12 Eylül 2013 16:18

İşte Usta'nın hikayesi

Her üniversite bitiren iş bulacak diye bir kaide yok.Bu sözü genç işsizlik rakamlarının %30’lara dayandığı dönemde söylemişti Erdoğan. Bir yandan ülkenin her yerine tabela üniversiteler dikilip, akademik kadroları olmadan şaşalı açılışları yapılıyordu. Diğer yandan bu üniversitelerden mezun olanların iş bulma

İşte Usta'nın hikayesi
Paylaş
Genç hayat

Bu sözü genç işsizlik rakamlarının %30’lara dayandığı dönemde söylemişti Erdoğan. Bir yandan ülkenin her yerine tabela üniversiteler dikilip, akademik kadroları olmadan şaşalı açılışları yapılıyordu. Diğer yandan bu üniversitelerden mezun olanların iş bulma garantilerinin olmadığı, planlı bir yükseköğretim sisteminin kurulmadığı, herkesin kaderine razı olması gerektiği en yüksekten ifade ediliyordu.

Üniversiteyi bitirip de iş güç sahibi olamayanlar Haziran direnişinin en önemli bileşenlerinden birini oluşturdular. Doğal olarak hem öfkeliydiler hem de yeterince zamanları vardı.

Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek istiyoruz.

AKP’nin nasıl bir gelecek istediğinin en somut ve sade ifadeleri. Yeni-Osmanlıcı ideolojiyle donanmış, AKP’nin kimyasını oluşturan milliyetçi-muhafazakar gençler ve yeni nesiller. Çünkü bu gençler ülkenin, aile kurumunun ve tabi iktidarın teminatıdır. Başbakan bazen bu gençleri; “%50’yi zor tutuyoruz” diyerek cümlenin değil ama eylemin öznesi olarak değerlendirmek istiyor. Bazen de şifre skandalına karşı sokaklara çıkan binlerce liselinin karşısına aynı sayıda çıkarabileceği bir ordu gibi görmek istiyor. Gençliğin kendi kafasında kurguladığı kindarlığı da buradan geliyor! Gençlik her daim değişime en açık ve bu yöndeki çağrılara en çabuk yanıt veren kesim olmuştur. Türkiye gençliğinin çok büyük çoğunluğunun AKP dışında bir iktidar görmediğini ve uyguladığı politikaların (başbakanın istediğinin aksine) bizzat başbakanın kendisine ve partisine karşı bir ‘kin’ oluşturduğunu düşünürsek, Haziran direnişine katılımlarını gayet iyi anlarız!

Başbakan sensin ister asar ister kesersin.

Bunu 23 Nisan kutlamalarında koltuğuna oturan çocuğa demişti başbakan. Kendisinin o yetkilerle kuşandığını düşündüğü için koltuğuna oturan çocuğa da aynı şeyleri söylüyor. On yılı aşkın süredir yürüttüğü başbakanlığı döneminde, sadece kendisine muhalif olan gazetecilerin başına gelenleri düşündüğümüzde, istediğini asıp istediğini kestiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir dediği iki olmuyor...

Ben zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum.

Bu söz en son nerede söylenir diye sorduğumuzda, (Kuşkusuz böyle bir söz normalde hiçbir yerde söylenmemelidir.) sanırız hepimizin ortak cevabı ‘kadın örgütlerinin karşısında’ olur. Fakat büyük usta için sınır yok. O bu sözü en pişkin haliyle kadın örgütleri temsilcilerinin karşısında söyledi. Kadınlar gerçek eşitlik istedikçe o, fırsat eşitliğinin yeteceğini söyledi. Birey olarak, kadın olarak var olmayı istedikçe, aile kümesinin içinde bir eleman olarak görüldüler.

Kadınlık, anne sıfatını edindiğinde yalnızca değerliydi onun için. O zaman cennet dahi ayaklarının altına seriliyordu. Ama öyle olmadığı taktirde, kendi iktidarı döneminde %1400 artan şiddete maruz kalması meşrulaştırılıyordu.

Kadınlar Haziran direnişine, işgücüne katılım oranlarından kat be kat fazla oranda katıldılar. Bunu da unutmadan söyleyelim...

Ayaklar baş olursa kıyamet kopar.

Bu sözü ilk defa 2008 1 Mayıs’ı öncesinde söylemişti Erdoğan. Haziran direnişinin ardından yeniden tekrarladı. Hangi sınıfın temsilcisi olduğunu, esas korkusunun ne olduğunu, kıyametten aslında neyi anladığını daha iyi hangi sözlerle ifade edebilirdi ki. İktidarı boyunca ciddi bir halk hareketi ile karşılaşmamış olan hükümetin; Türkiye tarihinin en kitlesel direnişi ile karşılaşması sonucunda afallaması doğaldı. Bu direnişi karalamak için her türlü yola başvurması da keza öyle.

Haziran direnişi halkların gücünü görmelerini sağladı. Onun örgütlü gücünden öte bir gücün olmadığını yetersiz olsa da hatırlattı. Tabi direnişin ana sloganının da söylediği gibi, bu daha başlangıçtı. Esas kıyameti halklar, işçi sınıfının önderliğinde verecekleri mücadele ile koparacaklar. Erdoğan’ın, AKP’nin ve bütün halinde sermayenin iktidarını alaşağı edecekler. Bunu RTE de adı gibi biliyor.

ÖNCEKİ HABER

EMEP yerel seçime HDP’yle giriyor

SONRAKİ HABER

Gençlik ferman dinlemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...