04 Ağustos 2014 13:11

Kadınlar pembe vagona sığmaz!

Bu kez bahse konu olan İstanbul'un metrobüsleri değil. Çekilen eziyetler ve hikaye bir bakıma aynı fakat coğrafya farklı. Brezilya'nın Sao Paulo metro hattı bahse konu olan...

Kadınlar pembe vagona sığmaz!
Paylaş

Bilge ÇOBAN - Sao Paulo/Brezilya

Hem içerisi hem de durakları çok kalabalık, özellikle de iş başı ve çıkışına denk gelen saatlerde. Duraklardan gelen araca binemiyor, binenler de inemiyor. İçeride nefes almak bile ayrı bir çaba, öyle tıka basa bir hal ki insanda birazdan patlayacak hissi uyandırıyor. Bu kez bahse konu olan İstanbul'un metrobüsleri değil. Çekilen eziyetler ve hikaye bir bakıma aynı fakat coğrafya farklı. Brezilya'nın Sao Paulo metro hattı bahse konu olan.
E bir de yönetim erkinin sorunlara yaklaşımı bizim memleketi aratmayacak kadar tanıdık. Zira Sao Paulo Yasama Meclisi, metro ve trenlerde kadınlara ayrı vagon uygulamasına geçilmesini öneren tasarıyı bu temmuz ayında onayladı. Ağustos ayında tasarı Sao Paulo valisine sunulacak. Şayet vali tasarıyı veto etmezse “vagao rosa”  adı verilen pembe vagon uygulaması  90 günlük bir hazırlık aşamasından sonra Sao Paulo'da başlayacak. Pembe vagon uygulamasının gerekçesi, kadınları erkeklerin tacizinden korumak! Gerçekten de kapasitesinin çok üstünde bir yoğunluğun olduğu metro hattında  taciz rakamları istatistiklere yansıyan haliyle bile aşırı yüksek. Yalnızca bu yıl taciz sebebiyle tutuklanan erkeklerin sayısı; otuz üç.

DAHA KAÇ KERE AYNI YANLIŞ?
Sao Paulo 15 milyona yaklaşan nüfusu, yaşam, iş ve ticaret merkezi olma özelliğiyle Brezilya'nın en önemli eyaleti. Geçen yılın resmi verilerine göre, Sao Paulo nüfusunun yüzde 53'ü kadınlardan oluşurken, bu kadınların ise yüzde 58'i toplu taşıma araçlarını her gün düzenli olarak kullanıyor. İşte pembe vagon uygulaması da nüfusun çoğunluğunu(!) oluşturan kadınları, yine tacizin ve şiddetin kurbanı olan kadınları toplu taşımada ayrıştırarak korunacağını iddia ediyor.
Aslında kadınları “koruma” adı altında ayrımcı uygulamalara maruz bırakmak, tacizciyi değil taciz mağdurunu tecrit etmek ve böylesi politikalar üretmekte ısrar etmek ataerkil yönetim anlayışının ve kültürün  bu coğrafyada ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor. Zira bu pembe vagon uygulaması ne Sao Paulo ne de Brezilyanın bazı şehirleri için yeni bir uygulama değil. Üstelik de başarısızlığı her uygulandığı yerde birçok kez teyit edilmesine rağmen yönetim erkinin tacize karşı çözümde yine ilk aklına gelen mağduru izole eden bu uygulama oluyor!  Örneğin pembe vagon uygulaması 1995-97 yılları arasında Sao Paulo'nun bazı bölgelerinde trenlerde uygulanmış. Sonrasında Büyükşehir Trenler Şirketi (CPTM) bu uygulamaya yönelik artan şikayetler ve Brezilya Anayasasının 5. maddesi gereği (Brezilya devleti tüm vatandaşları arasında eşitliği sağlar ve garanti altına alır) bu uygulamaya son vermiş. Kadınlara ayrı pembe vagon uygulaması 2006 yılından bu yana Rio de Janeiro'da hafta içi, iş trafiğinin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde uygulanıyor. Ancak 7 yıldır pembe vagonlar taciz verilerini değiştirmemiş. Dahası metro hattında yaşanan aşırı yoğunluk sebebiyle bu vagonlar herkes tarafından kullanılan pek de geçerliliği olmayan bir uygulamaya dönüşmüş.

