Gündem o kadar komik ki komedi yapamıyoruz!
Ayşen GÜVEN
Ezgi GÖRGÜ
Onlar bir İnternet dizisi. Henüz Türkiye internet televizyonculuğu, programcılığı ya da dizilerine pek alışık değil. Ama “Yol Yordam” ekibi bir internet dizisi ile 34 bölümü devirirken mizah yapma konusunda kendine has bir yol da açtı. “Kızlı erkekli aynı evde kalmayı hizaya çekilecek bir hal olarak gösteren hükümetin açıklamalarına “Kızlı-erkekli Aynı Evde Kalmanın 4 Yolu” videosu ile verdikleri yanıt çok ilgi gördü, isimlerini duymayanlara da duyurdu.
Önerdikleri o 4 yol aklımızın köşesinde duradursun Türkiye’nin hali hazırdaki absürt komedi tadındaki hali üzerine onlar ciddi ciddi mizah yapıyorlar ama hiç ciddiye almadan. Nasıl mı? “İnternetime Dokunma” meselesiyle söze başlıyoruz, “Yol Yordam”la... Ne de olsa konunun doğrudan muhatabı onlar. Kıskandırmak gibi olmasın onlarla söyleşmek bölümlerini izlemek kadar eğlenceli.
İnternetten yayınlanıyorsunuz arkadaşlar ve bu mecrada “sansürün” büyümesi gündemde. Sonuçta sizin de geleceğiniz tehdit altında. Ne diyorsunuz?
Melikşah Altuntaş: Hepimizin geleceği tehdit altında gerçekten. Bundan 1-2 yıl önceki internette sansür eylemlerinde de olayın anlamsızlığı üzerine düşünüyorduk hep. Aklımızdan şunlar geçiyordu: “Şu an youtube’un kapandığı bir ülkede olma, bunlar çok saçma” gibi gelmişti. İşin rengi gittikçe değişmeye başladı. Artık komik de gelmiyor. Ses çıkarmaktan başka yapacak bir şey yok gibi.
Acaba çok genişleyebileceğini mi düşünmüyorduk sansür alanının? Ya da “yahu çok da uğraşmazlar” gibi mi geliyordu acaba?
M.A.: Geçecek gibi geliyordu bana, yani böyle saçma bir şey ne kadar sürebilirdi ki! Biz de bari bunu söyleyelim, yeterince saçma olduğunu vurgulayalım diye düşünüyorduk, ama bayağı ciddiler artık.
Zeynep Ocak: Açıkçası ben yasanın detaylarını bilmediğim için şimdi burada afaki bir şey söylemek istemiyorum. Sadece; İnternette kişinin kendini ilgilendiren bilgilerinin saklı tutulması bir insan hakkıdır zaten, bunu bilmeliyiz. Bu bilgilerin devletle, polisle yani birtakım kurumlarla paylaşılması ve bunu birinin idare ediyor olması, hiçbir şeye güvenmediğimiz bir ortamda, korkutucu tabii ki.
SİYASİ GÜNDEMDEN İLHAM ALMAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Yol Yordam’dan bahsedelim, özellikle sizin şu kızlı erkekli aynı evde oturmanın 4 yolu adlı videonuz patladı. Sizin böyle kamera karşısına geçip bölüm çekmenizin periyodu nedir? Bir şey çok ilham veriyor da o zaman mı çekiyorsunuz?
M.A.: Aslında evet, haftalık bir program bu ama işte genelde bizim aklımıza gelen şeylerin zamanına göre değişiyor, oturup şöyle bir fikir geldi benim aklıma diyor üçümüzden biri ve toplaşıp –bizde genelde, evde- çekiyoruz.
Prodüksiyon sıfır, maliyet sıfır
M.A.: Aynı sarı duvarımızın önünde çekiyoruz.
Peki size bir mevzunun ilham vermesi için neler lazım?
M.A.: Bu kadar saçma bir yasa taslağı masaya konunca, ilham oluyor tabii.
Cem Kayıran: Son birkaç bölüm izleyici önerilerinden geliyor.
Öyle mi, nasıl ulaşıyorlar size?
Z.O.: En son bir bölüm çektik, mesela twitterda takipleştiğimiz Mustafa Erdoğan diye biri var, son bölümümüzü o önermişti.
Daha öncesinde bir metin yazıyor musunuz?
M.A.: Fikirler ortaya çıkınca, bir iki madde bulmaya çalışıyoruz, böyle ya da şöyle bir şey yaparız diye, sonra da tüm amatörlüğümüzü kameranın karşısına geçip birbirimizi küçük düşürüyoruz.
C.K.: O sebeple o kadar gülebiliyoruz zaten, ilk defa orada duyuyor oluyoruz.
