17 Haziran 2025 15:07

Öğretmene cinsel taciz ve şiddet davası görüldü: Mahkemeden okul müdürü hakkında zorla getirme kararı

Golden Fen Bilimleri Kursu'nun patronu Lokman Akkurt'un bir öğretmene cinsel taciz ve şiddetten yargılandığı davada mahkeme Akkurt hakkında zorla getirme kararı vererek duruşmayı 11 Aralık’a erteledi.

Öğretmene cinsel taciz ve şiddet davası görüldü: Mahkemeden okul müdürü hakkında zorla getirme kararı

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Eylem Nazlıer
[email protected]


Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, özel bir okulda çalışan öğretmen Duygu C.'nin okul müdürü Lokman Akkurt hakkında açtığı "ısrarlı takip" ve "cinsel taciz, hakaret, tehdit"  davasının ilk duruşması görüldü. 11:30'da başlaması gereken duruşma, mahkemenin yoğunluğu nedeniyle saat 14:50'de başladı. Sanık Lokman Akkurt'un duruşmaya mazeretsiz şekilde katılmadığı görülürken, mahkeme heyeti hakkında zorla getirme kararı verdi.

"Sendikaya üye oldum, açıklama yaptım, tehdit ve taciz başladı"

Mahkeme, duruşmayı müşteki Duygu C.'nin ifadesiyle başlattı. Duygu C., çalıştığı kurumda üç aylık maaşını alamamasının ardından Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'na üye olduğunu, sendika ile birlikte kurum önünde yaptıkları basın açıklamasının ardından sanığın sistematik biçimde tacizlerine maruz kaldığını anlattı: "Sanık benim patronumdur. Kurumdan üç aylık maaşımı alamadım. Bunun üzerine sendikaya başvurdum. Kurum önünde sendika ile birlikte basın açıklaması yaptık. Kalabalıktık. Sanık da oradaydı. Bu olayın ardından kendi telefonundan beni arayıp 'Seninle uğraşacağım, seni en kötü kod ile işten çıkaracağım. Bundan sonra arkana bakarak yürü K..." dedi. Konuşma sırasında hoparlörü açmıştım arkadaşım Pınar'da şahit oldu. Bu görüşme sonrasında hemen şikayetçi oldum."

"Nasılsın Duygucuğum, senden hoşlanıyorum"

Duygu C., ifadesinin devamında sanığın sosyal medya üzerinden ve telefonla yaptığı mesajlaşmaların içeriğini anlattı:

"Şikayet sonrası sanık beni tekrar aradı. İlkinde açmadım, sonra yine aradı. WhatsApp'tan 'Nasılsın Duygucuğum' yazdı. Neden böyle yazdığını sordum. 'Sesini duymak istedim, senden hoşlanıyorum, seninle konuşmak istiyorum' dedi. Şok oldum. Avukatımla konuşursunuz dedim. Telefonu kapatınca bana kalp emojili mesaj gönderdi. Bu mesajlar devam etti. Günaydın mesajları, bayram kutlamaları, cuma mesajları attı. Ben hiç cevap vermeyince 'Sesin çıkmıyor' gibi ifadeler kullandı. Bu yazışmaların tamamının ekran görüntülerini dosyaya sundum."

"Aramızda ilişki yok, sadece maaşımı istedim"

Sanığın, kendisiyle aralarında bir ilişki olduğunu öne sürdüğünü belirten Duygu C., bu iddiayı net şekilde yalanladı: "Sanık, aramızda ilişki olduğunu iddia etmiş. Bu tamamen asılsız. Benim bu kişiyle hiçbir özel bağım olmadı. Kurumda çalıştığım dönemde sadece iş gereği müdür Ömer Bey ile muhatap olurdum. Sanık ile muhataplığım yoktu. Sadece maaşımı istemek için aradım, o da açmadı. Sonrasında mesaj attım. Bu kadar. Sevgili falan olmadık. Olay nedeniyle şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum."

Duygu C., ifadesinde son olarak şunları söyledi: "Sanık bu olaylardan sonra beni sosyal medyadan arkadaş olarak eklemek istedi. Bunun da ekran görüntüsü dosyada mevcut. Ayrıca sanığın 'hoşlanıyorum' dediği telefon görüşmesi kayda alınıp dosyaya sunuldu. Mahkemenize ulaştırıldı."

