İşte Koç'un 'emekli sandığı': Giriş mecburi, çıkış yasak!
Koç Holdinge bağlı şirketlerde çalışan 70 bine yakın işçi, işe girerken Emeklilik ve Yardım Sandığı Vakfına üye yapılıyor. İşçiler, her ay ücretlerinin yüzde 6’sını vakfa aktarmak zorunda kalıyor.

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ BAŞLIKLAR

EMEP Milletvekili Bayhan, Koç'un iş yerlerinde vakıf üyeliği dayatmasını Meclise taşıdı
İzel Gözde Meydan
[email protected]
Kocaeli – Koç Holdinge bağlı şirketlerde çalışan on binlerce işçi, işe girerken Koç Holding Emeklilik ve Yardım Sandığı Vakfına üye yapılıyor. Anayasa’nın 33. maddesi kimsenin bir derneğe üye olmaya ve üye kalmaya zorlanamayacağını belirtse de; Koç Holdinge bağlı şirketlerde işler böyle yürümüyor. Vakıfta biriken parasını alarak ayrılmak isteyen bir işçinin ya işten çıkmış olması ya da artık hayatta olmaması gerek. İşçiler, gönüllü bir tasarruf hesabı gibi gözüken bu sistemdeki paralarını konut ve otomobil alımı, evlilik, öğrenim veya hastalık gibi durumlarda ancak vakfa borçlanarak kullanabiliyor. Üstelik bu ihtiyaçlarını yine Koç Holdinge bağlı şirketlerden karşılamak koşuluyla. Yani Koç Holding bir cebindeki parayı öbürüne koymak için vakfa üye binlerce işçinin parasını nasıl harcayacağını da nereye harcayacağını da sınırlandırmış durumda.
Vakfın 69 bin 661’i aktif çalışan olmak üzere toplam 70 bin 625 üyesi var. Yani Ford Otosan, TÜPRAŞ, Arçelik gibi Türkiye sanayisinin motor gücü diyebileceğimiz bu iş yerlerinde çalışan işçilerin neredeyse tamamı bu vakfın üyesi. Her ay işçilerin ücretlerinin yüzde 6’sı vakıf hesabına yatırılıyor; 2017 yılına kadar Koç Vakfına üye şirketler tarafından çalışan adına yatırılan yüzde 6 oranındaki iştirak payları 2017’den itibaren bireysel emeklilik sistemine (BES) yatırılıyor.
İşçiler; üyesi oldukları bu vakfın hesabında biriken paranın nereye ve hangi yatırımlara harcandığı konusunda hiçbir bilgiye erişemedikleri gibi herhangi bir söz hakkına da sahip değiller. İşçilerin lehine bir tasarruf aracı olarak sunulan ve üye olduktan sonra çıkmanın mümkün olmadığı bu sistem, Koç Holding açısından da devasa ve vazgeçilmez bir sermaye birikimi demek.
Bir davanın ortaya çıkardıkları
TÜPRAŞ Kocaeli rafinerisinde çalışırken vakıftan ayrılmak isteyen ve vakfa dava açan İşçi E.O’nun yaşadıkları vakıftaki birikimin Koç Holding açısından ne derece vazgeçilmez olduğunun da kanıtı. Dava dosyasında yer alan bilirkişi raporuyla İşçi E.O’nun alacakları hesaplanırken vakıf senedinde yer alan hükümlerin uygulanmadığı ve hesaplamanın eksik yapıldığı ortaya çıktı. Raporda 1 Temmuz 2013’te işe başlayan ve 3 Nisan 2023 itibarıyla vakıftan ayrılan E.O’nun vakıf tarafından hesaplanan alacak tutarının 112 bin 532 lira 14 kuruş eksik hesaplandığı görülüyor. Bu tutar 12 yıllık İşçi E.O’nun vakıfta biriken parasının neredeyse yarısı. İki yıldır süren davada, dosyaya eklenen bilirkişi raporuyla ortaya çıkan bu maddi hata bugüne kadar vakıftan ayrılan işçilerin alacak hesaplamalarını da yeniden gündeme getirirken; vakfa üye on binlerce işçi açısından da emsal olacak.
Vakıftan ayrılma isteği kabul edilmedi
Peki bu vakfın işçiler açısından hiçbir avantajı yok mu? Vakfın resmi senet ve finansman yönetmeliğinin her bir maddesi sağ cepten alıp sol cebe koyma ilkesiyle düzenlenmiş. İşçiler vakıfta biriken paralarını -geri ödemek şartıyla- konut edinme ve ihtiyaç finansmanı şeklinde kullanabiliyor. Araç, beyaz eşya ya da tatil gibi ihtiyaçlarını ancak Koç Holding bünyesindeki şirketlerden karşılamak koşuluyla parasını kullanabiliyor. Örneğin ev sahibi olmak isteyen bir işçinin hiç ev sahibi olmaması, en az üç yıldır çalışıyor olması ve vakfa da herhangi bir borcunun bulunmaması gerekiyor. Ayrıca vakıf üyelerinin hepsinin konut finansmanı borçlarının tamamının, Vakfın bir önceki dönem öz kaynaklarının yüzde 20’sini geçmemesi gerekiyor. Kısacası konut finansmanının ne kadar olacağı her yıl vakfın yönetim kurulu tarafından belirleniyor.
