9 Ocak 2014 06:00

8 Ocak Tersane Köprüsü

Gün daha aydınlanmamış, yüzlerce insan işyerlerine gitmek için servis duraklarına yürüyordu. Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde, tersanelerde ve Gebze’de çalışan işçilerin ortak durağıydı tersane köprüsü.

8 Ocak Tersane Köprüsü

Onur AYDIN

Gün daha aydınlanmamış, yüzlerce insan işyerlerine gitmek için servis duraklarına yürüyordu. Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde, tersanelerde ve Gebze’de çalışan işçilerin ortak durağıydı tersane köprüsü. Bir tarafta ayakkabı kutularında milyon dolarları saklayanlar, bir tarafta da alınterinin peşinde koşan işçiler. Köprü üzerinde durmuşuz ve gazetemiz evrensel’i dağıtıyoruz. Sessizliği bozan sesimiz işçilerin dikkatini çekiyor, kimi gazeteyi dikkatli inceliyor, kimisi de  başka işleri yok mu bunların dercesine aldırış etmeden geçiyor. Manşette Roboskî  katliamının dava sonucu ve 8 Ocak 1996’da katledilen gazetemiz muhabiri Metin Göktepe var.  Metin’i işçi ve emekçilerin içerisinde yaşatmanın belki de en anlamlı yerlerinden birindeyiz. AKP’nin yolsuzluk ve rüşvet planlarının ayyuka çıktığı şu dönemde doğal olarak ajitasyonumuz da o yönde ilerliyor. Ve karşıdan bize kızmış bir genç yaklaşıyor. Önce ajitasyon çeken arkadaşımızın karşısında duruyor, gazeteye bakıyor ve itiraz ediyor söylediklerimize. En çok da AKP’ye hırsız dememize kızıyor. Alışageldik savunma yöntemlerini önümüze sunuyor. Metrobüs, metro, Marmaray ve tabii yollar… ‘Bu kadar hizmeti yapan bir hükümete nasıl olur da hırsız dersiniz’ diye soruyor. Biz de başlıyoruz ortaya çıkan pislikleri anlatmaya. Ayakkabı kutuları, para sayma makinaları, kasalar ve paralar. Yapılan bu hizmetlerin kendi cebimizden çıktığını söylüyoruz, ve hemen itiraz geliyor. ‘Diğerleri de hep çalıyordu, bunlar hizmet sunuyor’ diye çıkışıyor bize genç arkadaşımız. Olayların arka planını hiç görmüyor ve hükümetin ağzıyla konuşmaya devam ediyor.  Bakanların ve çocuklarının hakkında söylenenleri ve gerçekleri anlatıyoruz. Bir işçinin onlarca yıl çalışıp bir daire sahibi bile olamadığını ama Başbakanın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda kendisine ait malvarlığıyla günümüzde dünyanın en zengin başbakanlarından birisi olduğunu söylüyoruz. Artık çok itiraz etmiyor ve ben hiç böyle düşünmemiştim diyor. ‘Ailem AKP’li  ve her zaman övülerek en doğru AKP söylemi var her yerde. Bu beni de etkilemiş ve bu konuya böyle bakamamıştım’ diyor. Ve gülümseyerek bunları söylemeseydiniz herhalde burada kavga ederdik diyerek staj yaptığı fabrikaya gitmek üzere servise biniyor Mustafa. Metin’in katledilişinin yıldönümünde hayata ve sisteme bakışını bir noktaya kadar da olsa değiştirebildiğimiz bu arkadaşımız bizlere de insanların AKP’nin gerçek yüzünü muhakkak gösterebileceğimiz gerçekliğini ve gerekliliğini sunuyor.

Tuzla/İstanbul

Evrensel'i Takip Et