29 Haziran 2014 07:32

AKP’nin yedi güzel adamı

TRT ekranlarında geçtiğimiz sezon yeni bir dizi yayınlanmaya başladı. İsmini ise şair Cahit Zarifoğlu’nun “Yedi Güzel Adam” şiirinden alıyor. Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaadin Özdenören, Akif İnan ve Ali Kutlay’ın yaşamları üzerinden 50’li ve 70’li yılları anlatan dizide dönemin siyasal atmosferi içinde Siyasal İslam’ın konumu anlatılıyor.

AKP’nin yedi güzel adamı
Paylaş

İsmail AFACAN

TRT ekranlarında geçtiğimiz sezon yeni bir dizi yayınlanmaya başladı. İsmini ise şair Cahit Zarifoğlu’nun “Yedi Güzel Adam” şiirinden alıyor. Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaadin Özdenören, Akif İnan ve Ali Kutlay’ın yaşamları üzerinden 50’li ve 70’li yılları anlatan dizide dönemin siyasal atmosferi içinde Siyasal İslam’ın konumu anlatılıyor.
Yayınlanan her dizide, belirli ölçülerde bir anlayışın siyasal tercihlerini yansıtması doğaldır. Ama bu dizi, AKP’nin yaratmak istediği gençlik modelinin bir yansıması olarak TRT aracılığıyla yayınlanıyorsa, 70’li yıllardaki sosyalist gençliğin edebiyatla alakası olmadığı ve  “sağ-sol” çatışması yaşanırken Siyasal İslam’ın bu çatışmanın bir tarafı olmadığı vurgulanıyorsa bu konuda tartışma yürütebiliriz.

SİYASAL İSLAMCILAR TARAFSIZ MI?

Dizide 70’li yılların siyasal atmosferinin aktarıldığı bölümler dikkat çekici. “Sağ-Sol” çatışması… Diğer tarafta bu çatışmanın bir tarafı olmayan çıkardıkları edebiyat dergisiyle, yazdıkları şiirlerle hak yolu için mücadele eden siyasal İslamcı gençler… Dizi senaryoları yazılırken gerçeğe sıkı sıkıya bağlı kalınmak zorunda değildir ama bir gerçekliği çarpıtmak ise o diziyi ideolojik bir misyon yüklemektir. Dizide çizilen “Yedi Güzel Adam” profili 80 öncesi yaşanan çatışmalardan bir hayli rahatsızdır. İlginçtir bu isimlerin yetişmesini sağlayan üstatları Necip Fazıl “sağ-sol” çatışmasında tarafsız kalmış mıdır? Yine dönemin Siyasal İslamcı gençlerini bünyesinde barındıran Milli Türk Talebe Birliği bu çatışmada tarafsız mı kalmıştır yoksa komünizmle mücadelede milliyetçilerle ittifak mı yapmıştır? En azından tarih dizide çizilen Siyasal İslam’ın 80 öncesi konumunu yalanlıyor. Aslında dizi 70’li yılları anlatsa da bugüne göndermeler yapıyor ve şu mesajı veriyor: “80 öncesi sokaklara çok döküldük. Gençler birbirini kırdı. Maneviyata sarılın ve bugünkü huzur ortamına sahip çıkın.”    

KİMLİK BUNALIMI YAŞAYAN DEVRİMCİLER!

Yine dizide çizilen devrimci karakterler dikkat çekici… Dizide ön planda olan iki devrimci karakter var. İki karakter de dizinin geçtiği Kara Mektep Lisesi’nde öğrenci ve öğretmen… Devrimci öğrenci, ailesiyle sorunları olan, kimlik bunalımı yaşayan, huysuz ve aksi bir tip olarak çizilmiş. Aynı zamanda ezan sesi duyduğunda manevi duygularında kıpırdamalar yaşıyor. “Yedi Güzel Adam” da  bu genci hak yoluna getirmek için ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Ama “devrimci genç” ne yapsın? Onca iyi davranışa hakaretle karşılık veriyor. Yine “devrimci öğretmen” karakteri de dedikodu yapan, öğrencilerini düşünmeyen, korkak bir profil olarak çiziliyor. Diziyi kaleme alan senaristlerin beslendiği kaynakların sosyalizm algısını Necip Fazıllar, İsmet Özeller ve Cemil Meriçler oluşturduğu için böyle bir sonuçla karşılaşıyoruz. Çünkü erotik şiirlerden Allah aşkına ulaşan Necip Fazıl; Evet İsyan’dan sonra hak yolunu bulan İsmet Özel ve Diyalektik Materyalizmi Türkçeye kazandırmaktan Hira dağının evlatlığına ulaşan Cemil Meriç’i kendilerine referans aldığı için çizdikleri devrimci karakter de kendilerine benziyor doğal olarak.   

AKP VE TRT’NİN POLİTİK KAYGILARI

Siyasal İslam’ı temsil eden kesimler Çağdaş Türk Edebiyatı’nda önemli bir başarı sağlayamamıştır. Çoğu da soldan devşirmedir. Hele sosyalistlerin edebiyata mesafeli olduğu iddiası iddia olmaktan öte komiktir. Çünkü sosyalistler her dönem verdiği toplumsal mücadeleleri edebiyat alanına yansıtmıştır. 40 kuşağı şairleri buna örnek… Dizenin ve imgenin cezaya nasıl dönüştüğünü bedenlerinde görmüşlerdir. Orhan Veli’nin çıkardığı “Yaprak”, 50 kuşağı edebiyatçılarının çıkardığı “a Dergisi”, 70’li yıllarda çıkan “Militan” ve “Sanat Emeği” dergileri… Ve sayamadığımız bir sürü dergi. Onun için “Yedi Güzel Adam” dizisi bir dönemi, bir dönem gençlerinin çıkardığı dergiyi anlatma kaygısı gütseydi belki onları tanımayan bir kuşağa daha iyi anlatılabilirdi. Dizide verilen politik mesajların “yedi güzel adam”ın sanatının ve edebiyat uğraşısının önüne geçmesi AKP ve TRT’nin politik kaygılarının bir sonucudur. 


DEVLETLÜ GALA

Hükümetin hazır kıta olarak yer aldığı “Yedi Güzel Adam” dizisinin galasını hatırlamakta yarar var. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay ve AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal vardı. Beşir Atalay’ın şu sözleri dikkat çekici: “ (Necip Fazıl) Doğru istikameti bulmamızı sağlayan kişidir. Seviyeli bakışı, doğru İslam’ı bilmemizi sağlayan kişidir. Ve bu güzel adamların hepsine bir anlamda onlara nefes vermiş hepsinin yetişmesinde emeği olan kişidir.” Yine Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in şu sözleri dizinin bir iktidar projesi olduğunu gözler önüne seriyor: “Geçmişte Türkiye’de karanlık günler vardı. Bu insanlar zarafet ve sabırla Türkiye için bir gelecek inşa etmeye çalıştı. Kültürel ve manevi varlığımızı bir kenara bırakırsak, devlet olarak ayakta kalmamız mümkün değil.” Bu çerçevede AKP iktidarı yaratmak istediği gençlik profiline referans olarak Necip Fazıl, Cahit Zarifoğlu, Sezai Karakoç, Mehmet Akif ve Cemil Meriç’i şair ve yazarları göstermektedir. Ve “Yedi Güzel Adam” dizisi de bu çabanın bir ürünüdür. 

ÖNCEKİ HABER

Boktan bir yazı

SONRAKİ HABER

Burjuvazinin 200 yıllık yalanı: Takdir-i ilahi!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...