Birlikte çok vakit geçiriyor musunuz?
M.A.: Zeynep’le zaten uzun süredir sürekli birlikteyiz.
C.K.: Ben o kadar tercih etmiyorum.
Z.O.: Cem’i o kadar aramıza almıyoruz.
Burda yeniden gruptan ayrılmanın bir bölümünü çekeceğiz gibi geliyor...
Yol Yordam’da yönetmenle kameraman kim?
Z.O.: Kameraman derken?
Kim bunlar, var mı o insanlar?
C.K.: O sırada oynamayan biri varsa o kameraman oluyor.
Z.O.: Üçümüz oynuyorsak kameraman olmuyor.
M.A.: Arkadaşımız yoksa etrafta takılıyoruz biz kendi kendimize.
‘BİRAZ ZEVZEĞİZ ASLINDA!’
“İnternetimi korumanın 4 yolu” gibi bir bölüm geliyor olabilir mi?
M.A.: Evet, neden olmasın, öyle bir sorumluluk hissetmiyoruz üzerimizde açıkçası, her politik olaya gönderme yapalım gibi, çünkü öyle insanlar değiliz pek, biraz daha zevzeğiz aslında..
Z.O.: Politikanın ağırlığını taşıyacak insanlar değiliz
M.A.: Ama tabii bizi de güldüren bazı olaylar olunca mevzu oluyor.
Z.O.: Kendi güldüklerimizi yapıyoruz aslında.
Bugünün politikası da sanki çok öyle ağırlıklı değil?
M.A.: Evet evet, zaten çoğunlukla değildi, biz bundan birkaç ay önce Heberler diye bir program yapıyorduk ve sürekli gündeme bakıp buradan espri nasıl çıkartacağız diye bir çaresizlik içindeydik çünkü gerçekten çok komik, her şey çok komik!
‘TARZIMIZ TV’YE UYMAZ’
Peki bir televizyonda yayınlansa böyle gider mi?
M.A.: Yok, teklif de yok aslında bu daha çok internet estetiğinde, estetiksiz dediğimiz şekilde çekilmiş, her şeyin amatör olarak oynandığı, amatör oynamak zorunda olduğumuz, o yüzden tvde çok zor, çok da gerekli değil bence.
Ancak ihtiyacı varmış diye anlıyoruz izleyicilerden... Bant Magazine ile bağınız nasıl?
C.K.: Dergi bu yıl 10. yılını geride bırakacak, yaklaşık 2 yıldır online halde BantMag isminde devam ediyor. Dergi yayını dışında sergiler, konserler, festivaller bu tür organizasyonlar yapılıyor.
M.A.: Moda’da da bir mekanı oldu artık derginin. Orayı da hem konser alanı hem küçük bir sahne hem de sergi salonu olarak işletmeye devam ediyoruz.
KİM KİMDİR?
Kendinizden biraz daha bahsederseniz?
C.K.: Ben Cem Ben daha çok müzikle ilgileniyorum aslında, benim çaldığım bir grubum var, dergiye de müzik yazıyorum, onun dışında da web sitesine bakıyorum. Zaten gazetecilik okudum.
Oyunculuk eğitimin var mı?
C.K.: Var gibi mi duruyor?
Z.O.: Varsa durum çok vahim Eğitimli böyleyse.
Zeynep sen?
Z.O.: Ben aslında yapım koordinatörlüğü yaptım çeşitli tv programlarında, dizilerde ve sitcomlarda. Sonra 12 yılın üstüne o iş bana çok depresif gelmeye başladı ve bıraktım bir daha yapmamak üzere. Yol Yordam çekilirken bir gün konuk gittim, Melikşah sen de bu bölümde oynasana dedi. Daha sonra böyle bir olduk, onun haricinde pek bir şey yapmıyorum, onun dışında Babylon Dergi’nin her sayısına röportajlar yapıyorum.
Melikşah, sen nelerle uğraşıyorsun?
M.A.: Sinemayla ilgili yazıyorum, Heberler diye bir program yapıyorduk üç yıl kadar. Heberler de iyi takip edilen bir programdı. Sonra bir film çektik arada, ben onun yönetmenliğini yaptım, hayat devam ediyor, hala bir şeyler yazıyorum, senaryo yazmaya devam ediyorum. Tamamlayabilirsem bir senaryo yazmaya çalışıyorum, tembellik kurbanı olan senaryolardan biri oldu aslında, onu tamamlarsam bu yaz sonunda çekmeyi istiyorum. Bir yol filmi, üzücü, drama gibi, iki kardeş ve onların kuzenlerinin yol hikayesi, rehabilitasyondan alıp annelerinin evine gitme hikayesi.
Evrensel'i Takip Et