TAZİCE UĞRAYANI BİR KEZ DAHA CEZALANDIRMAK MI?
Esasında pembe vagon önerisi yönetim erki açısından öncelikle tacizin varlığını kabul etmek anlamına geliyor. Ancak tacizden mağdur olan kadını ayrıştırmak, kamusal alanları kullanımını, seyahat özgürlüğünü kısıtlamak da mağduru bir kez daha cezalandırmak olmuyor mu?  Toplumu ayrıştıran bu tür politikalar, yani kadınları izole ederek tacizi bertaraf etmeye çalışmak esasında meselenin yalnızca etrafında dolaşmak anlamına geliyor. Tacizin varlığını engellemek için harcamak zorunda kalacağı zaman ve mali kaynağı elden çıkarmak istemeyen erkek egemen iktidar kısa yolu tercih ediyor. Öbür türlüsü daha fazla metro, tren, özel otobüs yolu, daha fazla sefer sayısı, alternatif ve toplu taşım yollarının artırılması, insanca ve birbirine yapışmak zorunda kalmadan seyahat hakkını sağlayacak yapılanmanın sağlanması demek ve de kuşkusuz daha maliyetli. Böylelikle pembe vagon uygulaması gibi zahmetsiz, maliyeti düşük, üstelik tacizi üreten eril bakış açısına uygun çözümler dünyanın her yerinde erkek egemen iktidarın tacize karşı sözde politikada kurtarıcısı oluyor. Dolayısıyla bir yandan tacizi ve bir yandan da kadınların toplumda ikincil konumlarını yeniden üreten, güçlendiren bildik politikalara imza atılıyor.

KADINLAR GERÇEKÇİ ÇÖZÜM İÇİN SOKAKTA
İşte Sao Paulo'da kadın örgütleri ve sendikalar taciz kültürünü pekiştirecek olan pembe vagon uygulamasına karşı mücadele ediyorlar. Kendilerinin görüş ve önerileri alınmadan yasama meclisine getirilen, birçok kez denenmiş ve başarısızlığı kanıtlanmış olmasına rağmen yeniden uygulanmasında ısrar edilen pembe vagona karşı eylemler yapıyorlar, metro önlerinde bildiri dağıtıyor, sosyal medya aracılığıyla kampanyalar örgütlüyorlar. Kadınlar kamusal alanların kullanımından vazgeçmeden, toplu taşımada erkeklerin kadınların alanlarına saygı göstermesine yönelik daha gerçekçi çözümler istiyorlar. Aslında günde 15 kadının, 1.5 saatte bir kadının öldürüldüğü, yılda 500 bin kadının tecavüze uğradığı kadınlar gerçekçi çözümler talep ve ısrar etmekte fazlasıyla haklılar. Çünkü bu kadınlar biliyorlar ki sokakta, evde, işyerinde, metroda ya da trende kadınları tacize karşı daha savunmasız bırakan politikalara karşı yaşamın tüm alanlarında, ekonomik sosyal ve politik alanda kadınlara hak ve  fırsat eşitliğini savunmak ve mücadele etmek tacizi durdurmanın da en temel yolu.
*Yazıda kullanılan verilerde http://www.mapadaviolencia.org.br/ sitesinden yararlanılmıştır.
 
TACİZİ AYRIMCILIK DEĞİL, EŞİTLİK ÖNLER
Sonia Auxiliadora (CUT- Sao Paulo Kadın Sekreteri) : Pembe vagon uygulaması tacizi ve şiddetin sorumlularının yerine kadınları cezalandıran bir uygulama. Biz bu projeyi kadınları daha da mutsuz edecek talihsiz bir proje olarak değerlendiriyoruz. Çünkü kadınları toplu taşımada ayırmak demek; cinsel tacizi de tetikleyen cinsiyetçi zihniyeti güçlendirmek demek. Taciz problemini kadınları ayrı vagonlara alarak değil, erkeklerin kadınlarla paylaştıkları alanlara daha fazla saygı göstermelerini sağlayacak bir eğitim ve çeşitli yaptırımlarla sağlayabilirsiniz. Kadınlar, toplu taşıma araçlarının kullanımında eşitlik ve güvenliğimizin sağlanması için güvence istiyoruz. Sadece ulaşımda da değil, yolda, sokakta, hangi saatte olursa olsun sokağı kullandığımız her saatte, giydiğimiz her türlü kıyafette. Bazı şehirlerde pembe metro ve kadınlara ayrı otobüslerin denendiği oldu. Ancak ulaşımda yaşanan gerçekten kötü koşulları değiştirmek ve kadınla tacizini bu yolla azaltmak mümkün olmadı. Bunun için gerçekçi çözümler ve politikalar gerekiyor. Öncelikle kadına yönelik şiddetin varlığını tüm samimiyetle kabul etmek, sonra da teşhir etmek gerekiyor. Seksist kültürü güçlendiren ayrımcı uygulamalar yerine eşit ve kaliteli bir kamu ulaşımının sorumluluğunu alan ve vatandaşlarına bunu garanti eden bir yaklaşım olmalı.

KADINLAR KAMUSAL ALANIN DIŞINA!
Flaviana Serafim: Pembe vagon gerçekten korkunç bir öneri. Çünkü erkeklerin tacizine karşı kadınları ayıran, aslında mağduru kınayan bir uygulama. Dolayısıyla tacizden zaten mağdur olan kadınları bir kez daha mahkum eden, cezalandıran bu uygulamanın tacize çözüm olması da beklenemez.  Bu kanun tasarısı toplumla hiçbir diyaloga gerek duyulmaksızın onaylandı. Biz feministler, sosyal hareketler içindeki kadınlar duymadık bile tasarının yasama meclisine geldiğini. Zaten Sao Paulo meclisinde kadın temsili çok az! Evet SP'de ulaşım tam bir kaos ve metrolar, trenler her zaman tıka basa insan dolu. Fakat nasıl oluyorsa metroyu, treni kullanan ve çoğunluğu oluşturan kadınlar için alan yok! Bu yasa Rio ve başkent Brasilia'da zaten uygulanıyor. Rio'da bu uygulama tacizi azaltmadığı gibi başkaca problemlerin de ortaya çıkmasına yol açtı. Örneğin kalabalık ve yoğunluktan kaynaklı pembe vagonlar  resmen erkek istilasına uğruyor! Brasilia'da ise sözde pembe vagon ile “önlenen” taciz metro çıkışı kadınların karşılaştığı tacizi pekiştiriyor. Kadınlar tartaklanıyorlar metro çıkışı. Ayrıca Sao Paulo'da da pembe vagon uygulaması iki yıl kadar sürmüştü fakat yasal dayanağı olmadığı için kaldırıldı. Şimdi bu kanun vali tarafından onaylanırsa ne olacak? Giderek diğer kamusal alanlarında dışında mı tutulacağız, dışlanacak mıyız? Mesela ben evliyim ve iki kızım var. Şimdi ailemi, eşimi iki ayrı vagonda seyahat ederken düşünmek istemiyorum. Zayıf kamu ulaşım ağlarıyla ve özel vagonlarla ne kadınların güvenliği ne de kaliteli ulaşım sağlanabilir.

AÇIK MUSLUĞUN ALTINA BİR KOVA KOYSAN NE OLUR?
Carolina Mendonça: Pembe vagon uygulamasına karşıyım çünkü bu uygulama kadınların sorununu çözmeyecek. Biz kadınlar yalnızca kamu ulaşımında taciz ve şiddete maruz kalmıyoruz ki! Sokakta, işte, evde, erkek şiddeti ve taciziyle yüz yüze geliyoruz. Pembe vagon uygulaması, açık musluğun altına sadece bir kova konması demek benim için. Oysa sorunun gerçekten çözümü için musluğun kapanması gerekir. Şimdi düşünüyorum siyahlar ve gaylar için de ayrı vagonlar olacak mı? Toplumu ayrıştırmaya başlamak sorunları azaltmak yerine daha derinleştirecek. Bu nedenle ulaşım sisteminin geldiği en uç nokta pembe vagon uygulaması ise gerçekten utanç verici bir durum.

AYRIŞTIRMAK KADINLARI DAHA SAVUNMASIZ BIRAKIR
Rosana Sousa: Bence pembe vagon uygulaması Brezilya'da ve dünyanın her yerinde kadınların uğradığı fiziksel, psikolojik cinsel taciz karşısında yine kadınları suçlamanın bir başka yolu. Pembe vagon ayrımcılığın başka bir türü! Her gün kamu ulaşımını kullanan özellikle işçileri, işçi kadınları, teorik olarak bu tür şiddetten korumak için yapılacağı söylenen ama aslında kadınları bir kez daha ayrıştıran bir uygulama. Kuşkusuz tacizi gerçekten önlemenin yolu; tacize karşı güçlü kampanyalar, eylemler örgütlemekten geçiyor. Ayrıca tacizciye cezalandıran yasaların güçlendirilmesi gerekiyor. Bence pembe vagon uygulamasındaki soru şöyle olmalıdır; pembe vagon kullanmayan veya kullanmayı tercih etmeyen kadınlar tacize karşı savunmasız ve korunmasız mı olacaklar? Ayrıştırmak, kadınları daha fazla savunmasız bırakır ve bizi geriye götürür.
 

ÖNCEKİ HABER

Soma\'da sessizliğin sesi

SONRAKİ HABER

Korku kapısı değil, güven kapısı olun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa