3 yıl sonra ilk kez İsrailli bir bakan Türkiye'de

31 Mayıs 2010’daki Mavi Marmara baskınının ardından ilk kez İsrailli bir bakan Türkiye’ye geldi. İsrail Çevre Bakanı Amir Peretz, "Benim umudum şu. Çok yakın gelecekte Türkiye ile İsrail arasındaki sorunları da çözebileceğimize inanıyorum. İsrail'in yurttaşları ve Türkiye'nin yurttaşları, kendi hükümetlerinden biran önce uzlaşmalarını bekliyorlar" dedi.

İsrail Çevre Bakanı Amir Peretz, Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi çerçevesinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 18. Taraf Ülkeler Toplantısı'nda konuştu. Bakan Peretz, İsrail'den geldiğini ancak Fas'ta doğduğunu söyleyerek, "Ben Akdenizliyim ve Akdenizli olarak birbirimize çok bağlıyız. Denize çok kıymet veriyoruz" dedi. Ekonomilerinin, tarihleri ve kültürlerinin hep denize, Akdeniz'e bağlı olduğunu belirten Peretz, İsrail'lilerin yüzde 60'nın kıyı şeridinde yaşadığını anlattı.

Amir Peretz, "Yüksek yoğunluklu kentleşme planlaması ve yenileşme. Mümkün olduğu kadar kendi içinde tutarlı kent topulukları oluşturmamız lazım. Bunun için kent merkezlerinde temiz hava, temiz ulaşım, gürültüyü azaltmak, iklim değişikliklerine karşı özellikle kent merkezlerinde mücadele etmek gerekir. Sanayi alanlarının şehir dışında olması lazım. Yeşil binaların, yeşil parklar ve mümkün olduğu kadar açık kamu alanlarını olması lazım. Kent planları tasarımlarına girmemiz, yayalara ve bisikletçilere yol açmamız lazım. Kıyı alanlarında bunu iyi yapmamız lazım" dedi.

2030 yılında, İsrail'in bütün sularının denizden arıtılan sulardan geleceğini belirten Peretz, yapılan araştırmaların, doğal kaynakların özellikle de suyun azalacağını ortaya koyduğunu belirtti. "Belirli bir teknoloji sayesinde deniz suyunu kullanılabilir su haline getirebildik. Deniz suyunun kullanma son derece önemli" diyen Amir Peretz, katı atık suların temizlenmesinin önemine de değindi. Peretz, 7 yıldır uyguladıkları Temiz Kıyı Şeridi Projesi'nde bölgesel anlaşmaların gerekliliğinin altını çizerek, katı atıkların bir ülkeden bir başka ülkeye taşınmasının söz konusu olduğuna ifade etti.

'BARIŞ CEPHESİNDEYİM'

Çevre adaletinin hem bölgesel, hem küresel düzeyde son derecede önemli olduğunu anlatan Peretz, "Kendi aramızdaki işbirliğini artırmamız lazım çünkü biz sorumlu kişileriz. Çevrenin, gelecek kuşaklara iyi bir şekilde devredilmesi gerekli" dedi. Çevrenin sınırının olmadığını belirten Amir Peretz, "Aramızdaki duvarları yıkmak için yöntemler bulmamız lazım. Yeni bir takım iletişim yöntemleri bulmamız lazım. Burada herkesin oynaması gereken bir rol var. Biz İsrail'de, ben barış cephesindeyim. Ve şuna kesinlikle inanıyorum ki Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakları vardır. Burada da iki devlet, iki ulus çözümünü benimsiyorum. Bundan yaklaşık 4 ay kadar önce, 4 yıllık barış süreci dondurulmuştu, yeniden çözüldü ve görüşmeler yeniden başladı. İsrail ile Filistinliler arasında müzakereler yeniden başladı. Şunu biliyoruz ki basit bir şey olmayacak ama her şeye rağmen iyimserim bu durumda. Cenevre'de İranlılarla yapılan anlaşmalar sayesinde de bizim Filistinlilerle sürdürdüğümüz müzakereler olumsuz etkilenmedi. Önümüzdeki 5 ay içerisinde oldukça kritik zamanlar yaşayacağız. Çünkü önümüzde 5 ay var ve biz bu süre içerisinde bu müzakereleri tamamlamamız lazım. Dolayısıyla Batıyla ve İran'la bir şekilde uzlaşmaya varmamız lazım" diye konuştu.

"TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDAKİ SORUNLARI DA ÇÖZEBİLECEĞİMİZE İNANIYORUM"

İran'ın nükleer silahlanmasını istemediklerini söyleyen Peretz, Türkiye'nin son derece önemli bir ülke olduğunun altını çizerek konuşmasını şöyle tamamladı: "Benim umudum şu. Çok yakın gelecekte Türkiye ile İsrail arasındaki sorunları da çözebileceğimize inanıyorum. İsrail'in yurttaşları ve Türkiye'nin yurttaşları, kendi hükümetlerinden biran önce uzlaşmalarını bekliyorlar. İncil'de, "Akdeniz, o kadar merkezi bir mekandı ki insanlar için o büyük derin denizdi" yazıyor. Görevimiz bu büyük denizi korumaktır." (DHA)