Yüreklere gömüldüler
AHMET ATAKAN
Ahmet Atakan 22 yaşındaydı. Celal Bayar Üniversitesi Muhasebe Bölümünden mezun olan Atakan, Türkiye’deki birçok genç gibi işsizdi. Geleceğe dair umutları vardı. Bunun için çıkmıştı sokağa. Abdullah Cömert ve onun gibi katledilenler için adalet istiyordu. Bugün ise binler, katledilen Atakan için sokakta... Anne Emsal Atakan, oğlunun cenazesi evine getirildiği sırada, “Oğlum halkı için direndi” diyerek anlatıyordu Atakan’ın 22 yıllık ömrüne sığdırdıklarını...
ALİ İSMAİL KORKMAZ
Geleceğe dair umutları, hayalleri olan Ali İsmail Korkmaz da 19 yaşındaydı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1. sınıf öğrencisiydi. Öğretmen olup, çocuklara ders verecekti. Ama olmadı. 2 Haziran Pazar gecesi Eskişehir’de polisin sıktığı biber gazından kaçarken girdiği ara sokakta sivil giyimli, eli sopalı kişilerin saldırısına uğradı. Yaralı bir şekilde onu otobüs durağında bulan arkadaşları onu hemen hastaneye götürdü. Korkmaz’a işkence bununla da bitmedi. Hastanede ciddi bir sorun olmadığını söyleyen doktorlar ifade vermeden tedavisini kabul etmeyeceklerini söyledi. Korkmaz bütün geceyi hastane önündeki bir bankta geçirdi. Sabah polise ifade verdikten sonra hastaneye tekrar döndü ve çekilen tomografide beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. 35 gün boyunca hastanede yaşam mücadelesi veren Korkmaz’ın bedeni artık dayanamadı ve 10 Temmuz günü yaşama veda etti. Korkmaz cinayeti sadece bunlarla gündeme gelmedi. Korkmaz’ın dövüldüğü anların bir bölümünün kayıttan silindiği belirlendi. Daha sonra ortaya çıkan görüntüler ise insanın kanını dondurdu. Görgü tanıklarının söylediklerine göre Korkmaz bir defa değil ayrı yerlerde üç defa dövülmüştü. Görüntülerin incelenmesi sonrasında Korkmaz’ın öldürülmesine ilişkin görüntülerdeki beş kişi tespit edildi. İddianame hazırlandı. Eskişehir Valisi, Korkmaz hastanede yaşam mücadelesi verirken kan donduran bir açıklama yapmıştı. Ali İsmail’in arkadaşları tarafından dövüldüğünü ileri sürmüştü.
ABDULLAH CÖMERT
Abdullah Cömert 22 yaşında bir gençti. Hatay’da Gezi Parkı eylemleri sırasında 3 Haziran akşamı başından vuruldu. Hayat Devlet Hastanesinde tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Olayın ardından Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Hatay merkeze bağlı Armutlu Mahallesi’ndeki gösteriler sırasında Abdullah Cömert’in henüz kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından açılan ateş sonucu vurularak ağır yaralandığını, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiğini söylemişti. Görgü tanıkları da Abdullah’ın yeşil renkli akrep tipi bir araçtan hedef gözetilerek açılan ateş sonucu kafasına isabet eden kurşunla öldüğünü söylemişlerdi. Abdullah Cömert yaşamını yitirmeden önce sosyal medyada paylaştığı mesajında şunları söylemişti: “3 günde sadece 5 saat uyudum. Sayısız biber gazı yedim, 3 defa ölüm tehlikesi atlattım. Ve insanlar ne diyor biliyor musunuz? ‘Boşver ülkeyi sen mi kurtaracaksın?’ Evet kurtaramasak da bu yolda öleceğiz. (O kadar yorgunum ki, 3 günde 7 tane enerji içeceği 9 tane ağrı kesici ile ayaktayım. Sesim kısık vaziyette ama gene saat 6’da alanlardayım sadece devrim için.)”
