30 Ocak 2014 06:00

Türkiye’nin ilk kadın müzesi

Türkiye’nin ilk kadın müzesi Konak Belediyesi bünyesinde geçtiğimiz günlerde açıldı. Basmane Oteller Sokağı bölgesinde restore ettirilen üç katlı tarihi binada açılan Kadın Müzesi’nde, antik çağdan günümüze kadınlara ilişkin pek çok obje, farklı konu başlıkları altında sergileniyor.

Türkiye’nin ilk kadın müzesi
Paylaş

Emine UYAR
İzmir


Türkiye’nin ilk kadın müzesi Konak Belediyesi bünyesinde geçtiğimiz günlerde açıldı.

Basmane Oteller Sokağı bölgesinde restore ettirilen üç katlı tarihi binada açılan Kadın Müzesi’nde, antik çağdan günümüze kadınlara ilişkin pek çok obje, farklı konu başlıkları altında sergileniyor.    

Binanın giriş katında, “Geçmişten Günümüze Kadın”, “Antik Çağ’da Kadın” ve “Video Art” odaları yer alıyor. “Antik Çağ’da Kadın” bölümünde, ana tanrıçaların kopyaları ve Agora kazı çalışmalarında ortaya çıkan en önemli bulgulardan sayılan, Roma İmparatoru Marcus Areullus’un eşi Faustina’nın başı birebir kopyası ile yer alıyor.

Giriş katının balkonunda ise tarihte ilklere imza atan Türkiyeli kadınlardan; Halide Edip Adıvar, Cahide Sonku, Afife Jale ve Feraye’nin masklarına yer verilmiş.

PROTESTO ODASI

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi kadın dergilerinden örnekler, Türkiye’de önemli kadın eylemlerinin haberleri de gazete arşivlerinden derlenerek ziyaretçilere sunulmuş. Kadınların mücadelelerine dair, “Protesto Odası” adı verilen bir bölüm oluşturulmuş. Burada, Bergamalı kadınların siyanürlü altına karşı mücadelesi, Gezi eylemindeki kadınlar ve Cumartesi Anneleri’nin yer aldığı gazete kupürlerinin büyük boy dijital baskıları bulunuyor.

Kadın konulu rölyef, heykel ve resim gibi orijinal sanat eserleri de müzede sergileniyor.

İlk kadın sanatçılar ve Türkiye’de mesleklerinde ilk olan kadınların fotoğraflarının yer aldığı müzede, farklı farklı sergilerin açılabileceği bir de sergi salonu bulunuyor. İlk sergi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının açtığı, “İlk Nüfus Cüzdan ve Evlilik Cüzdan Örnekleri” sergisi.  

KÜTÜPHANE ZAYIF

“Video Art” salonunda görüntülü ve sesli olarak “Gezi olayları” ve “Kadına yönelik şiddet” konuları işleniyor.

Müze bünyesinde, yine bağışlarla oluşturulan kütüphanedeki kaynak sayısının ise oldukça kısıtlı olması göze çarpıyor.

Muhteşem tavan süslemeleri ile dikkati çeken müze binasından da bahsetmek gerekirse Neoklasik üslupta yapılmış olan bina 20. yüzyılın ilk yarısına kadar Yahudi ve Türklerin birlikte yaşadığı Basmane’nin Tilkilik olarak bilinen semtinde yer alıyor.

Müzenin açılışında konuşan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan amaçlarının, “Son yıllarda kadına yönelik artan şiddet ve baskı politikalarına karşı bir merkez olmak” şeklinde ifade ederken müzeye ilişkin eleştirilerden de bahsetmek gerekiyor.  

Müzeye daha çok bir Etnografya Müzesi havasının hâkim olduğu ifade edilirken, bağışlanmış eserlerden oluşan müzeye girişin ücretli olması da ayrı bir eleştiri konusu. Müzeyi gezebilmek için öğrenci değilseniz 4, öğrenciyseniz 2 lira giriş ücreti ödemeniz gerekiyor, toplu girişlerde bir miktar indirim yapılıyor.

Müzeyi pazartesi günleri hariç her gün gezme imkanı var.   


İLK KADIN EYLEMİ

Kadın eylemlerini konu alan gazete küpürleri içinde en dikkat çekeni, 1828 yılında İzmir’de kadınların ekmek zammına karşı yaptıkları eyleme ait. İzmir Kent Arşivi Müzesi’nde yer alan belgelere dayanılarak oluşturulan haberde eylemden Türkiye tarihinde ilk kadın hareketi olarak bahsediliyor. İzmir’in Kadifekale, Tilkilik, Namazgah ve Damlacık gibi mahallelerinde gerçekleşen eylemde, İzmir Valisi Hasan Paşa tarafından yapılan ekmek zammına karşı kadınlar üç gün boyunca çocukları ile birlikte sokaklara çıkarak protesto gösterileri yapmış. Vali Hasan Paşa da zammı geri almış.


‘İŞÇİ KADINLARIN EKSİKLİĞİ HİSSEDİLİYOR’

Müzeye ilişkin görüşlerini aldığımız Edebiyatçı, Çevirmen ve Oyun Yazarı Şükran Yücel, müzenin açılmasını iyi bir başlangıç olarak gördüğünü belirtirken, pek çok eksiğinin bulunduğunu da sözlerine ekliyor. Kadınlarla ilgili daha çok belgesel araştırma yapılması gerektiğini belirten Yücel, “TARİŞ’te çalışan kadın işçilerden, kadın tütün işçilerinden müzede bir iz yok örneğin. Üreten, işçi kadınlara rastlayamıyoruz. İzmir’in tarihinde, Levanten, Yahudi, Ermeni, Rum kadınlar da vardı, bu kadınlara ilişkin de bir şeylere rastlamak mümkün değil. Çamaşır yıkamak, soba yakmak geçmişte daha zordu ve bu yükler yine kadınların sırtında idi, bu yüklere dair de bir şey bulamadım. Daha çok renkli giysilere, dikiş ve nakışlara yer verilmiş” diyerek eleştirilerini yöneltiyor. Yücel ayrıca, müzenin sadece bağış üzerine kurulması ve bir küratör eli değmemiş olmasının da önemli eksiklik olduğunu vurguluyor.

ÖNCEKİ HABER

Mültecilere \'basına konuşursanız göndeririz\' tehdidi

SONRAKİ HABER

Hunko: Patriot gerekçesi oldukça komik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...