1 Ağustos 2025 10:55

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer: İthalat değil, üretim desteklenmelidir

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Aksaray’da mısır üreticileriyle buluştu. Üreticinin kuraklık ve ithalat sorunlarıyla boğuştuğunu söyleyen Gürer, “İthalat değil, üretim desteklenmelidir” dedi.

Hasan Can Bilici
[email protected]


CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Aksaray’ın Eskil ilçesinde mısır üreticileriyle bir araya gelerek sahadaki sorunları dinledi. Kuraklık, su sıkıntısı ve yanlış ithalat politikalarının üretimi vurduğunu ifade eden Gürer, “Mısır üreticisi kuraklık yaktı, ithalat yıktı” dedi.

Gürer, Türkiye’nin mısırda yüzde 85 oranında kendine yeterli olmasına rağmen yanlış ithalat zamanlamaları nedeniyle üreticinin belinin büküldüğünü söyledi. Gürer, “60’a yakın ilde üretilebilen mısırda bile ithalata mecbur bırakıldık. Bu, tarımda planlamasızlığın ve üreticiye sırt dönmenin göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Hasat öncesi çiftçiye ithalat sopası

Eskil ilçesinde üreticiler Ali Esmekaya ve Ali Güç ile birlikte mısır tarlalarını gezen Gürer, kuraklığın ve ithalat baskısının üretimde ciddi düşüşlere yol açtığını ifade etti. Gürer, “2023’te 9 milyon ton mısır üretildi. Ancak 2025’in ilk 6 ayında 2 milyon 518 bin 250 ton mısır ithal edildi, bunun karşılığında 649 milyon 644 bin dolar ödendi. Oysa doğru planlamayla bu mısır bizim topraklarımızda yetiştirilebilirdi” dedi.

Gürer, çiftçilerin ya ekim öncesinde ya da hasat öncesinde ithalat sopasıyla karşılaştığını, bunun üreticinin hem gelirini hem de psikolojisini olumsuz etkilediğini vurguladı. Gürer, “Su sorunu da mısır üretimini olumsuz etkiliyor. Suyu seven mısır yeterli sulama yapılmazsa gelişemiyor” dedi.

“Yeraltı suyu tükendi, mısır kurudu”

Üretici Ali Esmekaya ise yaşadıkları kuraklığı şu sözlerle dile getirdi:

“Yeraltı su kaynaklarımız bitti. Sondaj açtık ama yeterli su alamadık. Sulayamadığımız için mısır yanıp kül oldu. Burası dane mısır tarlası ve ithalat bizi çok etkiliyor. Bu yıl geçen yıla göre mısır ekimi azaldı. Buğdayda da durum farklı değil. 25 milyon ton ihtiyacımız var ama ancak 19 milyon 500 bin ton üretebildik.”

Gürer, Türkiye’nin mısırda tamamen kendi kendine yeterli olamasa da doğru ithalat planlamasıyla üreticiye darbe vurulmasının önlenebileceğini belirtti. Gürer, “Hasat zamanı yapılan ithalat hem gelir hem de motivasyon kaybına yol açıyor” dedi.

“Kazanç yok, üretimi azalttık”

Üretici, mısır üretimini yüzde 20 azalttığını ve hayvancılığı da bıraktığını ifade etti: “Eskiden 400 koyunum vardı. Tosun besiciliği yaptım, onu da bıraktım. Şimdi sadece çiftçilikle ayakta kalmaya çalışıyoruz ama çok zor. Girdi maliyetleri artarken mısırın tonu kışın 13 bin liraydı, şimdi 10 bin 500 liraya düştü. Maliyetlere göre en az 15-16 lira olması gerek.”

“İthalat haberi fiyatı düşürüyor”

Konya Borsası’na götürdükleri mısırın ithalat söylentileri nedeniyle değer kaybettiğini anlatan Esmekaya, “İthalat haberi duyulunca borsa fiyatı düşüyor. Geçen yıl buğdayı 16 bin 500 liraya satacakken 13 bin 750 liraya satmak zorunda kaldım. Bu yıl mısır da kısa boylu kaldı, başaklanma yok. Su olmayınca gelişmiyor. Gübre ve su olsaydı böyle olmazdı. Artık toparlanamaz” dedi.

Bir diğer üretici Ali Güç ise bu yıl kuraklık ve su kıtlığı nedeniyle mısırda ciddi bir düşüş beklendiğini söyledi.

Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre arz açığı olan mısırın Türkiye’nin birçok bölgesinde yetiştirilebildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Doğru planlamayla arz açığı kapatılabilir. Ancak ithalatçı politikalar, üreticiyi yok sayan bir anlayışı ortaya koyuyor. İthalat zamanlaması adeta ‘ekme’ denir gibi ayarlanıyor. Kuraklık Orta Anadolu’da büyüyen bir kriz. Tarımsal sulama, ürün deseni ve rekolteyi doğrudan etkiliyor. İthalat değil, üretim desteklenmelidir.”

Evrensel'i Takip Et