16 Ocak 2014 15:46

Hem yazdım hem oynadım

Kimi zaman yazdığı oyunları yalnız kendisi oynuyor. Çoğu zaman ise Nazlı ile birlikte. Bazen de diğer arkadaşlarıyla beraber oynuyorlar. Zaman zaman da yazmasa bile doğaçlama yapıyorlar

Hem yazdım hem oynadım
Paylaş

 

Aynur Değirmenci

 

 

Zin Gültekin ve Nazlı Aydın. Onlar iki arkadaş, ikisi de Esenyurt Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi. İkisi de 16 yaşında. Onlarla yaptığımız sohbetin nedeni yazdıkları ve birlikte oynadıkları tiyatro oyunları. Esenyurt Meydan Büfe’de buluşuyoruz. Oldukça heyecanlılar, onları rahatlatmak için hemen başlıyoruz sohbete.

Zin Diyarbakırlı, 5 yaşından beri İstanbul’da yaşıyor. Nazlı ise Gaziantepli, ailesi o bir yaşındayken İstanbul’a gelmiş. Zin oyun yazıyor. Bejan Matur’un ‘Dağın Ardına Bakmak’ kitabını okuduktan sonra yazmaya başlamış. Kimi zaman yazdığı oyunları yalnız kendisi oynuyor. Çoğu zaman ise Nazlı ile birlikte. Bazen de diğer arkadaşlarıyla beraber oynuyorlar. Zaman zaman da yazmasa bile doğaçlama yapıyorlar. Arkadaşları ilk başta çekiniyor oynamaya fakat oynadıkça alışıyorlar.

ANADİL, ROBOSKİ, ŞİDDET

Sözlü olarak kendini ifade etmeye çalışmanın yeterince ilgi görmediğini söylüyor Nazlı. Yazının daha farklı etkisi olduğunu, cümlelerin yazıya döküldüğünde hangi duyguların yaşandığının görülebildiğini düşünüyor.

Roboski Katliamı, ana dil, kadına yönelik şiddet gibi konuları işlemiş Zin yazdıklarında. “Bir olayı yazmak için onu fiziksel olarak yaşamak gerekmiyor.” diyor Roboski Katliamı’ndan hareketle. Ana dili yazması çok zor olmamış, kendi hayatından somut bir kareyi yazması bunun için yeterli. Son olarak kadına yönelik şiddeti yazmış. Şiddete maruz kalan arkadaşları, tanıdıkları var. Tüm yönleriyle şiddeti ele alan bir oyun yazmaya çalışmış. Aklına gelenleri hemen not edip daha sonra onlardan bir bütün oluşturmaya çalışıyor. “Örneğin bir kavga gördüğümde dalıyorum düşünceye.” diyerek ifade ediyor kendini.

İNGİLİZCE TİYATRO

Aileleri destekliyor kendilerini. Zin teyzesini özellikle anıyor burada. Tiyatroya ilgi duyan üniversitelilerle sohbet ediyorlar tiyatroya dair. Herhangi bir üniversite ayırt etmeksizin konservatuar okumak istiyor.

İki yıl önce okulda açılan tiyatro kursuna katılmış Zin. Bu sene de okulda kurs açmak istemişler. Fakat katılımın ve oyuncuların yetersizliği, metinlerin yetişmemesi gerekçesiyle kursun açılmasına izin vermemişler.

Kursa izin çıkmamasına rağmen vazgeçmiyorlar tiyatrodan. 12. sınıfta okuyanlar sınavlara odaklandıkları için katılmıyorlar etkinliklere, daha çok alt sınıflar katılıyor. Yıl sonunda okulda, Zin’in de içinde olacağı ingilizce tiyatro sergileneceğini söylüyorlar son olarak. Karşılıklı birbirimize teşekkür edip ayrılıyoruz.


 

ÖĞRETMENLERİN DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ

Öğretmenlerinin bir hayli desteği olmuş kendilerine. Edebiyat öğretmeniyle birlikte Şinasi’nin ‘Şair Evlenmesi’ oyununu oynamışlar. Yine müzik öğretmeni Serkan Özcan, öğrencilerinden oluşan kendi orkestrasıyla konser veriyor. Konser 22 Ocak’ta Esenyurt Kültür Merkezi’nde olacak. Konserden sağlanan gelirle hem okula çeşitli enstrümanlar alınacak hem de ‘Sosyal Yardımlaşma Kulübü’ aracılığıyla ihtiyacı olan öğrencilere destek olunacak. Zin ve Nazlı da bu kulübün içindeler. 18 Ocak’ta da Bahçeşehir Okyanus Koleji Konferans Salonu’nda Esenyurt Anadolu Lisesi Orkestrası’nın ‘Sezen Aksu Şarkıları’ konseri olacak.

ÖNCEKİ HABER

Türk Eğitim Sen’den kadrolaşmaya tepki

SONRAKİ HABER

Aile hekimlerinin acile gönderilmesi koruyucu tedaviye aykırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...