13 Kasım 2014 13:23

Kobanê nere?

Döndüğümüzde ilk olarak Suruç’a gelemeyen arkadaşlara gözlemlerimizi aktarıp genel bir bilgilendirme yaptık. Bu bilgilendirmenin sonrasında ODTÜ olarak neler yapabileceğimiz üzerinde tartıştık. Tartışmalar sonucunda bir dayanışma ağı kurmaya karar verdik

Paylaş

Azat AKTAY
Sinancem ALİKOÇ
ODTÜ

IŞİD’in Kobanê kapılarına dayandığı ve Kobanê direnişi başladığından beri ülkenin çeşitli yerlerinde eylemler gerçekleşti. Resmi rakamlara göre 33 kişi bu eylemlerde bizzat devletin kolluk güçleri ve paramiliter güçler tarafından katledildi. Biz de ODTÜ öğrencileri olarak alanlardaydık. Kobanê için AKP merkez binasına yürüyüş yapmak istediğimizde yine devletin kolluk güçleri karşımıza dikildi ve gazlarıyla, TOMA’larıyla saldırdılar. Maalesef gerek ana akım medyanın gerek hükümet yetkililerinin ırkçı propagandalarından kaynaklı ODTÜ Kobanê eylemi ODTÜ kamuoyu açısından çok güçlü değildi. Daha sonrasında ODTÜ öğrencileri olarak bir forum yaptık ve oradan alınan kararla Ortadoğu’da demokratik bir yapı olarak ortaya çıkan, direnen Kobanê halkı ile dayanışmak için Kobanê’ye sadece 500 metre uzaklıkta olan Suruç ilçesine doğru yola çıktık.

SINIR KÖYLERİNDE KOLEKTİF BİR YAŞAM VAR!

13 kişilik dayanışma grubumuzla daha Ankara’dan çıkmadan yine polis tarafından bir kimlik taramasına ve aramaya tabi tutulduk. Bu korkutmak adına yapılan keyfi bir uygulamaydı.
Suruç’a vardığımızda bu baskının tüm caddelere, sokaklara ve sınır köylerine hakim olduğunu gördük. Kentin her yerinde zırhlı araçlar ve ellerinde ağır silahlar bulunan özel harekat kuvvetlerinin varlığı bunun en açık ispatıydı. 

Yaklaşık 50 bin Kobanêli göçmen kentte bulunurken, bunların en fazla 5 bininin AFAD tarafından sahiplenildiğini öğrendik. Geriye kalan göçmelerin bir kısmının halk tarafından evlerine kabul edildiğini diğer kısmının ise Suruç Belediyesi tarafından çadır kentlere yerleştirildiğini öğrendik.

İlk durağımız belediyede genel bir bilgilendirme yapıldıktan sonra aldığımız kararla yeni açılan Arin Mirkan çadır kentinde görev alamaya gittik. Çadır kentte iki gruba ayrıldık. Bir grubumuz yeni gelen çadırların kurulmasında görev alırken diğer grubumuz çadırları gezerek acil ihtiyaç listesini oluşturuyordu. Çadırları gezerken Kobanê’den gelenlerin çoğunluğunu yaşlı, hasta ve çocukların oluşturduğunu, gençlerin ise Kobanê’de direnişte olduklarını gözlemledik. Zaten bir çoğunun ailesinden en az biri Kobanê’de gericilik ve barbarlığa karşı direnişteydi.

HALK ORTAK AMAÇ İÇİN KENETLENMİŞTİ

Çadır kentlerdeki o günkü işler bitince sınırdaki Mehaser Köyü’nde bölge halkı ile dayanışmak için sınır nöbetlerine katıldık. Oraya vardığımızda Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin de sınırda olduklarını gördük. Köyde bir kolektif yaşam olduğunu fark ettik. Dışarıdan gelenler ve Mehaser halkı ortak bir amaç doğrultusunda kenetlenmişti. Köye ayak bastığımız andan itibaren havan topu, bomba ve mermi seslerini sıcağı sıcağına duyuyor ve sınırın karşı tarafındaki savaşa çıplak gözle ve net bir şekilde tanıklık ediyorduk. Ertesi sabah tekrar kent merkezine döndük, dayanışma amacıyla gelen kıyafetlerin tasnifinde yer aldık. 
Elimizdeki kısıtlı imkanlardan dolayı Suruç’ta sadece iki gün kalabildik fakat elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bölgede yaptığımız gözlemlerden yararlanarak Ankara’ya  dönerken ODTÜ’de yapabileceklerimiz üzerine bilgi alışverişinde bulunduk.

ODTÜ KOBANÊ DAYANIŞMASI

Döndüğümüzde ilk olarak Suruç’a gelemeyen arkadaşlara gözlemlerimizi aktarıp genel bir bilgilendirme yaptık. Bu bilgilendirmenin sonrasında ODTÜ olarak neler yapabileceğimiz üzerinde tartıştık. Tartışmalar sonucunda bir dayanışma ağı kurmaya karar verdik. ODTÜ Kobanê Dayanışması adını verdiğimiz bu oluşum için bir çağrı yaptık. Bu çağrıyı örerken ODTÜ’nün bütün bileşenleri ile görüştük. Yaptığımız çağrıya birçok öğrenci topluluğu, Öğretim Elemanları Derneği, ODTÜ Mezunlar Derneği ve Eğitim–Sen Ankara Üniversiteler Şubesi gibi örgütler olumlu yanıt verdi.

Çağrı sonunda toplanan öğrenciler ve akademisyenler olarak Suruç’a gidiş gelişlerimizi sürekli hale getirme kararı aldık. ODTÜ’deki kamuoyunu genişletmek adına paneller ve toplulukların inisiyatif aldığı etkinlikler öreceğimizi tartıştık. İlk etkinliğimizi de geçen hafta ‘Rojava Ne? Kobanê Nere?’ adlı panelle gerçekleştirdik.

Bizler ODTÜ öğrencileri olarak Kobanê direnişine ve demokrasi mücadelesine desteklerimizi bütün baskılara ve sindirme politikalarına rağmen sürdüreceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Daha yapacaklarımız var

SONRAKİ HABER

Hepimiz Ayotzinapa'yız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa