Eti Bakır A.Ş'nin ilave dolgu alanı projesine tepki: Samsun’un kıyı alanlarını sanayiye açılıyor
Samsun Tekkeköy'de Eti Bakır A.Ş.’nin dolgu alanı projesine verilen ''ÇED Olumlu'' kararına tepki gösteren yurttaşlar, "Proje Samsun’un kıyı alanlarını geri dönülmez biçimde sanayiye açıyor" dedi.

Fotoğraf: ANKA
Samsun – Tekkeköy ilçesinde Eti Bakır A.Ş. tarafından yapılması planlanan ilave dolgu alanı projesine verilen ''ÇED Olumlu'' kararına vatandaşlar tepki gösterdi. Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Adnan Korkmaz, "Bu proje; Samsun’un kıyı alanlarını plansız ve geri dönülmez biçimde sanayiye açmakta, iklim değişikliğine karşı adaptasyon fırsatlarını yok etmekte, ekoturizm ve kentsel yeşil alanları ortadan kaldırmaktadır. Proje, sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle açıkça çelişmektedir" dedi.
Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP), Eti Bakır A.Ş.’nin Tekkeköy’de hayata geçirmek istediği "Depolama Amaçlı İlave Dolgu Alanı Projesi"ne karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamaya; CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, CHP İl Başkanı Mehmet Özdağ da destek verdi.
"Proje kıyı kanunu ve Anayasa'ya aykırı"
SAMÇEP sözcüsü Adnan Korkmaz, şunları söyledi: "Söz konusu proje toprağımıza, denizimize ve suyumuza zarar verecek, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit edecek niteliktedir. Yapılması planlanan dolgu alanı üzerine bakır konsantre stok sahası, asit depolama tankları, gübre deposu, fosfat deposu, silis depolama alanı, pirit deposu, fosforik asit, hurda, yan mamul ve yedek malzeme depoları olmak üzere 10 adet depo inşa edilmesi planlanmakta, bu yapılar 807 bin 500 metreküplük bir dolgu alanı üzerine oturtulacaktır. Proje kıyı kanununa aykırıdır. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun 6. maddesi; 'kıyılar, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açıktır' hükmünü içerirken, 7. maddesi ise kıyıların kamu yararına kullanılmasını zorunlu kılar. Ancak proje 180 bin metrekarelik bir alanda, 900 bin metreküp dolgu ve 2 buçuk ton malzeme ile dolgu yapılmasını öngörmekte; bu da yaklaşık 25 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın özel sanayi faaliyetleri için kıyıya kapatılması anlamına gelmektedir. Bu durum, Anayasa’nın 43. maddesi ile de açıkça çelişmektedir.
"Raporun kendisi bile projenin tehlikelerini gizleyemiyor"
ÇED raporunun tehlikeleri bizzat ortaya koyduğuna işaret eden Korkmaz, “Raporun kendisi bile projenin tehlikelerini gizleyememektedir. Fosforik ve sülfürik asit gibi tehlikeli kimyasalların depolanacağı belirtilmektedir. Taşma, havuzlarının sızdırmazlığı teorik olarak açıklanmış ancak deniz akıntıları, zemin geçirgenliği ve bölgenin deprem riski dikkate alındığında önlemlerin yeterliliği bilimsel olarak belirsizdir. İnşaat ve işletme sürecinde ortaya çıkacak emisyonların kümülatif etkisi yetersiz analiz edilmiştir. Bunun yanı sıra, yapılacak dolgu nedeniyle denizlerdeki oksijen döngüsünü sağlayan ve 5-12 metre derinlikte yaşayan deniz yosunları yok olacaktır. Samsun kıyısının ekolojik duyarlılığı göz ardı edilmiştir. ÇED raporundaki flora-fauna değerlendirmeleri yalnızca listelemeye dayalıdır. Koruma stratejilerine dair somut bir içerik bulunmamaktadır. Oysa bu bölge; su ürünleri üretim alanı, kuş göç rotası ve denizel biyoçeşitlilik açısından son derece önemlidir. Planlanan dolgu alanının doğusunda yer alan kıyılar, özellikle Costal mevkiinde, birkaç yıl içerisinde ciddi erozyonla karşı karşıya kalacaktır” dedi.
"Suyumuzu ve geleceğimizi savunmaya kararlıyız"
Projenin Samsun’un kıyı alanlarını plansız ve geri dönülmez biçimde sanayiye açtığını, iklim değişikliğine karşı adaptasyon fırsatlarını yok ettiğini, ekoturizm ve kentsel yeşil alanları ortadan kaldırdğını belirten Korkmaz; “Proje, sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle açıkça çelişmektedir. Eti Bakır A.Ş. tarafından 21 Temmuz 2025 tarihinde Samsun basınına gönderdiği basın açıklamasında, deniz dolgu yönteminin mühendislik ve altyapı projelerinde dünya genelinde uzun yıllardır başarıyla uygulanan bir metot olduğunu, projenin çevreci olduğu, her türlü önlemin alındığı ve teknik açıdan güvenli olduğu iddia edilmiştir. Ancak hepimizin tanık olduğu gibi, Karadeniz Sahil Yolu’nun önemli bir kısmı bu firma tarafından yapılan dolgu yöntemiyle inşa edilmiş; her yıl bu yolların bölüm bölüm sular altında kaldığını görmekteyiz. Sonuç olarak bu proje; bilime, kamu yararına, doğaya, insan sağlığına ve hukuka aykırıdır. Samsun halkı olarak denizimizi, toprağımızı, suyumuzu ve geleceğimizi savunmaya kararlıyız" diye belirtti.
(ANKA)
Evrensel'i Takip Et