13 Haziran 2011 05:39

Meclis’te bir biz, bir de onlar olacak

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku “seçimin gerçek galibi” dedirtecek bir başarıya imza attı. 36 milletvekili çıkaran blokun BDP eski Eş Başkanı ve Hakkari’de milletvekili seçilen Selahattin Demirtaş seçim sonuçlarını gazetemize değerlendirdi. Demirtaş, "Görev artık Emek, Demokrasi ve Özg&u

Meclis’te bir biz, bir de onlar olacak

Demirtaş, "Görev artık Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’na düşüyor. Parlamentoda, sokakta, meydanda artık biz varız" dedi.

Siz seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP Kürt bölgesinde kaybetmiştir. Bir bütün olarak aslında rejim, ideolojik olarak bölgede yenilmiştir. Asimilasyon, inkar politikaları, her türlü kandırma politakaları da iflas etmiştir. Geçmiş dönemdeki katliam, köy yakma, faili meçhuller, onlar zaten çökmüştü, artık tutmuyordu. Fakat AKP bir yeşil asimilasyon, bir beyaz asimilasyon, beyaz inkar, beyaz katliam diyebileceğimiz hissettirmeden, çaktırmadan, kaba, zor kullanmadan, kendince alttan alta asimilasyon yürütüyordu. Halka mavi boncuk dağıtırken, örgütlü yapılara da çok sert yöneliyordu. Bundan sonuç alacağını düşünüyordu. Bu politika da iflas etti. Yani devletin 80 yılda denemediği bu kalmıştı, bu çok ters tepti. Tam da düşündüğümüz gibi 2007 seçiminde halkımız AKP’ye bir kredi vermişti. Emanet oylar verilmişti. AKP bunu değerlendirmedi tam tersine emanet oyları, Kürt halkının aleyhine kullanmaya çalıştı.

Hakkari’de şu anda dibe vurmuş durumda. Hakkari gibi bir yerde iktidar partisinin bütün rantını kullanarak, bütün ekonomik gücünü kullanarak ayakta durmaya çalışmasına rağmen resmen dibe vurmuş olması, burada halkımızın vekillerini ezici bir çoğunlukla Meclis’e gönderiyor olması büyük bir başarıdır. Şırnak’ta durum budur, Amed’de, Van’da, Bitlis’te, Bingöl’de, Muş’ta, Siirt’te, Ağrı’da çok büyük bir oy artışı söz konusu.

BAĞIMSIZ GİRDİĞİMİZ SON SEÇİM OLMALI BU

Blok önemli bir oy oranıyla ve ciddi bir artış göstererek Meclis’e geldi. CHP’de ise ciddi bir sıçrama göremiyoruz. Blok’un çok daha fazla yükseldiğini, siyaseten ana muhalefet partisi gibi bir yere aday olduğunu görsetiryor. Blokun konumuna dair ne söylersiniz?

Burada problem şu ki, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku çok doğru bir yerden süreci yakaladı fakat olanaklar çok kısıtlıydı. Yani zamanında belki çatı partisi kurulabilseydi, parti olarak seçime girilebilseydi şu andaki başarının çok iki katını yakalamak mümkündü. Fakat bizim bu yetersizliğimiz halka yeterince cevap olamamız nedeniyle AKP batıda bu boşluğu doldurdu. Yani batıda yeterince başarılı olduğumuz söylenemez. CHP’nin zaten başarılı olması beklenmiyordu. Halka vaatleri, halka yaklaşımı tümüyle AKP’yi besleyen liberal yaklaşımlardı. Neo liberal politikaların versiyonunu savunuyordu. Dolayısıyla biz batıda yaşayan halkımıza karşı oldukça mahçubuz. Ama bunu da en kısa zamanda giderecek formülü, ortak örgütlenmeyi hayata geçirip artık bağımsız olarak girdiğimiz son seçim olduğunu halka ilan etmemiz lazım. Ne olursa olsun artık parti olarak girip tüm Türkiye’nin ezilenlerinin sorunlarına cevap olmak gerekir.

AKP ve MHP’de son derece geri politikalar savundular, özellikle Kürt sorunu konusunda. Bir yandan Kürt sorunu çözülsün diyenler de bir yandan diğer tarafta bir ratış var. Bunu nasıl değerlendirmek gerekir?

AKP’nin, MHP’nin Kürt sorununa çözümsüzlük yaklaşımları seçim süresince meydanlarda dillendirildi. Fakat sanıyorum sadece bunun üzerinden bir oy artışı söz konusu değildir. Oyların artışının belki de en büyük nedeni, kampanyanın karşı tarafında diyebileceğimiz, güçlü olanaklara sahip olmasına rağmen hiçbir zaman sol argümanları kullanmayan ve AKP’yi teşhir etmeyen CHP’dir. AKP ve MHP’nin oy artışının nedeni CHP’nin başarısızlığıdır. Eğer CHP de gerçek anlamda bir sol çizgide durabilseydi, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku içerisinde yer alabilecek bir pozisyon sağlayabilseydi milliyetçilik rahatlıkla geriletilebilirdi. Ama CHP’nin kendisi zaten milliyetçiliği besleyecek tarzda bir siyaset yaptı. İnsanlar milliyetçinin aslına oy vermeyi tercih ettiler. Aslında CHP çok büyük bir zarar verdi diye düşünüyorum. Sol adına neo liberal politikaları savundular, dolayısıyla tek başına Kürt sorunu belirleyici olmadı diye düşünüyorum. Sınıf temelli çelişkilerde CHP’nin eksikliklerinden kaynaklı olarak oyların sağa kaymasına neden oldu. Tam da bu noktda görev artık Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’na düşüyor. Parlamentoda, sokakta, meydanda artık biz varız. CHP’nin bu sistem karşısında durmayacağ,ı direnemeyeceği, üçünün aynı potada olduğu artık çok net anlaşıldı. Yani Baykal döneminde bu çok çarpıcı bir şekilde duruyordu, Kılıçdaroğlu’yla birlikte artık bir şeylerin değiştiği, değişeceği tartışılıyordu. Bunun böyle olmadığı, olmayacağı seçim sonucunda da ortaya çıktı. Şimdi bir onlar var, bi de biz varız. Her yerde sorumluluk bizim üzerimizdedir. Gerçek ana muhalefet biziz. Ve bunun karşısında da Türkiye komuoyundan çok büyük destek, sempati ve ilgi görecektir.

Kürt sorununu çözümü konusunda AKP ve MHP çok bariz değişikliklere gidemez. MHP özellikle politikasını değiştirmeyecektir. Fakat AKP artık şu tehlikeyi görebilmelidir, bu sonuçların üzerinden artık Kürt halkının, ezilenlerin, ötekilerin talepleri kabul görmezse bunun ötesi çok büyük bir sosyal patlamadır, çatışmadır artık.

Sorumluluk şu anda AKP’dedir. Tek başına iktidar olma gücünü elde ediyor. Dolayısıyla kamuoyunu tatmin edecek somut çözüm önerileriyle, özellikle Anayasa konusunda, tatmin edici önerilerle, uzlaşmacı bir tavırla karşımıza çıkması lazım. Eğer bu yapılamazsa, bir tarafta Kürt sorununu çözümünü isteyen ve giderek çoğalan bir kitle, diğer tarafta tırmanan bir Türk milliyetçiliği beraberinde derin sonuçlar doğurabilir. Bunu önlemek için daha aktif ve çözüm getirici bir siyaset üretmeliyiz. Blokun önünde böylesi bir görev de duruyor. Blok bunu başarabilecek, kararlılığa, güce ve kadroya sahiptir. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et