23 Temmuz 2025 15:56

Sözleşme süreci yaklaşırken sağlık emekçileri ayakta: Sefalete karşı insanca yaşam istiyoruz

SES üyesi sağlık emekçileri, sözleşme süreci yaklaşırken Adana, Ankara ve İstanbul'da taleplerini haykırdı. İstanbul'daki eyleme Sağlık-İş üyesi işçiler de katıldı.

Sözleşme süreci yaklaşırken sağlık emekçileri ayakta: Sefalete karşı insanca yaşam istiyoruz

Fotoğraflar & Kolaj: Evrensel

Toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin başlayacağı 1 Ağustos öncesi sağlık emekçileri taleplerini dile getirmeyi sürdürüyor. KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasına (SES) üye sağlık emekçileri Adana, Ankara ve İstanbul'da eylem yaptı.

İstanbul

"Üniversite hastaneleri çöküşün eşiğinde"

Emekçiler, İstanbul’da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi önünde bir araya geldi. Eyleme, Sağlık-İş Sendikası üyesi işçilerin de katılımı dikkat çekti. Eylemde “İşçi memur el ele, genel greve” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları öne çıktı.

SES üyeleri, 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. dönem kamu görevlileri toplu sözleşmesi öncesinde, özellikle üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerinin yıllardır biriken sorunlarına dikkat çekti. SES adına açıklamayı İş Yeri Temsilcisi Armanç Yılmaz okudu.

Açıklamada, “Üniversite hastaneleri nitelikli sağlık hizmetinin ve bilimsel üretimin merkezleridir. Ancak yıllardır süren bütçe kısıtlamaları, personel eksiklikleri ve siyasi kadrolaşma bu kurumları çöküşün eşiğine getirmiştir” denildi. Kamusal sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması, üniversite hastanelerine ayrılması gereken kaynakların özel hastanelere teşvik olarak aktarılmasıyla derinleştiği ifade edildi.

Sağlık emekçileri, kadro güvencesi, insanca yaşayacak ücret ve demokratik bir çalışma ortamı taleplerini yineledi. “Sabit ve teşvik ödemeleri maaşa eklensin, emekliliğe yansıtılsın. En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırı olan 85 bin liraya çıkarılsın. 4/B, 4/D, taşeron tüm çalışanlar kadroya alınsın” talepleri dile getirildi. Ayrıca kreş desteği, kira yardımı, yıpranma hakkı, adil vergi düzeni ve ulaşım servislerinin geri getirilmesi talepleri de sıralandı.

‘Bilimsel eğitim değil, işletme mantığı dayatılıyor’

Sağlık emekçileri, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde yıllardır süren fiziki yetersizliklerin ve geçici yapıların eğitim ve hizmeti niteliksizleştirdiğini belirtti. “Bugün Cerrahpaşa’da, Çapa’da konteynerlerde, prefabriklerde, eski binalarda hizmet verilmeye çalışılıyor. Ne hasta güvenliği ne de emekçi sağlığı gözetiliyor” denilen açıklamada, bu durumun siyasal tercihlerden bağımsız olmadığı vurgulandı.

Performansa dayalı rekabetçi sistemin üniversiteleri işletmeye çevirdiği, öğretim üyeleri, asistanlar ve öğrencilerin bilimsel üretim yerine hizmet baskısı altında olduğu belirtildi. “Akademik gelişim ikinci plana itilmiş, sağlık emekçileri angarya, güvencesizlik ve adaletsizlikle baş başa bırakılmıştır” denildi.

Eroğlu: Bunlar hastane değil, AVM bozması yapılar

Eylemde SES Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Eylem Kaya Eroğlu da söz aldı. Toplu sözleşme sürecine işaret eden Eroğlu, “Kamu işçilerine reva görülen yüzde 24’lük zam ortada. Bize de aynı oran dayatılırsa bu sefaletin devamı olur. Tüm emekçiler gibi biz de yoksullaşıyoruz, vergi yükü altında eziliyoruz” dedi.

Üniversite hastanelerindeki fiziki koşulları teşhir eden Eroğlu, “Burası bir üniversite hastanesi mi, konteyner kampı mı? Özel hastane patronlarına kaynak aktarılırken biz AVM’den bozma yapılarda, eksik kadrolarla sağlık hizmeti vermeye zorlanıyoruz” diye konuştu.

‘Yetkili sendika sefaletin ortağı’

Eylemde Memur-Sen’e de sert eleştiriler yöneltildi. Eroğlu, “Sağlık emekçileri artık yetkili sendikayı çok iyi biliyor. Çünkü o sendikanın döneminde maaşlarımız eridi, arkadaşlarımız pandemi ve depremde yaşamını yitirdi. Artık bu düzeni kabul etmeyeceğiz” dedi. Trakya Üniversitesinde görev yaparken nöbet esnasında yaşamını yitiren genç bir hemşirenin ölümünü hatırlatan Eroğlu, “Bu düzende hiçbirimiz güvende değiliz” uyarısında bulundu.

