Hayatımızın en güzel 10 günü

Ardımızda bıraktığımız 10 günden sonra evimizde boş boş oturduğumuz, muhteşem atölyelerimizden mahrum kaldığımız, dostlarımızı özlediğimiz günleri yaşıyoruz. Sosyalizmin yelinin bile esmediği kapitalist dünyamıza hoş geldiniz. Büyülü bir rüyadan uyanmış gibiyiz. Hakiki dünyaya alışmaya çalışırken çok zorlanıyoruz. Gelecekten çaldığımız 10 gün hepimize pek çok şey kattı. Bol atölyeli, forumlu, söyleşili, türkülü, halaylı kampımızda eğlenerek öğrendik. Türkiye’nin dört bir yanından gelmiştik ve dostlarımıza kolay kolay kopmayacak bağlarla bağlandık. Sözde tatil yapmaya gelmiştik fakat birçoğumuzun başını kaşıyacak vakti yoktu. Deniz bulunmayan illerden katılan arkadaşlarımız bile denize yeterince ilgi göstermediler. Tabii bunda deniz kestanelerinin de etkisi büyüktü. Fakat asıl önemli nokta kampta her dakika bir faaliyet bulunmasıydı. Sakın şikâyetçi olduğumuz sanılmasın. Bu kampta bir daha elimize geçmeyecek fırsatlar yakaladık. Çeşitli alanlarda uzman hocalarımız ile sohbet etme ve bilgi alışverişinde bulunma imkanına sahip olduk. Gündüz yorulan zihinlerimizi geceleri konserlerde dinlendirdik. Forumlarda uyuşan bacaklarımıza gece halay çekerek can verdik. Birçoğumuz evimizde bir tane domates doğramaz iken belki 1000 kişiye kahvaltı hazırladık. Sosyalizm aşkı bizi çepeçevre sarmıştı bir kere. Kendi dünyamızı kurduk, yönettik ve ufak tefek yorgunluklardan asla şikayet etmedik. Klasik, “Hayatımın en güzel günüydü” lafını ne zaman kullanacağımı hep merak etmişimdir. İşte şimdi söylüyorum. Hayatımın en güzel 10 günüydü. Eminim ki bu görüş sadece bana ait değil. Kötülüklerle dolu dünyada düştüğümüz boşluktan kurtulmak için hepimiz seneye olacak uluslararası kampı bekliyoruz. Tüm yoldaşlara selam olsun.

*Narlıdere