Aile Dayanışma Ağı ilk buluşmasını gerçekleştirdi: Adalet değil siyasi tasfiye
CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarda tutuklananların ailelerinin kurduğu Aile Dayanışma Ağı, Saraçhane Parkı’nda buluştu. Açıklamada yargıdaki hukuksuzluklara dikkat çekildi.

Fotoğraf: ANKA
İstanbul — İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarda tutuklananların aileleri tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı bugün Saraçhane Parkı'nda ilk buluşmasını gerçekleştirdi.
Buluşmaya İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri ve çok sayıda tutuklu yakını katıldı.
Adaletin yalnızca mahkeme salonlarında değil, toplumun vicdanında da aranması gerektiğini vurgulayan Dilek Kaya İmamoğlu, “Hukuki süreçler sadece bireyleri değil, tüm aileleri hedef alıyor. Operasyonlar anneye, babaya, kardeşe kadar uzanıyor. Oysa biz, aileye el uzatılmaz diye büyüdük” ifadelerini kullandı.
“Bu hukuksuz sürece sessiz kalamayız”
İmamoğlu konuşmasında tutukluların uzak cezaevlerine sürüldüğünü, hasta tutukluların yeterli bakıma erişemediğini, kadın tutukluların çocuklarından ayrı yerde yatmak zorunda kaldığını söyledi.
İmmaoğlu, “Dayanışmamızla büyüyor sesimiz. Her paylaştığımız hikâye, bir daha böyle hikâyelerin yazılmaması içindir. Çünkü biz biliyoruz ki, hikâyemiz ortak. Mücadelemiz ortak. Geleceğimiz ortak. Bu hukuksuz sürece sessiz kalamayız. Ülkemizin, milletimizin ve tüm evlatlarımızın geleceği için; herkes için adalet, demokrasi ve güvenli bir gelecek talebimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
“Yargı bir cezalandırma aracı haline getirilmiş durumda”
Tutuklu yargılanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Av. Seraf Özer de Aile Dayanışma Ağı’nın ortak açıklamasını kamuoyuyla paylaştı. Özer, başta Ahmet Özer olmak üzere onlarca belediye başkanı ve belediye çalışanının hukuksuzca tutuklandığı vurgulanarak, “Yargı bir cezalandırma aracı haline getirilmiş durumda” denildi.
Özer, 17’si CHP’li toplam 27 belediye başkanı hakkında görevden uzaklaştırma ya da tutuklama kararı verildiğini hatırlatarak, “Seçmenin iradesi yok sayılıyor” dedi. Özer, toplam 25 milyondan fazla yurttaşın yaşadığı 13 ilde, 17 milyondan fazla seçmenin iradesinin yok sayıldığı bilgisini de paylaştı.
“Tutuklama bir istisna değil, kural haline getirildi”
Özer, yargı süreçlerinin keyfi yürütüldüğünü, tutukluluğun cezaya dönüştürüldüğünü dile getirerek, sağlık sorunları, savunma hakkı engelleri ve delilsiz tutuklamalarla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Avukatlara ve aile yakınlarına yönelik baskılar ve gözaltı kararlarını da eleştirdi.
Özer, “Biz ne mi yaşıyoruz? Tutuklu yargılama istisna iken cezalandırma biçimine dönüştürüldü. Sevdiklerimiz yargılanmıyor, doğrudan cezalandırılıyor. Masumiyet karinesi hiçe sayılıyor. Hakkında iddianame bile hazırlanmamış insanlar örgüt üyeliğiyle suçlanıyor” dedi.
“Bu süreç sadece hukuki değil, siyasi bir tasfiye girişimidir”
Esenyurt, Şişli ve Tunceli Ovacık belediyelerine kayyım atandığını hatırlatan Özer, bu uygulamaların demokratik teamüllerle bağdaşmadığını belirtti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’ya atıf yapan Özer, “Bu süreç sadece hukuki değil, siyasi bir tasfiye girişimidir” diye ekledi.
Özer, yaşananların aileler üzerinde de büyük bir travma yarattığını belirterek, “Birbirimize sıkı sıkıya bağlıyız ve bu zor günleri dayanışmayla atlatacağız. Her şey tekrar çok güzel olacak” ifadelerini kullandı.
(ANKA)
Evrensel'i Takip Et