08 Şubat 2014 06:00

Halkımız mutlaka doğru tercihi yapacaktır

Yerel seçimlere sayılı günler kala Sultangazi’deyiz. Gazi Mahallesi önce Gaziosmanpaşa ilçesinden koparıldı. Ardından Gazi, Sultançifliği ve diğer mahallelerle birleştirilerek Sultangazi ilçesi oluşturuldu. İşçi ve emekçilerin, Alevi ve Kürtlerin yoğun yaşadığı ilçede; fizyoterapist Meltem Teker ve Hukukçu Ferhat Boğatekin HDP’den aday.

Halkımız mutlaka doğru tercihi yapacaktır
Paylaş

Ercüment AKDENİZ
İstanbul


Yerel seçimlere sayılı günler kala Sultangazi’deyiz. AKP’nin, demografik oyunlarla üzerinde ameliyat yaptığı bu bölgede, Gazi Mahallesi önce Gaziosmanpaşa ilçesinden koparıldı. Ardından Gazi, Sultançifliği ve diğer mahallelerle birleştirilerek Sultangazi ilçesi oluşturuldu. İşçi ve emekçilerin, Alevi ve Kürtlerin yoğun yaşadığı ilçede; fizyoterapist Meltem Teker ve Hukukçu Ferhat Boğatekin, AKP’nin türlü oyunlarını bozmak için HDP’den adaylıklarını açıkladılar. Onları gazetemiz okurlarıyla baş başa bırakıyoruz.   

Belediye Başkanı Cahit Altunay “4 yılda 400 proje yaptık…434 bin nüfuslu bir köy devraldık, belediyeyi 45 milyon borçla devraldık” diyor. Bunlar Sultangazi için birer gelişme göstergesi sayılamaz mı?  
Meltem Teker (M.T): 
Gelişmişlik, insanların geçim seviyesini esas almalıdır. Bütün bu sayılanlar halkın yaşamında dişe dokunur bir değişiklik yaratmadı. Parklarda uyuşturucu kullanan gençlere, sokaklarda dilenenlere, bakıma muhtaç yaşlılara, pazarda filesi boş dönen kadınlara sorun; bunlar onların hayatında ne kadar değişiklik yapmış? Yollarda, kaldırımlarda sürekli bir çalışma var, ama hep bozup yıkıp yeniden yapma var. Hep düzensizlik yeniden inşa ediliyor. Belediye bu icraatları kimin parasıyla yapıyor? Halkın parasıyla! Ama ihaleleri, projeleri, harcadığı paraları şeffaf biçimde halka açıklamıyor.
Ferhat Boğatekin (F.B) : Bir değişim varsa o da her yerin betonlaşmasıdır, boş buldukları alana hemen inşaat dikmeleridir. Ak belediyeciliğin özü budur. Şu anda Sultangazi Belediyesi hakkında çok ilginç iddialar var. İhaleler ve şeffaflıkla ilgili soruşturmalardan söz ediliyor. Üstelik bütün bu soruşturmalar Bakanlık iznine takılıyor! “Borç devraldık, köy devraldık” diyorlar. Kimden devraldınız? İstanbul’u 20 yıldır AKP geleneği yönetiyor. Siz 20 yılda şehri bir köy olmaktan çıkaramadıysanız bu sizin suçunuzdur.

RANT PROJELERİ!

Belediye Başkanı Altunay hep vizyondan bahsediyor. Kanal İstanbul, Yeni havaalanı ve 3. boğaz köprüsü projelerinin Sultangazi’den geçeceğini söylüyor. Hükümetin açıkladığı tüm bu projeler kamuoyunda tepki çeken projelerdi. Ne dersiniz; yağma ve talan Sultangazi’ye mi dayandı?
F.B: 
Bunlar rant projeleridir! Vizyon dedikleri şey ise halkı dinlemeden belirledikleri proje anlayışıdır ve esas amaç talandır. Üstelik bu anlayış merkezden dayatılıyor.
M.T: Sen insanları evinden edeceksin, iyi de onlara ne imkan sunacaksın? Bu sorunun karşılığı yok! Amaç insanları sürmek ve arazileri yandaşlara peşkeş çekmektir. Seçimlerden sonra dozerlerle bu bölgeye girecekler, halk bunu biliyor. Bu projelere ne ahlaki, ne de insani olarak onay vermek mümkün değil.

