Bugün değilse yarın, direnen halklar kazanacak
Hükümetin ve emperyalistlerin bölgedeki politikalarının teşhir edilerek, IŞİD ve benzeri gerici örgütlerin desteklenmesinin önünün kapatılması için bir dayanışmanın örgütlenmesi ve aydınlatma faaliyetinin yürütülmesi önemlidir
Kobanê’de günlerdir IŞİD kuşatması sürmekte. Kobanê halkı IŞİD çetelerine karşı savaşırken, Türkiye IŞİD’e karşı net bir tutum almamakta, IŞİD’in karargahı posizyonunu devam ettirmekte. IŞİD’çi çeteler irtibat büroları, cenaze törenleri aracılığıyla ve son olarak İstanbul Üniversitesi’nde olduğu gibi IŞİD lehine propaganda faaliyeti yürütüyor, destek topluyor ve lojistik olarak Türkiye’den besleniyor.
Türkiye’de yaşayan Türk, Kürt her milliyetten genç açısından içinde bulunduğumuz günler önemli bir sınav içeriyor. Gericiliğe, ırkçılığa, mezhepçi anlayışlara karşı halkların dayanışmasını örgütlemek, gençlerin savaş çığırtkanlarına, İslam devleti yolunda her şey mübahdır diyerek kafa kesen, kadınları köle pazarlarında satan ortaçağ aklına karşı en geniş cepheyi örgütlemek için önümüzde önemli bir fırsat duruyor.
ÇIKIŞ YOLUNU ARARKEN...
Bizler eğer böyle bir çıkış yerine kurtuluşu emperyalist güçlerin Ortadoğu’ya müdahalesinde ve Türkiye’ye ayar çekmesinde ararsak, bu işin sonunun Irak’ta Saddam diktatörlüğünün ardından ABD’nin demokratik müdahaleleriyle ölümle burun buruna yaşayan milyonların sonuna benzememesi için hiçbir neden yoktur. Emperyalistler açıktır ki oluşturdukları koalisyonla barış içinde bir Ortadoğu yaratma niyetinde değiller. Niyetleri cetvellerle çizilmiş sınırların kimin kontrolünde olacağının, kimin rezervlerden ne kadar yararlanacağının belirlenmesidir.
Ortadoğu’da hem emperyalist güçlerin geriletilmesi, hem IŞİD’in bütün bölgede desteğinin son bulması, hem de halkların kendi geleceğinin mücadeleyle kazanılacağına dair bir irade ortaya çıkarması aynı zamanda gerici burjuva hükümetlerin geriletilmesiyle, bu mücadelenin ve direnişin mahallelerden üniversitelere, aydınlardan sendikalara her yere sıçramasıyla ilintilidir.
BARBARLIKTAN HESAP SORMA GÜNÜ
IŞİD’in katliamlar yapan bir çete olduğu gençlerin çoğunluğu tarafından kabul görse de, gelişmelerin emperyalistlerin politikaları ile bağı, Kobanê direnişinin neden ezilmeye çalışıldığı ve hükümetin rolüne dair bir kafa karışıklığının olduğu açık. Özellikle batıda henüz gençlerin önemli bir bölümü hükümetin bölge politikalarına karşı mücadeleyi bir barış ve özgürlük mücadelesi olarak kavrayamamış ve ortaya kitlesel gösteriler, boykot ve etkinlikler çıkmamıştır.
Hükümetin ve emperyalistlerin bölgedeki politikalarının teşhir edilerek, IŞİD ve benzeri gerici örgütlerin desteklenmesinin önünün kapatılması için bir dayanışmanın örgütlenmesi ve aydınlatma faaliyetinin yürütülmesi önemlidir. Bu faaliyetin canlılığı, kapsamı ve niteliği -bu kapsamda yapılacak konferanslar, etkinlikler, dayanışma stantları, yardım kampanyaları vs.- gençlerin Kobanê’de yaşananları anlamlandırmasını ve dolayısıyla barışa taraf olmalarını sağlayacaktır. Böyle bir çaba olmaksızın gençlerin topyekün sermaye hükümetinin karşısına dikilmesi mümkün değildir. Bu nedenle gün bulunduğumuz her yerde mücadeleyi yükseltme, kardeş halklarla dayanışma ve kapitalist barbarlıktan hesap sorma günüdür!
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
