16 Mayıs 2013 14:23

NE DEDİLERSE TERSİ OLDU

-Toplam sağlık harcamaları 16 milyar dolardan 60 milyar dolara çıktı. Çünkü sağlık personeline, “Ne kadar ameliyat yaparsanız, hasta bakar, tomografi çektirirseniz, o kadar para kazanırsınız” dediler.-    Ameliyat sayısında yüzde 80 artış oldu, sezaryen patlaması yaşandı.-    Aile hekimleri, pl

NE DEDİLERSE TERSİ OLDU
Paylaş

-    Ameliyat sayısında yüzde 80 artış oldu, sezaryen patlaması yaşandı.
-    Aile hekimleri, planlandığı gibi birinci basamak sağlık hizmeti sunmuyor. Halen hastaların yaklaşık yüzde 80-90’ı tanı ve tedavi için birinci basamak değil ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına başvuruyor.
-    Mardin’deki sıtma salgını ve ülke çapında son iki yıldır ortaya çıkan kızamık salgınları sağlıkta “dönüşüm” programının birinci basamakta iflas ettiğini gösteriyor.
-    Genel Sağlık Sigortası ile “herkesin sağlık güvencesi kapsamında” dediler. Kısa süre içinde anlaşıldı ki, “güvence” altına alınan sağlık değil prim ödeme zorunluluğu. Ayrıca 18 yaş altına da prim ödeme zorunluluğu getirilmek isteniyor.
-    Sigortalılar, sözleşme imzalayan özel sağlık kurumlarından hiçbir bedel ödemeksizin faydalanabilecek” denilmişti. Oysa bugün özel hastanelerdeki “ilave ücret” yüzde doksana çıktı.
-    “Bıçak parasına kesin çözüm” diye getirilen “tam gün yasası” hastaneleri komaya soktu. Hastalar uzman hekim, öğrenciler öğretmenlerin bulamaz hale geldi.
-    Bebek ölüm hızında Avrupa birincisiyiz. AB bebek ölüm hızı ortalaması binde 3,9 iken, Türkiye’de binde 11,6.
 


KADINLAR HİZMET ALAMIYOR
15-49 yaş kadınlar izlenmiyor. Bu nedenle adelosan gebelikler, akraba evlikleri, çok çocuklu olma durumu devam ediyor. Aile planlaması hizmetleri düştü. Çünkü performansa dayalı değil. İstenmeyen gebelikler arttı. Kürtaj halen yasal bir hak olmasına rağmen fiilen bir çok kamu ve özel hastanede uygulanmıyor.
 


TAM 10 ÇEŞİT KATILIM PAYI ALINIYOR

Katkı-katılım payları doktora gitmeyi engelleyecek kadar caydırıcı hale geldi. Şu anda hastalar toplamda 10 farklı ücreti 3 farklı (eczane, hastane, maaş) kanaldan ödüyor. Bunlar;

1 - İlaç katılım payı (yüzde 10-20)
2 - Muayene katılım payı (5-12 TL)
3 - Reçete ücreti (3 TL)
4 - Eşdeğer ilaç fiyat farkı [ilaç fiyatı-(en ucuz+yüzde 10)]
5 - Kutu başına ilave 1 TL (3 kalemden sonra)
6 - Özel hastane fark ücreti (Son düzenleme ile yüzde 90’a kadar)
7 - Tetkik fark ücreti
8 - Erken muayene fark ücreti
9 - Öncelikli tetkik ücreti
10 - İstisnai sağlık hizmeti



BAŞBAKAN’A UYGULANAN TEDAVİ HERKESİN HAKKIDIR!

SKG’nın 27/06/2012 tarihli sağlık uygulama tebliği “kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri)”nden hiçbir şekilde ilave ücret alınamayacağını söylüyor. Sağlık Bakanlığı’nın görevi bu tedaviler için gerekli her türlü malzemenin ülke içinde bulundurulmasını ve kolay ulaşılabilir sağlamaktır. Ama pek çok kanserli hasta ve yakınının da ifade ettiği ve son olarak Dilek Özçelik’in bakana yakındığı gibi özellikle yurt dışından sağlanan ilaçlara erişilemiyor. Aynı tür bir tedavinin Başbakan için başarıyla uygulandığını biliyoruz. Onun için geçerli olan tedavi ve bakım olanaklarının herkes için geçerli olması gerekir. Çünkü sağlık herkesin hakkıdır!

ÖNCEKİ HABER

Akademisyenler yarın yürüyecek

SONRAKİ HABER

İliç dedikleri bir küçük şehir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...