Kleptoman AKP

M. Utku ŞENTÜRK*

Kleptomani, insanlarda, karşı konmayan çalma itkisi şeklinde kendini belli eden bir hastalıktır. Bu hastalığın adı, Eski Yunanca ‘çalmak’ anlamına gelen ‘klepto’ ile ‘delilik’ anlamına gelen ‘mania’ kelimelerinin birleşmesinden  türetilmiştir.
Kleptoman bir hasta çoğu kere kişiliğinin içinde önceden gömülü kalmış gizli bir eksikliği ya da gereksinmeyi gidermek için çalar. Bu yüzden, hastada kleptomaniye yol açan eksikliğin ya da gereksemenin niteliği araştırılıp ortaya çıkarılınca, bu hastalık iyi edilebilir.
Psikanalitik yaklaşımlara göre, Kleptomanik davranışların temelinde, anal ve fallik dönemlerde yaşanan olumsuz deneyimlerin yol açtığı zihinsel travmalar bulunur.
Kleptomanik davranışlar sergileyen bireylerin genel olarak, aile içi problemler başta olmak üzere; çocukluk dönemlerinde yaşanan olumsuz koşullardan büyük oranda etkilendiği saptanmıştır. Oral ve anal dönemde yaşanan travmalar ve benlik kırılmalarının, hastanın olgun bir kişilik inşa etmesine engel olması buna örnek gösterilebilir. Anılar kişiyi bu tip davranışsal bozukluklara iterek; hastanın üst ve alt benliği arasındaki dengesiz ilişki; kendini küçültme, aşağılama kanalıyla haz duyma ve cezalandırma itkisine yol açar.
Hastalık, obsesif kompulsif bozukluk ya da depresyonun uzantısı olarak gelişmiş bir davranış da olabilir. Hırsızlık eylemiyle birlikte geçici rahatlama sağlayan hasta takıntılarından kurtulur. Heyecan veya mutluluğu bu yolla yaşamayı, kaygılarını azaltmayı amaçlar. Algısal ve kimliksel bozukluklar, yeme ve duygudurum bozuklukları da kleptomanik davranışların eşlik ettiği psikolojik hastalıklardır. Kleptomani, demans ve epilepsi gibi nörolojik kaynaklı fiziksel rahatsızlıklarla da ilişki içindedir.
Hastalık ortaya, bireyin hayatındaki kayıplara karşı gösterdiği bir reaksiyon olarak da çıkabilir.
Şimdi nereden çıktı bu Kleptomani diyebilirsiniz sevgili okurlar. Sizleri daha fazla merakta bırakmadan gelelim asıl meseleye: “Yürütme” organının başındaki muktedirlerin icra ettikleri “yürütme” görevinin somut değil de soyut anlamını kavrayarak kleptomani olduklarından, çalmadan duramadıklarından şüpheleniyorum. İşte bu şüphemi destekleyen kanıtlar:

PARALARI ÇALDILAR
“17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu” ile birlikte birçok bakan ve bürokratın rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık gibi suçlarla tomar tomar dolarları ayakkabı kutularına doldurdukları ortaya çıktı.
Sonrasında yayınlanmaya başlayan ses kayıtlarına her gün bir yenisi eklenirken 24 Şubat akşamı Youtube’da “ba$calan” isimli kullanıcı tarafından bir ses kaydı daha yayınlandı.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a ait ses kaydında Başbakan Erdoğan 17 Aralık sabahı yolsuzluk operasyonu sırasında oğlu Bilal Erdoğan’ı arayarak evdeki paraları -ki yaklaşık 30 Milyon Euro- bulundukları yerlerden taşımalarını, tamamen elden çıkararak sıfırlamaları gerektiğini söylüyor. Erdoğan, polis operasyonunda aramaların kendilerine de geleceğinden endişe ederek paraları taşımasını istiyor.
Ama tüm bu yolsuzluk ve zimmete para geçirme iddiaları AKP’li yönetici ya da devlet görevlileri tarafından yalanlanarak üstü örtülmeye çalışıldı.