Gazi Mahallesi için; Yaşlı Bakım Merkezi, Uygulamalı Otel ve Turizm Meslek Lisesi inşaatları örnek gösteriliyor. Ne dersiniz; Gazi Mahallesi’ne hizmet geliyor mu?
M.T:
Ben bu mahallede halkla iç içe yaşıyorum. Her gün komşularımla, hastalarımla konuşuyorum. İşsizlik, uyuşturucu, yozlaşma ve geçim zorluğu gibi son derece ağır sorunlar yaşanırken, seçime üç gün kala birkaç inşaat binasıyla bu halkı kandıramazlar. Çünkü bu halk tecrübeli ve politikleşmiş bir halktır. Soruyoruz; siz 20 yılda Gazi Mahallesi için ne yaptınız? Bakın yardım kutuları konuyor, oraya ekmek atılıyor, bir başkası da alıp yiyor. İşte bu kadar aç hale getirildi insanlar. Halk elbette bu duruma tepki gösterecektir.
F.B: Diyorlar ki; “Biz oraya hizmet götürmek istiyoruz ama engelleniyoruz, sürekli eylemler oluyor” Taksim’den Gazi’ye gelmek için otobüste 2 saat çile çekmek gerekiyor. Bir anlamda üvey evlat muamelesi yapılıyor Gazi’ye. Gazi halkı siyasi sorunlara duyarlı ve yaptığı her eylem hizmetler kesilerek cezalandırılıyor.  

Belediye, “SULKAM” (Sultangazi Kariyer Merkezi) diye bir proje yapmış. İşsizlik böyle mi çözülür sizce?
F.B:
Belediye bu tür projeleri kopyalayıp getiriyor. Bunlar balon projelerdir, sorunu çözmez. “Çok proje yapıyoruz” görüntüsü vermeye çalışıyorlar. İşsizlik meselesi genel siyaset ve ekonomiden bağımsız değildir. Yolsuzlukların önü alınmadan istihdam sorunu çözülemez. İssizliğin çözülmesi için iktidarın da değişmesi gerekir.
M.T: İşçi ile işvereni aynı projeye aldığınız zaman, burada nasıl işçinin menfaatine bir sonuç çıkabilir? AKP bu tür projelerle patronlara, kalifiyeli ve ucuz iş gücü hediye ediyor. Projeler halkla birlikte yapıldığında, şeffaf olduğunda ve halk için yapıldığında istihdama da olumlu yansır. Bizim yönetim anlayışımız da budur.

Belediyenin kültür sanat etkinliklerinde tek yönlülük göze çarpıyor; “Fetih Coşkusu Tiyatrosu, Radyo 7 Sultangazi’de, Nesilden Nesile Çanakkale, Kadınlar Gününde Osmanlı Kadını, Tasavvuf Müziği…” . Nedir yorumunuz?
F.B:
Sanat, Mevlevi ve Osmanlı kültüründen ibaret olabilir mi? Hat sanatının yanında resim sanatını görmezseniz, ortaya muhafazakar ve dayatmacı bir kültür çıkar. Oysa ki, belediyelerin, bütün dillere, kültürlere eşit mesafede yaklaşması lazım. Büyük ve lüks kültür merkezleri yaparsanız ama içine de sanat adına tek yanlı bir bakış açısı yerleştirirseniz, bu olmaz. Bu İstanbul’un mozaik yapısına saygısızlıktır. Belediyenin kültür programında bir govend, dengbej ya da semah neden yok? Bu ilçenin nüfusunun önemli birçoğunluğu Kürt seçmenlerden oluşuyor. Dolayısıyla bu nüfus çok dilli bir belediyecilik için yeterli nüfustur.
M.T: Bu, yabancılaştırma ve ayrıştırma politikasının resmidir. Çocuklarımı alıp gezmeye çıktığımda kendime dair bir kültür göremiyorum. Aydınlanmanın ve demokratik halk kültürünün ışığı programlara yansımalı, biz bunu esas alacağız.