ETHEM SARISÜLÜK
Çorum’un Sungurlu ilçesinde Türkmen Alevi bir ailenin çocuğu olarak doğan Ethem Sarısülük Ostim’de çalışan bir işçiydi. Ölüme Ankara Kızılay’da yakalandı. Ankara Kızılay’da 1 Haziran’daki gösteriler sırasında Polis Memuru Ahmet Şahbaz tarafından vuruldu. 14 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Sarısülük, daha fazla dayanamadı. 12 Haziran’da beyin ölümü gerçekleşti. Otopside mermi çekirdeğinin beynin içinde olduğu rapor edilmişti. Ailenin suç duyurusuna rağmen, olay yerinde ancak 7 gün sonra keşif yapıldı. Polis, Sarısülük’ün cenazesi için toplanan kalabalığa bile katlanamamış ve anma töreni yapmak isteyen insanlara tazyikli su ve biber gazı ile müdahalede bulunmuştu. Ethem’in adı, Batıkent semtinde bir parka verildi.
MEDENİ YILDIRIM
Daha 18 yaşındaydı. Kayacık Karakoluna ek bina yapılmasını protesto ediyordu. Lice’nin Kayacık köyünde 28 Haziran’da halkın üzerine askerler tarafından ateş açıldı. Yıldırım kurşunların hedefi oldu. Yapılan otopside de ortaya çıktı, sağ kolundan giren kurşunun akciğerden geçerek sol kolundan çıktığı. 18 yaşındaki Yıldırım, üniversiteye hayaliyle sınava girmişti. Üniversiteye gidecekti... Kuzeni Oktay Yıldırım şöyle anlatıyordu Yıldırım’ı: “İktisat bölümünde okumak istiyordu. Henüz üniversite tercihi yapmamıştı.” Diyarbakır Valiliği, grubun içinden bir kişinin silahla ateş açtığını ileri sürerken, askerlerin ise grubu dağıtmak için havaya ateş açtığını öne sürmüştü. Lice Kaymakamı da Vali’nin açıklamasına benzer bir açıklama yapmıştı. İnsanların tüylerini ürperten Lice Kaymakamı Özer Özbek’in iddiaları ise şöyleydi: “Sabah silahlı kişilerin protestocu grup arasında olacağı istihbaratı alındı. Kalekolu basıp işçilerin çadırını yaktılar. Özel harekat havaya ateş açtı. Asla bir hedef alma durumu yok. Vurma varsa eğer kendilerini de vurmuş olabilirler.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise olayı “uyuşturucuya” bağlamıştı.
MEHMET AYVALITAŞ
Gezi Parkı eylemlerine destek için İstanbul Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde yapılan protestolarda, eylem yapan grubun arasından hızla bir araç geçti. 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş aracın altında kalmış daha sonra da yaşamını yitirmişti. Olay kayıtlara ‘trafik kazası’ olarak geçti. Geçimini pazarcılık yaparak sağlayan Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş oğlunun ölümünün çok gündeme getirilmediğini ve olayın üzerinin kapatılmaya çalışıldığını söyledi. Ali Ayvalıtaş rahatsızlanınca okuyan iki kardeşi için evin en küçüğü olan Mehmet okulu bırakıp çalışmaya başlamıştı. Baba Ali Ayvalıtaş, Mehmet’in çok özel bir çocuk olduğunu, evin en küçüğü ve en değerlisi olduğunu söylüyordu.
VALİLERİN HEPSİ AYNI!
İstanbul Valisi: Parka müdahale yok. İzmir Valisi: Sopalılar güvenlik timidir. Lice Kaymakamı: Birbirlerini vurdular. Eskişehir Valisi: Arkadaşları dövdü. Hatay Valisi: Çatıdan düştü.
GENÇLİĞİN BAHARI!
Ahmet Atakan 22, Medeni Yıldırım 18, Ali İsmail Korkmaz 19, Mehmet Ayvalıtaş 20, Ethem Sarısülük 26, Abdullah Cömert 22 yaşındaydı. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et