‘İtibardan değil emekten tasarruf ediliyor’

Tasarruf tedbirleriyle servis hizmetlerinin kaldırılmasına tepki gösteren sağlık emekçileri, “İtibardan tasarruf edilmedi, ama emekçiden tasarruf ediliyor” diyerek servis hakkının geri verilmesini istedi. “Emeğimizden değil, saraylardan ve şatafattan kısılsın” çağrısı yapıldı.

‘Birleşe birleşe kazanacağız’

Eylemde konuşmalar sık sık “İşçi memur el ele genel greve”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarıyla kesildi. SES, sağlık emekçilerinin güvenceli, saygın ve demokratik çalışma hakkı için mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu. Açıklamanın sonunda “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı.

Ankara

"Bize reva görülen ücret rejimini değiştirmeliyiz"

Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması yapıldı. SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey “Bize reva görülen insani olmayan çalışma koşullarını ve ücret rejimini değiştirmeliyiz” dedi.

Karacabey, “Üniversite hastanelerinde borç batağından çıkmanın yolu olarak daha az maliyetle hizmet üretip daha fazla gelir elde etmek için döner sermayeyi arttırmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken de yeterli personel istihdamı yapmayarak artarı iş yükü ile angarya çalışma koşullarında çalışmaya mecbur bıraktıkları sağlık emekçilerinin akademik nitelikli bilimsel eğitim fırsatlarını ellerinden alıyorlar” diye konuştu. Karacabey, emekçiler için taleplerini şu şekilde sıraladı:

  1. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın.
  2. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın.
  3. Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.
  4. Son TİS'te ilave ek zam olarak verilen zammın emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılması,
  5. Vergide adalet sağlansın. Emekçilerden alınan vergi yüzde 10'da sabitlensin.
  6. Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakati uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin.
  7. Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.

Adana

"Üniversite hastaneleri özerk olmalı, çalışanları insanca yaşamalı"

Adana'da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Balcalı Hastanesinde basın açıklaması yapan emekçiler, üniversite hastanelerinde sağlık emekçilerinin ücret, tayin ve eğitim haklarının gasbedildiğini belirterek, üniversite hastanelerinin özerkliği ve insanca çalışma koşulları için mücadele vurgusu yaptı. 

SES Adana Şube Eş Başkanı Erol Eren, üniversite hastanelerinin borç batağından kurtarılması, grevli toplu sözleşme hakkı, güvenceli istihdam ve demokratik bir sağlık sistemi için emekçilere mücadele çağrısında bulundu. Eren, “Ülke genelinde hekim yetiştiren, sevk zincirinin son basamağı olan ve kamusal sağlık hizmetlerini ileriye taşıyan bu kurumlar, bugün borç batağında. Mali, idari ve bilimsel özerklikleri Sağlık Bakanlığı tarafından kuşatılmış durumda” dedi. Sağlık Bakanlığının üniversite hastanelerini kendine bağlamak için bu durumu fırsat olarak gördüğünü belirten Eren, devletin yapması gerekenin ise üniversite hastanelerinin borçlarını genel bütçeden karşılayarak parasız sağlık hizmeti sunabilecek duruma getirmesi olduğunu ifade etti. 

Grevli toplu sözleşme, güvenceli iş

Sendikanın temel taleplerini paylaşan Eren, başta grevli toplu sözleşme olmak üzere özgür pazarlık hakkını içeren yeni bir sendika yasasının çıkarılmasını, sağlık hizmetlerinde istihdamın kadrolu ve güvenceli hale getirilmesini, sözleşmeli tüm çalışanların 4/A kadrosuna alınmasını istedi. Mevcut ücret sisteminin parçalı ve adaletsiz olduğuna dikkat çeken Eren, performans, ek ödeme, teşvik ve ilave zam uygulamaları yerine yoksulluk sınırının üzerinde, emekliliğe yansıyan tek bir temel ücret talep etti.

Üniversite hastanelerine tayin ve yıpranma hakkı

Gelir vergisinin yüzde 10’da sabitlenmesi çağrısında bulunan Eren, sağlık kurumlarındaki yöneticilerin atama yoluyla değil, çalışanların oylarıyla ve liyakat esasına göre seçimle belirlenmesi gerektiğini söyledi. Sağlık hizmetlerinin herkes için ücretsiz olması gerektiğini belirten Eren, muayene, tedavi ve ilaçta alınan katkı payları ve ek ücretlerin kaldırılmasını talep etti. Üniversite hastanelerinde görev yapan sağlık emekçilerine tayin hakkı tanınmasını isteyen Eren, sağlık alanındaki işlerin “ağır ve tehlikeli işler” kapsamına alınarak tüm çalışanlara geçmiş yılları da kapsayacak şekilde yıllık 90 gün yıpranma payı istedi.

Nöbet, icap ve fazla mesai ücretlerinin iki katına çıkarılması gerektiğine de dikkat çeken Eren, tüm sağlık çalışanlarının “sağlık hizmetleri sınıfı”na alınmasını, 7 gün 24 saat hizmet verecek ücretsiz kreşlerin açılmasını ve sağlıkta şiddeti doğuran yapının değişmesi için bütün toplumsal kesimlerle birlikte yeni bir sağlık sisteminin inşa edilmesi talepleri ile birlikte 3600 ile 7200 arası ek gösterge taleplerinin altını yeniden çizdi.

(Evrensel)

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Evrensel'i Takip Et