Birkan Bulut
Ankara
“BİR adam, aslandan kaçarken uçurumun kenarına düşer. Burada bir ağaç dalına tutunan adam, dalı kemiren biri beyaz, biri kara fare görür ve üzerindeki petekten bir parmak bal çalar. Aslan ölüm, fareler gece ve gündüz, dal ise yaşamdır...” diye devam eden ve Hindistan’dan Kars’a kadar değişmeyen bu hikaye dökülüyordu Tuncel Kurtiz’den. Usta oyuncunun bu öyküsünü anısına yapılan bir belgeselden dinledik.
“Gezici Festivalin Yol Arkadaşı Tuncel Kurtiz” belgeseli, sanatçının yıllar boyunca yoldaşlık ettiği festivalin vefası olarak önceki akşam Alman Kültür Merkezinde seyre sunuldu. Festival görüntülerinden oluşan belgeselde Kurtiz’in her yerdeki ortak özelliği ortaya çıkıyor. Her yerde politik görüşlerini tartışan Kurtiz, Selanik’te, Kars’ta ve festivalin gittiği her yerde dostlarıyla eğleniyor. Kah bir türkü söylüyor kederleniyor, kah bir fıkrayla hem güldürüp, hem de düşündürüyor. Her yerde gülerken izlediğimiz Kurtiz, festivalin yolculuğundaki yerini bu yılki boşluğuyla hissettiriyor. Şimdi aramızda olmayan Kurtiz’in ölüm ve yaşam arasındaki ilişkiyi anlatan haberin başındaki bu küçük öyküsü, 77 yıllık yaşamını hatırlatıyor. Çocukluğunda, gençliğinde ve tüm yaşamında şehir şehir dolaşan Kurtiz, üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise filoloji, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerini okudu ama hiçbirinden mezun olmadı. Sanat yaşamı Haldun Dormen Tiyatrosunda başlayan Kurtiz, Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında bulunduğu 100’e yakın filmde yer aldı.
‘YİNE KİMİN BOYNUNU VURDULAR?
“Ayasluğ, şehrinde pazar kurdular / Yine kimin dostlar / yine kimin boynun vurdular?” Şeyh Bedrettin Destanı’nın dizelerinin haykırıldığı bu oyun, Macaristan’da oynandı. Festival nedeniyle Kars’a gelen Macar tiyatrocular, 2004 yılında Tuncel Kurtiz’i ülkelerine davet ettiler. Burada festivale katılan Kurtiz, Şeyh Bedrettin destanı oyununda oynadı. 4 kamerayla kaydedilen bu oyunda, Kurtiz’e Sema Moritz ile Revend Bölükbaşı eşlik ediyor. Mum ışıklarının loş ışıklarında aydınlanan bir sahnede oynanan oyun, bir müzikal veya şiir dinletisi şeklinde. Birçok festivalde gösterilen Şeyh Bedrettin Destanı’nın tek kaydı ise bu oyun. Başka hiçbir yerde kayda alınmamış.
Evrensel'i Takip Et