SEÇİM ŞARKISINI ÇALDILAR…
AKP’nin seçim propagandaları kapsamında Uğur Işılak’a yaptırdığı şarkı da çalıntı çıktı. Doğan Haber Ajansı’na açıklama yapan Müzikolog Kaya Kuzucu, AKP’nin yeni seçim şarkısı Dombira’nın sözlerinin değiştirilerek Başbakan Erdoğan’a uyarlandığını ve şarkının sahibi Arslanbek Sultanbekov’un “İzin alınmadı” diyerek dava açma girişimini başlattığını duyurdu.
Sultanbekov adına resmi internet sitesi yöneticileri tarafından yapılan açıklamada ise şöyle denildi:
“Arslanbek Sultanbekov ‘Dombira’ adlı eserini hiçbir siyasi partinin seçim müziği olarak kullanmasını istememiştir. Yapılan çalışmalar Arslanbek Sultanbekov’un izni dışındadır. Konu hakkında söz konusu eseri uyarlayan kişi ile görüşülecek ve hukuki süreç başlatılacaktır.”

SEÇİM REKLAMINI ÇALDILAR
AKP’nin yerel seçimler için kullandığı seçim şarkısından sonra, yeni hazırlattığı ancak YSK tarafından yasaklanan reklam filminin de çalıntı olduğu ortaya çıktı.
YSK tarafından “Türk bayrağını propaganda amaçlı kullandığı” gerekçesi ile yasaklanan reklam filminin Sony tarafından üretilen Playstation 2 reklamının kopyası olduğu belirtiliyor.

OYLARI DA ÇALDILAR…
Büyük yolsuzluklar nedeniyle oy kaybeden AKP’nin seçimlerde hile yapacağı iddiaları doğru çıktı. AKP’lilerin birçok yerde hile yaptığı belirlendi. AKP’lilerin halkın oylarını nasıl çaldığına ilişkin çok sayıda tutanak düzenlendi.
İşte birkaç örnek:
Dicle Haber Ajansı’nın haberine göre; muhalefet partileri müşahitleri, Tatvan’da 1009 nolu sandıkta AKP’nin mührünün basılı olduğu toplu oy pusulası ele geçirdi. Olaya ilişkin tutanak tutuldu.
BDP’li müşahitler tarafından düzenlenen tutanakta da Erkan Erol isimli kişisinin sandık başkanı Fahri Değenek’in gözleri önünde, oy kullanmaya gelen vatandaşların ellerinden oy pusulalarını alarak oy kullandığı kayda geçirildi.
İstanbul’un Avcılar İlçesi’nde 2124 numaralı sandığın başkanı Mürşit Arıkan’ın, okuma yazma bilmediği belirtilen Gazal Karataş adlı bir vatandaşa açık oy kullandırdı. Arıkan’ın oy pusulası üzerindeki partileri saydıktan sonra vatandaşın duyulur bir biçimde beyanda bulunmamasına karşın mührü AKP’ye bastı. Bunun üzerine Birol Kocakahya adlı bir vatandaş, ilçe seçim kurulu başkanlığına şikâyette bulundu.
Kartal Hürriyet Mahallesi Şeyh Şamil İlkokulu’nda bir poşet dolu oy pusulası bulundu.
Mürsel Aydoğdu, Serdar Büyükyavuz ve Ömer Aykut Can adlı üç sivil giyimli polisin Feneryolu 2220 no’lu sandıkta görevli belgeleri olmadığı halde oy kullandı. Bunun üzerine TKP, HDP müşahitleri ile bir sandık görevlisi durumu bir tutanakla ilçe seçim kuruluna bildirdi.
Ankara’nın Altındağ’da Yıldırım Beyazıt Lisesi’nde 1221 nolu sandıkta oy vermeye giden vatandaşlar, daha önce kendileri yerine oy kullanıldığını fark etti. Bunun üzerine tutanak düzenlendi.
Eryaman Mahir Başer Orta Okulunda 1407 numaralı sandıkta bir kişinin okuma yazma bilmiyor, psikolojik sıkıntıları var denerek kabine birden fazla sayıda insan girerek oy kullanma işlemi gerçekleştirildi.
Yazıyı kaleme aldığımda halen İstanbul, Ankara, Adana, Ardahan, Yüksekova, Siverek, Hopa başta olmak üzere birçok il ve ilçede usulsüz oy sayımları ya da oyların çalınması nedeni ile Yüksek Seçim Kurulu’na itirazlar da bulunuldu. YSK’nın söz konusu seçim bölgeleri ile kararı bekleniyordu.
Milyarlarca doları, seçim şarkısını, seçim reklamını ve son olarak da oyları çalan “yürütme” organının başındaki muktedirlerin tüm bu yaptıkları yanlarına kâr kalacak mı?  

* m.utkusenturk@gmail.com,
tvvitter.com/mutkusenturk