Yeşili sevin derken bunu kastetmemiştik

Hasan AKKAYA
Hayrettin Duran Lisesi
İzmir

Hükümetin Gezi süreci sonrasında arttırdığı baskıcı ve gerici politika gençler açısından dayanılmaz bir hale geldi. Şimdi de yapılan yolsuzluk operasyonlarıyla hükümetin hırsızlığının ortaya çıkışını görmekteyiz. Gençlerin ihtiyaçları için harcanması gereken paralar bizi yönetenlerin evlerindeki ayakkabı kutularından çıktı. Bakanların istifasıyla bu pisliği temizlemeye çalışan hükümet artık son dakikalarını oynuyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu ortaya çıkan belgeleri liselilerle konuştuk.

VERGİLER AYAKKABI KUTULARINDA SAKLANIYOR

Betül Özmen Hayrettin Duran Lisesi öğrencisi. Yapılan operasyonların, hükümetin yaptığı hırsızlıkların gün yüzüne çıkmasını ve halkın kralın çıplak olduğunu görmesini sağladığını söylüyor. Hükümetin kendilerini deney faresi yerine koyarak üzerlerinde kendi dindar ve kindar nesil yetiştirme sistemlerini denediklerini belirtiyor. Her gün biriken gelecek kaygısı, sınav telaşı, atanamama, işsizlik, asgari ücret ve gün geçtikçe artan hayat pahalılıklarıyla uğraşmak zorunda kalmalarından dert yanıyor. “Bunlar yetmezmiş gibi alınan vergiler de bizim eğitim ve sosyal ihtiyaçlarımızda kullanılacağına bakan çocuklarının ayakkabı kutucuklarında saklanıyor.” diyerek yapılan yolsuzluklara tepkisini dile getiriyor. Çözüm için; gençlerin parasız eğitim talebiyle birleşik mücadele vermesini gösteriyor.

ÖĞRENCİLER DE SIKI HESAP YAPIYOR

Emekçi çocuklarının, ailelerinin aylık kazançlarıyla eğitimlerini sürdürmeye çaba harcarken, Bakan çocuklarının ayakkabı kutularında paralarını sakladığını öfkeli bir şekilde anlatarak başlıyor sözlerine aynı liseden son sınıf öğrencisi Ece Ülgel. Okula giderken yaptıkları harcamaları, servis parasını ve kantinlerde harcadıkları paraların hesaplarını artık sadece ailelerinin değil çocuklarının da yapar olduğunu bildiriyor. Serbest kıyafet uygulamasının öğrencileri kıyafetlerine göre ayırdığını düşünüyor. Eğitime bütçe ayrılmasını isteyen gençlere çok iş düştüğünü ve birlikte hareket ederek okullarındaki sorunları çözmeleri gerektiğini vurguluyor. Van’da yaşayan insanların soğuk havada üşürken, oradaki çocukların ayağında ayakkabı bile yokken bizi yönetenlerin ayakkabı kutularını çoktan doldurduğunu söyleyerek noktalıyor sözlerini.

CEMAAT DE MASUM DEĞİL

CEMAAT-hükümet kavgası sonucu Cemaat’in, bizlerin en başından beri biliyor olduğu fakat karşı tarafın göremediği bizden çalınanları göz önüne serdiği tespitini yaparak giriyor söze Gülsefa Kapancıoğlu Lisesi ÖTK Başkanı Deniz Çelikel. “Ayakkabı kutuları, para sayma makineleri, yolsuzluklar, rüşvet skandalları. Bizler Gezi Parkı eylemlerinde yeşili sevin koruyun diye bağırırken AKP hükümeti konuyu çok yanlış anlamış olmalı ki; soruşturmada AKP’li bakanların hanelerinden ayakkabı kutuları içinde milyon dolarlar ele geçirildi.” diyor. Halkın boğazından kesip, ayakkabı kutularını doldurup çocuklarına yedirenlerin bundan böyle ne dinden ne de ahlaktan bahsedebileceğini savunuyor. Cemaatin takındığı masum tavırların dikkatinden kaçmadığını vurguluyor. Liselilerin eğitime bütçe ayrılmasını talep etmeleri gerektiğini bildiriyor ve ekliyor; “Yaşananlara sessiz kalmadığımızı taleplerimizi güçlü şekilde dile getirerek göstereceğiz. Söz sırası biz gençlerde.”