"Cinsel taciz kamusal hizmet niteliğinde işlendi, kamu görevlisi gibi değerlendirilmelidir"

Duygu C.’nin avukatı Engin Kara, mahkemede yaptığı beyanda sanığın "suçtan kurtulmak için" sevgili olduklarına dair savunma yaptığını belirtti ve mahkemeden bu iddianın araştırılması için iletişim kayıtlarının celbini talep etti: "Müvekkilim özel bir okulda öğretmendir. Sanık ise aynı okulda müdürdür. Aralarındaki ilişki, eğitim görevi nedeniyle kamusal hizmet niteliğindedir. Cinsel taciz ve hakaret suçlarının bu bağlamda değerlendirilmesini talep ederiz. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, disiplin yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na atıfta bulunmaktadır. Bu düzenleme ceza hukuku bakımından da geçerlidir. Tanık Pınar, soruşturma aşamasında beyan vermiştir. Mahkemenizce yeniden dinlenmesi isteniyorsa adına tebligat çıkarılmasını talep ediyoruz."

Mahkeme: Zorla getirme kararı verildi, duruşma ertelendi

Mahkeme heyeti, müştekinin suçtan zarar görme ihtimali bulunduğunu değerlendirerek katılan sıfatıyla davaya katılmasına karar verdi. Sanığın usule uygun davetiyeye rağmen duruşmaya katılmaması nedeniyle zorla getirme müzekkeresi çıkarılmasına hükmedildi. Ayrıca tanık olarak gösterilen Pınar'a duruşma gün ve saatini bildirir resmî tebligat yapılmasına karar verildi.

Bir sonraki duruşma 11 Aralık 2025 saat 11:50'ye ertelendi.

"Eğitim alanında tacizcilere geçit vermeyeceğiz"

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

​Duruşma öncesi, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Kadın Komisyonu, Bakırköy Adliyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Adliye önünde bir araya gelen öğretmenler, "Eğitim alanında tacizcilere geçit vermeyeceğiz" yazılı dövizler taşıdı, sık sık "Yaşasın kadın dayanışması" sloganı attı.

Sendika Kadın Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, eğitim kurumlarının öğrenciler ve öğretmenler açısından güvenli alanlar olması gerektiği vurgulanarak “Ancak son yıllarda bu kurumlar kadına yönelik ayrımcılık, şiddet ve cinsel taciz vakalarının giderek arttığı alanlara dönüştü” denildi.

Komisyon adına yapılan açıklamada, Lokman Akkurt'un yalnızca bir taciz faili olmadığı, aynı zamanda öğretmenleri sigortasız çalıştırdığı, maaşlarını ödemediği ve hak arayan öğretmenleri tehdit ettiği ifade edildi. Açıklamada, "Sendikamız üyesi kadın arkadaşımız da patron Lokman Akkurt'un sistematik tacizine ve tehdidine maruz kalan kadınlardan biridir" denildi.

"Patronların tacizi, mobbingi, düşük ücret dayatması günlük hayatımızın bir parçası haline getiriliyor"

Kadın öğretmenlerin çalışma hayatında düşük ücret, ayrımcılık, mobbing ve denetimle karşı karşıya bırakıldığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Eğitim kurumları, ataerkil ilişkilerin ve toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği mekanlara dönüşmektedir. Kadın öğretmenler olarak kıyafetimizden medeni durumumuza kadar birçok konuda baskı ve denetime maruz kalıyoruz. Patronların tacizi, mobbingi, düşük ücret dayatması günlük hayatımızın bir parçası haline getiriliyor."

Akkurt'un yargılandığı davanın yalnızca bireysel bir suç davası değil, aynı zamanda özel sektörde çalışan kadın öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı yapısal sorunların da bir göstergesi olduğu ifade edilen açıklama, şu sözlerle sona erdi: "Bugün Lokman Akkurt'un tacizci olduğu bir kez daha mahkeme salonunda kanıtlanacaktır. Kadın dayanışmasından aldığımız güçle, şiddete ve cinsel tacize karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. Hiçbir kadın arkadaşımızı yalnız bırakmayacağız. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın sendikal mücadelemiz!"​

Evrensel'i Takip Et