28 Eylül 2014 06:00

Kırmızı Fularlı Kız: Ayşe Deniz

Kırmızı fuları nedeniyle tutuklanan, ardından PKK'ye katılan Ayşe Deniz Karacagil’in öyküsünü anlatan “Kırmızı Fularlı Kız”ın yazarı Fatih Küçük ile konuştuk.

Kırmızı Fularlı Kız: Ayşe Deniz
Paylaş

C. Hakkı ZARİÇ
İstanbul


Gezi direnişi sırasında ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi Antalya’da da protestolar, sokak eylemleri, park işgalleri oldu. Kırmızılı Kadın, Duran Adam, Çarşı ve POMA’sı, Sapancı Teyze, Direniş Anneleri, Polise Kitap Okuyan Eylemci gibi nice sembol bu direniş sırasında hafızalarımıza kazındı. Kırmızı Fularlı Kız, direnişe katılan ve Antalya’da öne çıkan isimlerden birisi oldu. Direniş sırasında taktığı kırmızı renkli fularının “sosyalizmin simgesi olduğu” gerekçesiyle tutuklanan Ayşe Deniz Karacagil’in Antalya L Tipi Cezaevine, oradan Alanya L Tipi Cezaevine gidiş öyküsü, ailesiyle mektuplaşmaları, tahliyesi ve dağa gidiş süreci Fatih Küçük’ün çalışmasıyla bir araya getirilip “Kırmızı Fularlı Kız” adıyla Evrensel Basım Yayın tarafından yayımlandı.

Daha önce sosyal medyadan arkadaşlık ettiği kişinin “Kırmızı Fularlı Kız” olduğunu yine sosyal medya yazışmalarından öğrenen Fatih Küçük kitabı ve Ayşe Deniz’i anlattı.

Sosyal paylaşım sitelerinden birinde başka bir adla arkadaşlık edip yazıştığınız kişinin Ayşe Deniz olduğunu öğrendiğiniz an hissettikleriniz nelerdi? Tam olarak neler düşündünüz?
O an sustum, uzun süre sessiz kaldım. Sosyal paylaşım sitesindeki arkadaşım için fedakar olabilirdim ve hayatımda sohbetlerle var olsun isterdim. Basın yoluyla tanıdığım Kırmızı Fularlı Kız “Deniz”  tanışmak ve bu zorlu yolda yanında olmak istediğim biri haline gelmişti. İkisinin aynı kişi olması bende mutluluk yarattı. Onun içinde bulunduğu durumla mücadele etmesinde artık daha fazla yer almak istemiştim.

Bir sloganın, bir fuların renginin, bir araya gelip itiraz etmenin suç olması,cezasının yıllara mal olması size ne düşündürüyor?
Ortada bir suçlu varsa ve hakkı yenen kişiler suçluya suçlu olduğunu hissettiriyorsa eğer, güçlü olan suçlu dikkati başkasına çekiyordur ki suçlu suçundan aklansın. Suçluyu vicdan sahipleri biliyor.

SEYİRCİ  ‘KIRMIZI FULARLI KIZ’I TANIDI

 “Kırmızı Fularlı Kız” oyununu sahneye koyduğunuzda, seyircinin yaşadıklarına ilişkin tepkileri çok çarpıcı...
Oyun ülkede yaşanan en etkileyici oyundu. Çünkü cesurduk ve her şeyi göze aldık. O salondan çıkan seyirci bu tür durumlar için empati yapabilmeyi öğrendi. Ve yargıları kırılıp konular üzerine yargıda bulunmadan düşünme ve analiz etmeyi öğrendi. (Bu tespitim seyirciden çok sonralarda aldığım, geri bildirimler sonucu oluştu.)

Kitabınızda  Ayşe Deniz’in “Kızçem” adıyla seslendiği kız kardeşi Devrim ve annesi Nuray Hanım’la mektuplaşmalarına da yer vermişsiniz kitapta...

Özellikle ulusal kesim örgüte katılan Deniz’e hakaretler savurdu, elbette ben de istemezdim insanlar sevdiklerini bırakıp dağa çıksın. Ama artık insanları dağa iten sebeplere bakmalı. Gitmesi değil neden gittiği konuşulmalı. O mektuplar olayı daha net özetleyecekti, o sebepten koyulmalıydı.

‘BARIŞA KÖPRÜ OLMAK İSTERDİM’

Ayşe Deniz’in annesiyle Diyarbakır’a gidip orada diğer annelerle ve “Yüzünde acının çizgilerini taşıyan çocuklar, kadınlar, adamlar; sevgiyle, sükunetle ve kibarlıkla” barış isterken, barış adına içinizden geçenler nelerdi?
Ben her şeyimi bırakıp bu ülkeyi tanımak için 7 ay aralıksız, Hakkari’den başlayıp Balkanlara doğru, yol aldım. Buralarda çalışmalarda bulundum. Barış isteyen yürekli bir halk var orada. Sadece Kürtler değil yüreği yanan asker ailesi adına barış isteyen yürekli insanlardı onlar. Barış adına orada barışa köprü olmak isterdim. Bunu bütün içtenliğimle istedim.

Bir insan neden dağa çıkar? O inanılmaz mektupların güleç yüzlü Ayşe Deniz’i neden dağa çıktı? Sonrasında özellikle ulusalcı cenahın sürdürdüğü algı operasyonu için ne düşünüyorsunuz?

Neden gittiği cevabı kitapta var aslında. Ulusalcılar bu kitabı okumalı. Ulusalcılar, ulusu gezmeliler. Bütün dillerde dinlemeli acıları doğudan batıya, kuzeyden güneye ulusu kucaklamalı.

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır\'da cezaevi önündeki askerlere saldırı

SONRAKİ HABER

Tanık asker vahşeti anlattı ama mahkeme tutuklamadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...