12 Nisan 2014 06:00

‘Muhsin Bey’ yeniden

İstanbul Film Festivali ilk haftasını geride bıraktı. Yüzlerce filmin gösteriminin devam ettiği festivalde özel bölümler, söyleşi ve paneller de bu kapsamda sürüyor.

‘Muhsin Bey’ yeniden
Paylaş

İstanbul Film Festivali ilk haftasını geride bıraktı. Yüzlerce filmin gösteriminin devam ettiği festivalde özel bölümler, söyleşi ve paneller de bu kapsamda sürüyor. Festivalin en çok merak edilen söyleşilerinden biri de bu yıl ‘Türk Klasikleri Yeniden’ bölümünde gösterilen ‘Muhsin Bey’ idi. Yavuz Turgul’un yazıp yönettiği 1987 yapımı Muhsin Bey filmi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi tarafından restore edilerek izleyicilerle buluştu.

Gösterime Filmin Yönetmeni Yavuz Turgul, Filmin Oyuncuları Şener Şen, Uğur Yücel, Osman Cavcı, Erdoğan Sıcak ve Sönmez Yıkılmaz’ın yanı sıra bu yıl festivalde Sinema Onur Ödülü alan Yapımcısı Abdurrahman Keskiner ile özgün müziklerini besteleyen Attila Özdemiroğlu katıldı.

Filmin restorasyonunun gerçekleşmesini sağlayanlara teşekkür edilip plaketlerinin verildiği gecede filmde yer alan tüm sinemacılar gösterim öncesi birer konuşma yaptılar. Bu restorasyonu Muhsin Bey filminin ikinci kurtuluşu olarak nitelendiren Turgul, gösterime girdiği zaman sinemada sadece 5 kişiyle izlediğini, ilgi görmeyen bu filmi sahiplenen ve Altın Portakal’da 5 ödül birden almasını sağlayan Prof. Sami Şekeroğlu’nu tanımanın kendisine çok şey kazandırdığını söyleyip başta Şekeroğlu olmak üzere filmde ve restorasyonda emeği geçen herkese çok teşekkür etti.

Muhsin Bey’i yenilenmiş kopyasıyla yarın 16.00’da Rexx Sineması’nda ve 13 Nisan Pazar günü 21.30’da Feriye Sineması’nda izleyebilirsiniz.

KAYBOLAN İSİMSİZLERE

Zar Oyunu’nun önceki günkü gösterimine filmin Başrol Oyuncusu Geetanjali Thapa katıldı. Seyircilerden filmin mekanları ve kullanılan dillerle ilgili gelen sorular üzerine Thapa, kısaca Hint-Tibet kültüründen ve kullanılan farklı lehçelerden bahsetti. Hindistan’da tarıma dayalı sistemin çökmesi sonucu kırsal bölgelerinden kente çalışmaya giden ve haber alınamayan birçok insana ithaf edilen film izleyicileri derinden etkiledi. Daha iyi koşullar bulma umuduyla her yıl yaklaşık yirmi milyon insanın köyden kente göçtüğünü; fakat ne yazık ki kötü yaşama şartları sonucu bu insanların çoğunun yaşamını yitirdiğini belirten Thapa, bu film sayesinde bu istatistiki artışın daha görünür olmasını ve buna bir çözüm sağlanabilmesini temenni etti.

BERTOLUCCI SİNEMASI

Bertolucci’den Bertolucci dün akşam ikinci kez festival izleyicisiyle buluştu. Bu çok özenli ve detaylı bir arşiv çalışmasının ürünü filmin sunumunda Walter Fasano sinemada yer aldı. Fasano filmden söz ederken, Bertolucci ile Roma’da sinema okurken tanıştıklarını ve filmi birlikte yaptıkları Luca Guadagnino ile Bertolucci’yi ikna etmek için yemeğe çıktıklarını söyledi. Dünyanın dört bir yanından, 300 saati aşkın arşiv kaydının bir araya geldiği film Bertolucci sinemasını kendine has üslupla ve eğlenceli bir dille anlatıyor.

BÜYÜK KÖTÜ KURTLAR

Sitges’den Montreal’e birçok ödül kazanan İsrail yapımı Büyük Kötü Kurtlar filminin Nişantaşı City’deki gösterimine başrol oyuncularından Tzahi Grad ile yapımcılarından iki kardeş, Avraham Pirçi ve Tami Leon katıldılar. Çocukluklarının İstanbul Şişli’de geçtiğini söyleyen Avraham Pirçi, yönetmenlerden Navot Papuşado’nun babasının da İzmirli olduğunu söyleyerek elli yıl sonra geri dönmekten ne kadar memnun olduklarını söyledi ve filmi sundu. Gösterimin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlayan Pirçi, yönetmenlerin filmin sonuna dek izleyiciyi masumiyet konusunda kararsız bırakmayı hedeflediklerini, iyi-kötü, kahraman-kötü adam ikiliği ve “kötülük” algısıyla son ana kadar cesurca oynadıklarını söyledi. Tzahi Grad, çekimler sırasında bazı anlarda motivasyon için kendi kızını aklına getirdiğini, film boyunca dikkati dağıtmak ve gerilimi hafifletmek için komedi unsurlarının kullanıldığını söyledi. Tami Leon ise yönetmenlerin filmin senaryosunu sadece 3 haftada bitirdiklerini ve yapımcılar olarak senaryonun üzerinde hiç değişiklik yapmak zorunda kalmadıklarını anlattı. Filmin bugün gece yarısı gösteriminin ardından Topless’taki partiyi kaçırmayın.


NASIL, NEREDE VE NEDEN PROJE SUNUYORUZ

Köprüde Buluşmalar panelinin başlangıcında ağ oluşturmanın, ilişki kurmanın öneminden ve bu süreçte festivallerin rolünden bahsedildi. Hemen ardından (ortak yapım marketleri, festivaller, atölyeler gibi) film yaratıcılarının senaryolarını ve projelerini sunabilecekleri alanlar ve her bir alan için izlenmesi gereken farklı yollar genel hatlarıyla açıklandı. Özellikle ilk filmini yapan yönetmenler için filmin gireceği festival ve pazarların seçiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Köprüde Buluşmalar Danışmanı Tobias Pausinger, bu gibi yapımların büyük filmlerin gölgesinde kalmadan büyüyebilecekleri bir alana ihtiyaç duyduklarını söyledi. Nasıl sunum yapılacağının ayrıntılarına da girilen panelde Marten Rabarts, akılda kalıcı, net ve film yapma tutkusunu karşı tarafa geçirmeyi başaran sunumların her zaman öne geçeceğinden bahsetti. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Euroleague\'de Fenerbahçe-Galatasaray finali

SONRAKİ HABER

Kadın filmleri Adana’da

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...