22 Haziran 2011 12:44

Özgürlük Dünyası ve Evrensel Kültür Dergilerinin Haziran sayıları çıktı

Özgürlük Dünyası’nda Yer Alan Yazılar“İki Aylık Sosyalist Teori ve Politika Dergisi” olarak yayın hayatına devam eden Özgürlük Dünyası’nın Haziran sayısı çıktı.İçerisinde, birçok yazarın gündeme ve teorik tartışmalara ilişkin yazılarının yanında nisan ayının sonunda Dicle &

Paylaş

“İki Aylık Sosyalist Teori ve Politika Dergisi” olarak yayın hayatına devam eden Özgürlük Dünyası’nın Haziran sayısı çıktı.

İçerisinde, birçok yazarın gündeme ve teorik tartışmalara ilişkin yazılarının yanında nisan ayının sonunda Dicle Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Sosyoloji Öğrencileri Kongresi’nden de sunumlar mevcut. Gizem Örnek’in “Sosyoloji Öğrencileri  Kongresi toplandı” başlıklı yazısı, üç gün süren kongreye dair kimi tespitleri paylaşıyor. “Kadının görünmeyen emeği ve işgücü piyasasında kadının rolü”, “Tecavüz ve kapitalizmin bekası” ve “Deprem ve depremin sonuçlarıyla ilgili söylemlerin sosyolojik inşası” gibi başlıklar altında yapılan tebliğlerde, Özgürlük Dünyası’nda okuyucularla buluşuyor.

Dergi de yer alan diğer konu başlıkları ise; “TKP’nin sınıf mücadelesiz dünyası”, “Kürt sorunu ve bölgesel özerklik”, “Sağlıkta doku uyuşmazlığı!”, “Yeni emperyalizm: siyasal emperyalizmin yeniden keşfi!”, “Liberal şiddet kuramının Marksist eleştirisi”, “AKP ve çalışma yaşamındaki başlıca değişiklikler”, “ Ne yapmalı?​” için okuma kılavuzu ve özet” ve “Ev eksenli çalışma ve kadın emeği”dir.

Özellikle “TKP’nin sınıf mücadelesiz dünyası” başlıklı yazıda son dönemde “sol, cepheleşme, ittifaklar, parlamentarizm, Kürt Sorunu, bilimsel sosyalizm ile akademik sosyalizm arasındaki farklar, Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” gibi başlıklar altında yapılan tartışmalara ışık tutulmakta, TKP ve EMEP arasındaki tartışmaların sebebinin, bir nefret veya sevgi sorunu olmadığı, bir dünya görüşü sorunu olduğu dile getirilmektedir.

Yazarın son kısımda da belirttiği üzere bu yazı “sorunları aşmak ve bu sorunlara ortak çözümler geliştirmek için yapılan eleştirilerden birisi” olmakta ve “mücadelenin çeşitli alanlarında ortak mücadele sürdürebilmek için de her gayretin gösterilmesi gerektiği” vurgulanmaktadır.

Kürt sorunu ve bölgesel özerklik” başlıklı yazıda yazar, Osmanlı’dan Cumhuriyete, devletin Kürt politikasını ve Kürt hareketinin süreç içinde yaşadığı seyri birlikte ele almış, geçmişten bugüne kadar ki süreci değerlendirmiştir. Geçmişten bugüne kalan en büyük sorunlardan birisi olan ulusal kimliğin ve anadilin kolektif karakterini ret eden anlayışın hala devam ettiğini örneklerle açıklayan yazar, AKP döneminde uygulamaya sokulan açılımları da “ giderek derinleşen hakim burjuva açmazına bir “çare bulmak” ve Kürt hareketini beklentilerine boğarak, burjuva-toprak sahibi kesimlerin bir kesimini yedekleyerek harekete karşı devlet ve hükümetin konumunu güçlendirmek ve direnişi zayıflatıp püskürtmek amaçlı bir proje” olarak değerlendirmektedir. Kürt sorununda bir yol ayrımına gelindiğini dile getiren yazar, Bölgesel Özerklik temelinde gönüllü bir arada yaşamanın olanaklarını yaratmanın altını çiziyor. Hükümet ve sermaye partilerinden gelen, zor dayatmasıyla sağlanan “birlik”in sürdürülmesi ısrarına karşılık “İki ulusun birlikte yaşamı ancak gönüllülük ve serbest iradenin ürünü olarak gerçekleşebilir ve bunun için önkoşul inkar, baskı ve ayrımcılığın son bulması; dillerin ve ulusların eşitliğinin kabul edilmesidir.”  Diyerek gönüllü birlikteliğin gereklerini ve önemini dile getiriyor. Yazarın altını çizdiği en önemli hususlardan biriside zora dayalı “birlik”in sürdürülmesi ısrarının, sınıf mücadelesi önünde engel olduğudur. “Zora dayalı “birlik”in sürdürülmesi için uygulanan politika, siyasal özgürlükler için ve kapitalist sömürüye karşı mücadelenin ilerletilmesine ket vurarak mücadeleyi güçten düşürüyor; emekçi sınıf güçleri arasında güvensizliklere ve bölünmelere yol açıyor ve burjuvazinin diktasını sürdürmesinde, kolaylaştırıcı işlev görüyor.

Yazının ilerleyen sayfalarında “bölgesel özerkliğin”, neden “yerel yönetim” olmadığı açıklanarak bölgesel özerkliğin daha da iyi anlaşılması sağlanıyor ve ülkenin en yakıcı sorunlarının başında gelen Kürt sorunun çözümünün, Türkiye deki işçi sınıfının ve emekçilerin yararına olduğunu, bir kez daha hatırlatılıyor.

Evrensel Kültür’ün Haziran Sayısı

1871 Paris Komünü’nün 140’ıncı yılı olması sebebiyle, “Paris işçi sınıfının, özgürlük için dövüşen sayısız evladını yitirdiği Komün’ün anısına demokrasiyi tartışmak” isteyen dergi, dosyanın konu başlığını “Demokrasinin bitmeyen resmi” olarak açıklıyor. Demokrasiyi “zamanla değişen insan ihtiyaçlarının giderilmesi için sürdürülen çabanın ve mücadelenin bir karşılığı olarak ortaya çıkmakta” diyerek tanımlamaya çalışan dergi, demokrasi konulu dosyada; Fatih Polat, Kansu Yıldırım, Nuray Sancar, Mithat Fabian Sözmen ve Nihal Kemaloğlu yazılarıyla katkı sunuyor.

Dergide öne çıkan diğer yazılar ise; “Ve Devrimden Sonra: Aydın Çubukçu”, “Halit Çelenk’in ölmezliği: Ahmet Say”, “Orhan Pamuk’un reklam ve medya ile imtihanı: Fethi Demir”, “Veresiye defterlerin kayıtları: Sennur Sezer” “Devamını çağıran çalışma: İstanbul ve Anadolu’dan sınıf profilleri: Onur Bakır”, “İbn Haldun düşüncesi ve merkez-çevre: Hasan Aksakal”.

Ayrıca Ayşen Güven’in, Kardeş Türküler grubundan Fehmiye Çelik, Feryal Öney ve “Çocuk (H)Aklı” albümünün müzik direktörlüğünü yapan Arto Tunçboyacıyan’la yaptığı söyleşi de dergini öne çıkan yazılarından.

ÖNCEKİ HABER

Hasretinden prangalar eskittik

SONRAKİ HABER

Söz gümüşse sükut siyanür!..

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...