‘Büyük Menderes’i öldürenler gözlerini Dalaman’ın suyuna dikti
Kuraklıkla boğuşan Aydın’a Dalaman Çayı’ndan su aktarımı planı tepki çekti. Dr. Eşref Atabey, bunun uygulanabilir ve öncelikli olmadığını söyledi.

Fotoğraf: Evrensel
Özer Akdemir
[email protected]
Küresel ısınma ve su varlıklarının yanlış yönetimi-kullanılması nedeniyle kuraklık sorunu her geçen gün daha yakıcı bir hal alıyor. Günlerdir mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığının da etkisiyle özellikle büyükşehirlerde barajların boşalması yüzünden su kesintileri gündeme getirilirken, tarımdaki kuraklık ise çok daha kalıcı çözümler istiyor.
Geçtiğimiz aylarda Aydın Valisi’nin kuraklık nedeniyle tarımsal sulamaya bir yıl öncesine oranla yüzde 50 daha az su ayrılacağını açıklamasının ardından şimdi de Dalaman Çayından Aydın’a su transferi tartışmalara neden oluyor.
Suyun alınacağı Batı Akdeniz Havzası da ciddi su kıtlığı yaşıyor
Dalaman Çayı’ndan Akçay havzasına 30 km’lik bir tünelle su aktarımı ile ilgili görüşlerini aldığımız Tıbbı Jeoloji uzmanı, jeoloji yüksek mühendisi Eşref Atabey bu projenin uygulanabilir olmadığını söyledi. Aydın’da gelecekte yaşanacak kuraklığa çözüm için Dalaman’dan Akçay Alt Havzasına yılda 240 milyon m3’lük su aktarımı projesinin Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü tarafından resmen imzalandığı haberlerine dair görüşünü aldığımız Atabey, havzalar arası su transferinden önce, havza içinde acil ihtiyaç olan yerleşimlere öncelik verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Atabey, Batı Akdeniz havzası içinde de ciddi bir su kıtlığı yaşandığının altını çizerek, “Menteşe, Bodrum, Milas, Yatağan, Datça, Marmaris ve Ula’da su kıtlığı ve sorunu yaşanırken, Bodrum nüfusu yaz aylarında 4 katına çıkıyorken, tankerlerle su veriliyorken, su kesintileri yaşanıyorken Dalaman Çayından Aydına su transferi yapılmasına onay verilmiş olması fizibil değildir. Öncelikli de değildir” dedi.
Aydınlı siyasetçiler muratlarına ermek üzere
Dalaman Çayından Aydın Kemer Barajına su aktarılması için Aydınlı siyasetçilerin yıllardan beri çaba gösterdiklerini ve bu amaçlarına ulaşmak üzere olduklarını belirten Atabey, şunları söyledi; “Kendilerine şu soruyu sormak gerekiyor? Aynı çabayı Muğla ilinin susuz ilçeleri için de gösterecekler midir? Aydın’a içme -kullanma suyu için su aktarımı yapılmış olsaydı, su insan hakkıdır, su ortak mirastır, düşüncesiyle Dalaman Çayından Aydın’a su aktarımı kabul edilebilirdi. Ancak görülüyor ki sulama amacıyla su aktarımı yapılmaktadır. Kemer Barajına aktarılan suyun büyük bölümü buharlaşmayla yok olacaktır. Baraj gölünde ötrofikasyon olacaktır. Maliyeti yüksek olacaktır”.
Aydın’da tarım mı bıraktınız
Türkiye’nin en büyük debili nehirlerinden birisi olan Büyük Menderes Nehri’nin Aydın Ovasından geçtiğini hatırlatan Atabey, “Bu nehrin suyu yıllardan beri Aydın Ovasını suluyordu. Ancak Büyük Menderes Nehrinin suyu azaldı ve kirlendi. Yıllardan beri Denizli ve Aydın’daki jeotermal santrallerden kaynaklı akışkanlar nehre boşalıyor. Tarım toprakları bor mineralinden betonlaştı. İncir ve zeytin ağaçları bor minerali ve ağır metaller nedeniyle kurudu. Nehir suyunun kalitesi kötüleşti. Kısaca nehir öldü. Dalamandan aktarılan suyla Aydın’da hangi tarım alanları sulanacaktır? Jeotermal akışkanlarla betonlaştırılan topraklar mı? Jeotermal santrallerle ortadan kaldırılan tarım alanları mı? Yoksa çiftçinin ekip de para etmeyen ürününün yetiştirdiği tarım alanları mı?” sorularını yöneltti.
Dalaman çayı üzerinde 16 HES var
Büyük Menderes Nehrini kirletenlerin şimdi de yönlerini Dalaman Çayına döndüklerini dile getiren Atabey, “Dalaman Çayı üzerinde kurulu biri devlete ait Akköprü barajı, diğerleri özel sektöre ait 16 baraj bulunmaktadır. 17 incisi yapılacaktı ertelendi. Türkiye’de üzerinde en fazla baraj bulunan ek çay Dalaman Çayıdır. Dalaman’dan Aydın’a su transfer edilecekse önce bu HESlerden birkaçı iptal edilmelidir. Zaten bu HES’ler yüzünden Dalaman Çayı can çekişiyor. İleride Dalaman, Ortaca, Dalyan, Köyceğiz’de tarım alanları su sorunu yaşayabilir. DSİ’nin Dalaman-Ortaca sulama projesi inşaatı devam ediyor. Sırada Köyceğiz-Karaböğürtlen-Gökova sulaması projesi var” dedi.
İklim krizinin nedenlerinden biri DSİ’dir
DSİ’nin bir yandan sulama projeleri yaparken, diğer taraftan Aydına Dalaman Çayından su transferi yaptığı ve yeni HES’lere onay verdiğini aktaran Atabey, “Türkiye’de iklim krizi nedenlerinden birinin de DSİ olduğunu belirtebilirim. DSİ uzmanları madencilik adına yer üstü ve yer altı su kaynaklarının yok edilmesine izin verdiler. Gölleri, sulak alanları kuruttular. Dere ve nehir havzalarında madenciliğe izin verdiler. Her dere, çay, nehre baraj yaparak derelerin boğazını sıktılar. Doğanın tahrip edilmesine, fauna ve floranın yok edilmesine göz yumdular. DSİ uzmanı Dalaman çayından HES’lerden artan su bodruma yeter demiş. Bunun anlamı şu. Çay yatağında hiç su kalmasın. Barajlardan can suyu verme zorunluluğu var. Çay yatağında su isteyen canlıların olduğundan DSİ uzmanının haberi olmasa gerek” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et