26 Ekim 2013 06:00

Bu ihmal kuduz eder

Vedat Yalvaç

Hastanelerde kuduzun tek çözümü olan aşılar bulunmuyor ya da güçlükle erişiliyor.

Bugünlerde kedi, köpek ya da başka bir hayvan tarafından ısırılan herkes tehlike altında. Kuduz tehlikesi altında olanlar aşı bulabilmek için hastane hastane dolaşıyor. Şanslı olanlar bir günlüğüne bu aşıya ulaşsa da, ikinci gün aşı bulma maratonu kaldığı yerden devam ediyor.

AŞILARIN GÜNÜ GECİKİYOR

Haseki Kuduz Merkezindeki hastalar, 23 Ekim günü ilaç olmadığı için aşı olamadı. Hastanede görüştüğümüz bir kadın hasta aşının ilk dozunu 20 Ekim’de aldığını, 23 Ekim günü ise ilaç olmadığı için aşı olamadığını, ikinci dozunu ise ancak 24 Ekim tarihinde alabildiğini ifade etti.

SAĞLIK BAKANLIĞI: AŞILAR TESTTE

Peki bu kadar tehlikeli bir virüsün aşısı günlerdir neden bulunamıyor?
Sağlık Müdürlüğü, aşıların testte olduğunu, iki gündür gelmediğini, ne zaman geleceğini de bilmediklerini ileri sürüyor. Ancak nedeni ne olursa olsun ilaca ulaşamamak hastaların tedirginliği giderek artıyor.

‘İHMAL VAR’

Kuduz aşıları eczanelerde satılmıyor. Devlet tarafından belli merkezlerde veriliyor. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, bu konuda devletin 24 saat hazır olması gerektiğine dikkat çekerek; “Çünkü geç kalındığında ölümle sonuçlanabilecek bir vaka” diyor. Kuduz ilaçlarının çok pahalı olmadığını ve ilaç azalır azalmaz hemen temin edilmesi gerektiğini ifade eden Güngör, şöyle devam ediyor: “Ekonomik bir zorluğu olsa bile söz konusu olan şey insan hayatı. Bu konuda ekonomik yanı düşünülerek bir program yapılmamalı. Gerekirse fazladan bu ilacın stoku yapılması gerekiyor.”

Güngör, kuduz aşısının bulunamamasını ihmal diye nitelendiriyor. “Demek ki ilaç ithalinde bir kısıtlamaya gidilmiş. İstanbul gibi milyonlarca insanın yaşadığı bir yerde bu sıkıntının yaşanması açıklanacak bir durum değil” diyen Güngör, gerekli tedbirleri almaya çağırıyor.

‘SAĞLIK BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPMALI’

TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan da, kuduz aşısına ulaşımın kolaylaşması gerektiğini dile getiriyor.  Bu ilaca ulaşılamamasını halk sağlığı açısından kritik  bir durum olarak değerlendiren İlhan; “Bu duruma Sağlık Bakanlığının bir an önce açıklama getirmesi  gerekir” diyor.  İlhan, tüm bu yaşanan sıkıntılara sağlık politikalarındaki yanlış uygulamaların  neden olduğunu düşünüyor.


AŞININ GECİKMESİ NEYE YOL AÇAR?

Kuduz aşısının olmaması durumunda yaşanacakları sorduğumuz Dr. Selma Okkaoğlu, kaybedilen her saniyede ilacın antikor etkisini yitireceğini söylüyor. Yani 24 saat içerisinde bu aşının yapılmaması, kişi için ölüm tehlikesi yaratmasa da, ilacın etkisini azaltıyor. Okkaoğlu, ilk 2-3 dozun 10 gün içerisinde yapılmasının önemine vurgu yapıyor.
Gerekli tedaviyi görmeyen hastaları ise kötü bir son bekliyor. Başlangıçta kendini iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş olarak gösteren hastalık, giderek ısırık bölgesinde ağrı ve duyu kaybına dönüşüyor. Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantı-kusma görülüyor. Nörolojik olarak da hayal görmeler, sara krizleri, tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felçler yaşanıyor. Hiperaktivite atakları ise kendisini saldırganlık, kendi kendine ve etrafındakilere vurma, koşma, ısırma şeklinde gösteriyor. Bazı hastalarda sudan korkma davranışı da bu dönemde gelişiyor. Nörolojik belirtilerin gelişmesinden 7 gün sonra koma hali gelişiyor ve hasta yaşamını kaybediyor. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et