2023 yılında, yaşlılığa bağlı sağlık sorunları yaşayan anne ve babasının durumu nedeniyle araba almak istediğini belirten İşçi E.O. şunları söylüyor: “Vakıfta biriken paramı araç almak için kullanmak istedim. Koç Holdinge bağlı şirketlerden almak zorundayız bunu kullanabilmek için ama bu para ona da yetmiyor, mecburen kredi çekmem gerekecekti ve ben hem vakfa bu parayı geri ödeyip hem de kredi borcumu ödeyemeyeceğim için araba alamadım. Yaşadığım durumu da anlattım ama bir şey yapamayız dediler. Böyle olunca da vakıftan tüm paramı da alarak ayrılmak istediğimi söylediğimde önce dilekçem kabul edilmedi. Ardından avukatım aracılığıyla ihtar çektim ve dava süreci başladı” diyor.
‘Biriken paramın onda birini verdiler’
Bir TÜPRAŞ işçisi ise 6 Şubat depremleri sonrası konut finansmanından yararlanmak istediğinde karşılaştığı durumu şu sözlerle anlatıyor: “Memlekette ailemin yaşadığı ev hasar almıştı ve yenilememiz gerekiyordu. Vakıfta biriken paramı çekmek istediğimde biriken paramın onda biri bile etmeyen bir tutar ödeneceğini, daha fazlasını alamayacağımı söylediler.”
Bir başka TÜPRAŞ işçisi de işe giriş evrakları arasında vakıf üyeliği için evrakları gördüğünde, “Bu işe ihtiyacım var ama bu vakfa da üye olmak istemiyorum” dediğini ancak kendisine imzalamazsa işe başlayamayacağının söylendiğini belirtiyor. TÜPRAŞ’tan başka bir işçi de yine işe giriş esnasında işçilere toplu bir şekilde vakfa üye olmalarının avantajlarından bahsedilen bir sunum yapıldığını ve herkesin bu sunuma ikna olarak üyelik evraklarını imzaladığını anlatıyor.
‘Burada biriken parayı nasıl kullanıyorlar?’
Geçen ay TÜPRAŞ ve Petrol-İş arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri sürerken, 2 bin 900 TÜPRAŞ işçisinin vakıftan istifa dilekçesini de TÜPRAŞ yönetimine verdiğini hatırlatan bir başka işçi de “Neticede biz toplu bir biçimde istifa dilekçelerimizi sunduk. Buna hâlâ bir cevap verilmiş değil. Çok açık ki holding yönetimi burada biriken ranttan vazgeçmek istemiyor. Burada biriken para ile kendi hisselerini fonladıklarını düşünüyoruz. Böylesi büyük bir birikimin denetlenmesi gerekmez mi? Biz üyeleri olduğumuz halde hiçbir söz hakkına sahip olmadığımız gibi vakıftan istifa etmek eşittir işimizden de olmak anlamına geliyor. Devlet neden denetlemiyor” diyor.
‘Enflasyonun altında getiri getirmiş’
Koç Holding Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı, dayatmalarıyla birçok işçinin tepkisini çekiyor. Bu konuda “şikayet var” isimli internet sitesine yansıyan tepkilerin bazıları şu şekilde:
Mehmet: 22.08.2023 tarihinde sabah 9.00’dan 14.30’a kadar aramama rağmen hiçbir şekilde operatöre bağlanamıyorum. Çalışanlarınız telefona bakmayacaksa neden böyle bir irtibat numarası paylaşıyorsunuz? Telefonları açmayacak, sorun çözüm noktasında daha telefonları açamayacak durumdaysanız irtibat numarasını da paylaşmamanızı öneriyorum.
Kadir: Bir Koç çalışanı olarak memnun olmadığım kurum. Yaklaşık 9 yıldır üyesiyim işe girişte bir mecburiyet olmadığını tavsiye olduğunu söylemelerine rağmen üyelikten ayrılmak istediğinde izin vermedikleri kurum. Üyesi olduğum sürede enflasyonun bile altında getiri getirmiş. Üstelik Koç şirketleri rekor kâr açıklarken son 3 ayda portföyümde olan Koç iştirakleri payı zarar etmiş gözüküyor. İnsanın aklına bu kadar işçinin parası ile neyi finanse ettikleri sorusu geliyor. Ve şirkete herhangi bir telefon ile ulaşmak neredeyse imkansız.
İLGİLİ BAŞLIKLAR

Evrensel'i Takip Et