28 Haziran 2013 09:20

Deprem bahane, kentler rant alanına dönüşüyor

İNŞAAT Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi yaptığı açıklamada 15. yılında Türkiye’nin dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde olduğuna dikkat çekti.

Açıklamayı yapan İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, Van depremi sonrası deprem tehlikesi gerekçesiyle tüm ülke topraklarının hiçbir kurala ve koşula bağlı olmaksızın hızla ranta açılmasını eleştirdi. Adana Ceyhan depreminin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen hiçbir önlem alınmadığını vurgulayan Bakır, “Bir doğa olayı olan deprem ne yazık ki ülkemizde doğal afete dönüşmekte ve telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmaktadır” şeklinde konuştu. Büyük ölçekli depremlerin meydana geldiği ülkelerde, depremin zararlarının en aza indirgenmesinin ancak depreme karşı dayanıklı binalar inşa edilmesi ve bunu sağlayacak olan yasal düzenlemeler ile mümkün olduğunu ifade eden Bakır, Afet Riski Altındaki Alanların dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un bilimsellikten, uygulanabilirlikten uzak, sosyal yönleri neredeyse olmayan, rantın yüksek olduğu bir yasa olduğunu ifade etti.

BİLİMSEL VERİ YOK

Adana’da da tablonun aynı olduğunu vurgulayan Bakır, “Kentsel dönüşüm alanları konunun gerçek paydaşlarının düşünceleri alınmadan, bilimsel verilere dayanmadan tespit edilmiştir. İsmetpaşa’da, üzerinde yapılaşma bulunmayan portakal bahçelerinde, ağaçlar kesilerek kentsel dönüşüm yapılmak istenmesi bile başlı başına, yetkililerin bilimsellikten, kent ve kentlinin yararını düşünmekten ne denli uzak olduklarını göstermektedir” dedi.

Doğal afet olan depremlerde can ve mal kayıplarının azaltılmasının tek yolunun mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı üretim sürecinin içinde olması olduğunu ifade eden Bakır, “Deprem öncesinde, deprem sırasında ve sonrasında yapılacak çalışmalarda kamu yararı ve ülke çıkarı bağlamında ulusal bir deprem politikası ve stratejisi belirlenerek ciddi programlar oluşturulmalı ve daha da önemlisi bunlar yaşama geçirilmelidir” diye konuştu. (Adana/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et