İlçe Gençlik Meclisi, Ulusal Gençlik Parlamentosunda birinci seçilmiş. Nedir yorumunuz ve sizce Sultangazi gençliğinin temel problemleri nelerdir?
M.T:
Öncelikle kendi kültürüne yabancılaştırılan bir gençlik var. İkincisi gençliğin uyuşturucu kıskacına bu kadar sıkıştırıldığı bir dönem yaşanmadı. Eğer esnaflar gençlerden tiner saklıyorsa toplumun getirildiği noktayı varın siz düşünün! Gençlik kültürel, sportif, zihinsel gelişimini sağlayacak tüm imkanlardan yoksun bırakıldı. Gençlere cafe ve barlar dışında seçenek bırakılmıyor. Alevi, Kürt, devrimci, demokrat tüm gençler sürekli baskı altında. Bence, sosyo-ekonomik ve kültürel olarak bu ilçenin gençlerine sondan birincilik dayatılıyor. Ama elbette bizim gençliğimiz bu çemberi kıracaktır. Gezi direnişi de bunu göstermiştir.
F.B: Gezi’de gördük ki; gençlik dayatmalara isyan ediyor. Gençlik bu sorgulama süreciyle birlikte bizi tercih edecektir. Çünkü biz genç bir hareketiz ve mücadelenin merkeziyiz.

KEPÇELERİN ÖNÜNDE OLACAĞIZ

Cumhuriyet Mahallesi, Alibeyköy Barajı çevresi ve PSKAD Cemevi arazileriyle ilgili, halkla belediye arasında itilaflar var. Ne diyorsunuz bu sorunu yaşayan insanlara?
F.B:
Cumhuriyet Mahallesi’nde belediyenin şöyle bir önerisi olmuş; “Biz size evlerinizi verelim; siz de bize boş arazileri, park ve bahçeleri verin”! Bu yeni AVM’ler, yeni betonlaşma alanları demektir. Orada Gezivari bir hareket var. Biz her türlü hukuki ve siyasi desteği Cumhuriyet Mahallesi’ne vereceğiz. Baraj çevresi halkının evsiz bırakılmasını da kabul etmeyiz. Nerede kepçe varsa orada önüne geçeceğiz.
M.T: Cumhuriyet Mahallesi’nin mağdurlarından Fahrettin Çiftçi bizim meclis üyesi adayımızdır. Dolayısıyla listelerimizde mücadeleci insanlar bulunuyor. Yıkımlara, ranta ve talana karşı yine halkımızla birlikte haksızlıkların karşısında olacağız.

30 Mart seçimleri, genel seçimler havasında geçecek gibi. Barış görüşmeleri, yolsuzluklar, Gezi olayları, artan hayat pahalılığını gözettiğimizde vatandaş kime, nasıl ve ne için oy vermeli?
F.B:
Yerel seçimlerden gücümüze güç katarak çıkmamız lazım. Çünkü insanlar oylarını HDP’de birleştirirse Kürt sorununun çözümü daha kolay olacak, demokrasi alanında sesimiz daha gür çıkacak. Alevilerin sorunları çözüm yolu bulabilecek ve ötekileştirilenler demokratik haklara kavuşacak. 30 Mart’taki gücümüz genel seçimleri de olumlu etkileyecektir. Halkımızın artık bu yolsuzluk düzeninden kurtulması lazım!
M.T: Özgüven konusunda halka seçenek olan bir partiyiz. Gezi hareketinden, işçi ve emekçilerin mücadelesinden doğmuş bir hareketiz. Biz işçilerin, kadınların, gençlerin ve her milliyetten, her inançtan ve kökenden halkın adayıyız. Halkımız mutlaka doğru tercihi yapacaktır.


ANLAYIŞ DEĞİŞMEDEN UÇURUM DEĞİŞMEZ

Araştırmalar Beşiktaş’ın gelir seviyesinde üst sırada olduğunu gösteriyor. Sultangazi gibi ilçeler ise sonlarda. Ne dersiniz bu durum için?
M.T: 
Sultangazi gibi yerler kaynak aktarılması gereken yerlerdir. Fakat onlar buraya birilerini zengin edecek yerler olarak bakıyor. Bu anlayış değişmedikçe uçurum kapanmaz.
F.T: Yoksul insanlar yerinden edilirken, belirli bir zümrenin yaşayabileceği ve etrafı duvarlarla örülü adacıklar yapmak şehircilik değildir.

KADINLAR HDP’YE MÜHÜR BASTIKLARINDA KENDİLERİNE OY VERECEKLER

Sayın Teker bir kadın belediye başkan adayı olarak; kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin görüşleriniz nedir? Aday listenize bakınca kadınlar ve işçileri görüyoruz. Bu bir fark olarak sayılabilir mi?
M.T:
Kadınlar 30 Mart günü HDP’nin altına mührünü bastığında aslında kendisine oy vermiş olacak. Çünkü HDP halkın kendisidir. Etik anlamda da biz kadına çok önem veriyoruz. Kuma getirmiş, kadına şiddet uygulamış erkeklere partimizde yer yoktur! Gittiğimiz her sokakta, her mahallede kadın meclisleri oluşturacağız. Biz seçim çalışmaları içinde sokak temsilcilerine dayanan bir kadın derneği kurmak istiyoruz. Hiçbir partinin listesinde bizimki kadar işçi ve kadın aday bulamazsınız.

