru bir şarjör dolusu kurşunu boşaltıyorlar. “Burada ve bölgede savaşanların hemen hemen hepsi gönüllülerden oluşuyor. Hatta Batı Ukrayna dâhil ülkenin her yerinden ve dahası Rusya’nın ve dünyanın çok farklı yerlerinden gelip de çatışmalara katılanlar var.”

DOBROVOLTSI’LARIN (GÖNÜLLÜ MİLİSLERİN) GÖRÜŞLERİ    

Tepede çok farklı bayraklar dalgalanıyor. En başta Sovyet Karadeniz Donanması’nın tarihi bayrağı, yine Çarlık dönemi askeri filo bayrağı ile Büyük Anayurt Zaferi’ni sembolize eden turuncu – siyah bayrak. Az sonra sohbete diğer askerler de katılıyor. Aralarından Anton sözü alıyor: “Mayıstan beri buradayız. Rusya’nın Rostov kentinden gönüllü olarak geldim savaşmaya. Nisan ayında televizyondan olayları seyrederken, genç bir kızın çocuğuyla birlikte katledildiğini görünce daha fazla dayanamayarak bölgeyi savunmak üzere gelmeye karar verdim.” O sırada, Krasnoarmeysk’te geçtiğimiz hafta bulunan, tecavüz edilmiş 200’ü aşkın kadın cesedini soruyorum. “Evet, kesinlikle doğru, zaten tecavüz vakaları baştan beri pek çok noktada vardı, şahit olup duyuyorduk.” Bu esnada Yura yeniden söze giriyor: “Ukrayna Ordusu’nda ahlakın hiçbir türü kalmamış. Kendi ölülerine bile saygı duymayıp, askerlerinin cesetlerini gömmeksizin sağa sola atıyorlar. Onları gömme görevi de çoğu zaman bize düşüyor.” Galiçya, Aydar ve Azov taburu gibi Batı Ukrayna’dan gelen Katolik birliklerin en büyük motivasyonunun Rus ve Ortodoks düşmanlığı olduğunu vurgulayan halk milisleri, Ukrayna Ordusu’nun şu ana kadarki fiili kaybının 20.000’den fazla olduğunu hatırlatıyorlar. Bu noktada Yura: “Yarısını biz yok etmiş isek, yarısını da belki onlar kendi içlerindeki toplu infazlarla yapmışlardır.” diyor. Ukrayna Ordusu’nun zoraki seferberlik kapsamında çok fazla sayıda genci zorla askere altığını vurgulayan Rusya’dan gelen gönüllü milislerden Aleksandr bu noktada söze giriyor: “Ben de herhangi bir resmi görevlendirme olmaksızın, savaşta olan arkadaşlarımla bağlantı kurmak suretiyle kendi isteğimle gönüllü olarak savaşa katılmaya karar verdim.” Askerler, bir sonraki hedeflerinin Ukrayna’nın diğer komşu eyaletlerini kurtarmak ve eninde sonunda Kiev’e kadar ilerlemek olduğunu söyleyerek sözlerini bitiriyorlar… 

ÖNCEKİ HABER

'Yaptırımlardan AB’nin kaybı 6 - 7,5 milyar dolar'

SONRAKİ HABER

Savaş, yoksulluk ve çocuklar...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa