El Hüseyin nefret cinayeti kurbanı mı?

İnanç YILDIZ
Gaziantep

Suriye’deki savaştan kaçarak geldiği Antep’te öldürülen 12 yaşındaki Kürt çocuk Muhammed Nur El Hüseyin’in 6 aydır görülen davasında bir sonuca varılmış değil. Sanık İ.H.B.’nin “Bana küfür etti öldürdüm” dediği El Hüseyin için, ailesi cinsel istismar iddiasından şüphelenirken, avukatlar olayın nefret cinayeti olabileceğini ifade ediyor.

Suriye’nin Halep kentinden ailesi ile birlikte kaçarak, Antep’e gelen 12 yaşındaki Muhammed Nur El Hüseyin, 17 Aralık 2013 günü Alaybey Mahallesi’nde atölyede daha önce birlikte çalıştığı H.İ.B tarafından 5 bıçak darbesi ile öldürülmüş, başı ezilmiş şekilde iş yerinden çokça uzak bir bölgede cesedi bulunmuştu.

DAVA SÜRECİ SAĞLIKLI İŞLEMEDİ

Davayı takip eden İHD Gaziantep Şube Yöneticisi Av. Dilşa Dilovan Bozkuş, “Sanık ve tanıkların çelişkili ifadeleri, maktulün şehre yabancı olması, Türkçe bilmemesi, sanığın olay günü üzerinde ekmek bıçağı ile dolaşması, sanığın dürüst davranmadığını düşündürmektedir” dedi. Bozkuş’a göre; cinayetin yargıya yansımasından sonra görülen 4 duruşmada sağlıklı bir süreç işlemedi.

ÇOCUK TÜRKÇE BİLMİYOR

İHD Gaziantep Şube Yöneticisi Av. Dilşa Dilovan Bozkuş, “Çocukla daha önce aralarında bir husumet gerçekleşmemiş. 12 yaşında, Türkçe bilmiyor. Küfür etmesi mümkün değil. Suriyelilerin ise ülke içinde durumu ortada. Buldukları işte karın tokluğuna çalışıyorlar ve tutunmaya çalışıyorlar. İş yerinin kapanacağı da tamamen yalan. Bütün bunları göz önüne aldığımızda, biz bunun önceden tasarlandığını düşünüyoruz” dedi. Olayın nefret cinayeti olabileceğini belirten Bozkuş, “Suriyelilerin gelmesiyle ucuz iş gücü oluşmaya başladı. Netice de onun istihdam edileceği yerde bir Suriyeli istihdam ediliyor belki de. Bundan kaynaklanıyor da olabilir. Ne amaçla eylemi gerçekleştirdiğini bilmemekle birlikte, bunu açığa çıkaracak somut delil yok elimizde. Ancak sanığın anlatımları, tanık beyanları, olayın oluş şekli, sanığın bu eylemi nefretle gerçekleştirdiğini göstermektedir” dedi. 10 Temmuz günü görülen davanın 4. duruşmasında, çocuğun ailesinin Suriye uyruklu olması nedeniyle vekaletinin bir avukata verilme durumu kararlaştırılmak üzere dava 25 Eylül’e ertelenmişti.