ADIYAMANLILAR CHP’YE OY VERMEZ

Sayın Boğatekin, Adıyamanlı saygın bir kişilik olarak size sormak istiyorum; CHP’nin ilçe belediye başkan adayı da Adıyamanlı bir Kürt. Ne dersiniz bu durum seçmen kitlesini nasıl etkiler?
F.B:
Benim ailemin, Adıyaman’da, BDP kültüründen gelen bir siyasi geleneği var. Bana soruyorlar; “neden bir Adıyamanlı adayın karşısına başka bir Adıyamanlı çıkıyor?​” Benim bir siyasi çizgim var, bu yol HDP’de birleşiyor Ben bu yolda halkımın adayıyım. Biz CHP siyasetini yanlış bir siyaset olarak görüyoruz. Ne AKP ne CHP; biz düzen partilerinden farklı olarak üçüncü bir yol var diyoruz. CHP belediye başkan adayının zaten ne BDP’de ne de HDP’de yer bulma şansı yoktu, olamazdı. Biz para gücüne değil tabandan gelen yoksul halkın gücüne dayanarak aday olduk. Şahsen Adıyamanlıların CHP’ye oy vereceğine inanmıyorum. Çünkü CHP Adıyaman’da, İstanbul’da, Kürdistan’da halktan uzaklaşmış bir partidir. Onun için bizim temel rakibimiz CHP değil AKP’dir.

‘HALKIMIZLA HESAP SORACAĞIZ’

Önümüzde 12 Mart var yani Gazi katliamının yıl dönümü. O zamanlar derin devlet ve kontrgerilla tartışmaları vardı, bugün mesele getirilip ‘paralel devlet’e sıkıştırıldı. Gazi davası vicdanlarda aklandı mı, ne dersiniz?
M.T:
Gazi davası devletin kendini temize çıkaramadığı en ağır günahlardan biridir. Gazi katliamı da tıpkı Maraş, Sivas, Çorum Katliamları gibi bir derin devlet ve kontgerilla organizasyonudur. Başbakan “paralel devletten” yakınıyor, kendini sürekli mağdur göstermeye çalışıyor. Ama Sivas davasında katillerin nasıl salıverildiğini hep birlikte gördük. Gazi Katliamı da aynı şekilde cezasız kaldı. Dolayısıyla bu iktidar birebir bu suçlara ortak olmuş demektir. Her 12 Mart’ta olduğu gibi yine halkımızla birlikte hesap soracağız.
F.B: Gazi ve Lice gibi faili açığa çıkmamış katliamlar unutulamaz. Başbakan “Askeri vesayetin üzerine gittik” diyor ama Roboskî Katliamı ortada. Paralel devlet tartışmasıyla işi yumuşatmaya, üzerinden atmaya çalışıyorlar. Gazi Katliamı açığa çıkarılmadıkça hükümetin söylemleri inandırıcı olmaz.


MELTEM TEKER KİMDİR?

1974 İstanbul doğumlu. Evli ve iki çocuk annesi. Gazi Mahallesi’nde ikamet eden Teker fizyoterapist olarak çalışıyor. İstanbul Hemşirelik Yüksek Okulunu 1991 yılında bitirdi. Hemşire olarak 12 yıl çalıştı. Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Bölümünü bitirdi. Uzun yıllar kamu emekçilerinin mücadelesinde yer aldı ve SES Aksaray Şubesi işyeri temsilcisi olarak görev yaptı.

FERHAT BOĞATEKİN KİMDİR?

Hukukçu olan Boğatekin 1976 Adıyaman doğumlu. Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Evli ve iki çocuk babası. Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneğinin aktif üyesi olan Boğatekin, toplumsal birçok davada görev aldı. İnsan hakları alanında yüksek lisans yaptı. İşkence sorunu üzerine Avukat Taylan Tanay’la birlikte çalışmaları oldu.

ÖNCEKİ HABER

‘Sermayeyi yeneceğiz’

SONRAKİ HABER

Zorlu’da 7 işçi daha atıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...