08 Aralık 2013 06:00

‘Kasetten canlı’

Gezi eylemleri esnasında medya sektöründe adeta bir kıyım yaşandı. Bir çok gazeteci işten çıkarıldı, bir çok televizyon programı yayından kaldırıldı. Gazetecilerin gördüğü polis şiddeti, sansür, psikolojik baskı da cabası.

‘Kasetten canlı’
Paylaş

Özgür Özgülgün

Gezi eylemleri esnasında medya sektöründe adeta bir kıyım yaşandı. Bir çok gazeteci işten çıkarıldı, bir çok televizyon programı yayından kaldırıldı. Gazetecilerin gördüğü polis şiddeti, sansür, psikolojik baskı da cabası.

Bu isimlerden biri Akşam Gazetesi Yazarı Sevim Gözay... Gözay Akşam gazetesine TMSF’nin el koymasından sonra iş başına gelen AKP  Eski Milletvekili Mehmet Ocaktan tarafından kapı önüne konuldu. Yaşanan bu sürecin ardından ‘Kasetten Canlı’ isimli bir kitap çıkaran Sevim Gözay ile bir araya geldik. Sevim Gözay, Gezi eylemlerinden sonra ne yapıyor? İktidar ile bir derdi var mı? İşten çıkarma onun yayın hayatını nasıl etkiledi. Tüm bu soruları bizim için cevapladı:

Gezi mağduru olmak nasıl kapılar araladı? Hayat ne durumda seyrediyor?

Kapılar aralamak. Hımm. Ardına kadar açık kimi kapıları aralık hale getirmek anlamında diyorsun herhalde?.. Hayat değişik bu minvalde. Sorun değil ama zoru sevengillerden olduğum için beni bozmuyor. Keyfime bakıyorum. Ziyadesiyle memnunum yaşadıklarımdan. Benim kâr saydıklarım bambaşka. Yeniden sinema röportajları yapıyorum mesela MyBilet e-dergi’de. Çok özlemişim sinema düşünüp sinema konuşmayı. Gündem kovalarken mümkün değildi bu kadar odaklanmam. Yeni on yılın sinemasıyla-sinemacılarıyla tanışıyorum. İşlerini izliyorum. Bu önemli şu an benim için.

Bazı yayın organlarında nasıl çalıştın peki?

Şehir romantiği değil bilakis isyancısı oldum her zaman. Sesi kısıp sadece resimlere baktıysan o ayrı tabii, orasını bilemem. Kültür sanat medyasını ay-aman-of kıvamından meraka ve eğlenceye devşiren, life-style ekolünü yoktan var eden programlar yaptım. Sağlam temeller attım. TV’de hiç konuşulmayan şeyleri hiç kimsenin konuşmadığı biçimde konuştum. İzleyen iyi biliyor. Beni taşıyan-taşımayan kanal diye de bakmıyorum. Herkesin bir işi var, ben de işimi yapmaya çalışıyorum.

Kızlı erkekli buluşup iktidarı uyuz ediyor musunuz?

İktidar sevmem genel olarak. Huyum bu. Hayatım boyunca otoriteyle kavga ettim. Başım hiç hoş olmadı. Bu anlamda soruyorsan, “bayılırım belaya”!

Ne olacak bundan sonra, bitti mi yayın hayatın?

Ne münasebet. Yayıncılık benim hem mesleğim, hem hayatım. İster program yaparım. İster köşe, ister kitap, ister blog, ister senaryo, ister oyun yazarım. İster film çekerim. İster yönetirim. İster hepsini ya da hiç birini yaparım. Paşa gönlümün bileceği iş.

Televizyondaki başarı ile gazete ve dergilerdeki başarı kıyaslanır mı?

Bilmem. Başarı kovalamaktan ziyade meslek ve yaşam biçimi bu alanlar. Benim için öyle en azından. Görecedir ayrıca yayın dünyasında “başarı”. Anlam üretmek asıl mesele. Buna gayret ettiğimi söyleyebilirim. Birileri için başarı olan birileri için değildir de elbet. Hitap meselesi.

Bir de kitabınız var. Kasetten canlı... Neler bekliyor okuyucuyu?

“Kasetten Canlı” benim ilk kitabım. Ve kişisel olduğu kadar da toplumsal bir bakışın ürünü. Çünkü son iki yılın panoramasını güncel makalelerle anlatan bir retrospektif bu kitap. Hayatımın görkemini başka şeylere saklıyorum anlayacağın… Bu kitapta ağırlıkla toplumsal trajedilerimizin görkemi mevcut. Okudun mu bilmiyorum ama seversin.  Okuyanlardan biliyorum, sağ olsunlar…

Sosyal medya’da hareketli ve şık tweetlerin var. Seviyor musun? Sevildiğin, takipçilerinden belli. Kızlı Erkekli beğenilmek nasıl?

Teşekkür ederim. Kızlı erkekli her şey doğal ve iyi bana göre. Sadece kızlar ya da sadece erkekler gibi kısıtlar sıkıyor beni. Asıl olan insaniyet. Ve hürriyet. Cinsiyetler sonraki aşama.

Programlarında bazen konuklarınla çağrışım oyunları oynuyordun. Biz de şimdi seninle oynayalım.. Gezi, iktidar, Başbakan, bakanlar, direniş, Çapulcular, çArşı, Talcid Man, Redhack, Duran Adam ve daha niceleri… İçinden geldiği gibi gelişine vurabilirsin.
Öyle yapalım bu bölümü madem... Başlıyorum;

Gezi: Turnusol kağıdı.
İktidar: Bitmeyen şarkı.
Başbakan - bakanlar: Geçer geçer, bunlar da geçer.
Direniş: Hayat.
Çapulcular: İyi biliriz.
çArşı: Yükselenim.
Talcid Man: Adamım.
RedHack: Her genç kızın rüyası.
Duran Adam: Unutulmaz.

İşte böyle Özgür’cüm. The End. (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

‘Ukrayna’daki AB yanlıları yanılsama içindeler’

SONRAKİ HABER

Fransa’nın agresif dış politikası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa