CİSST’ten infaz yasası teklifi değerlendirmesi: Çocukların hapishanelerdeki tutulma şartları ağırlaştırılıyor
CİSST, Meclise sunulan infaz yasası teklifini çocuklar açısından değerlendirdi. Açıklamada teklifin çocukların hapishanelerdeki tutulma şartlarının ağırlaştırıldığı belirtildi.

Fotoğraf: MA
Eylem Nazlıer
[email protected]
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde ("Kanun Teklifi") yer alan ve çocukların hapsedilme koşullarını doğrudan ilgilendiren maddeler hakkında görüşlerini açıkladı.
Görüşün çocuk haklarında ve onarıcı adalet anlayışında yaşanacak bir geriye gidişi önleme çabası olduğu belirtilen açıklamada; “Türkiye'de çocukları ilgilendiren mevzuat değişiklikleri, çoğunlukla Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ("BMÇHS") ve ilgili çocuk hakları metinlerinde yer alan kapsayıcı ve destekleyici yaklaşımdan uzak, kamuoyunun tansiyonuna göre biçim değiştiren teklifler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun en güncel örneği, Kanun Teklifinde yer alan "çocukların hapishanelerdeki tutulma şartlarının ağırlaştırılması" önerisidir. Bu teklifin temelinde şiddet suçlarına karışan çocukların ve gençlerin kamuoyunda daha çok gündeme gelmesi ve buna istinaden kamuoyunun bu çocuk ve gençlerin daha ağır cezalara tabi olmaları ve yetişkinler gibi yargılanmaları talebi olduğu düşünülmektedir. Halbuki bu tarz bir gerçeklik karşısında yürütülmesi gereken bir çalışma, sosyal hukuk devleti anlayışının gerçekleşmesine katkı sunmalı, alan çalışanlarının uzmanlıklarından faydalanmalı, çocuk katılımını sağlamalı ve onarıcı adalet perspektifinde toplumu ikna etmelidir
Etkin bir çocuk koruma politikasına sahip modern hukuk sistemlerinde çocukların korunması; mağduru, tanığı ya da faili olduğu bir suçun cezalandırılması ile değil, o suçun engellenmesi ile başlar. Bu bağlamda bu Kanun Teklifi başta olmak üzere son zamanlarda çocuk haklarına dair yasama organında yürütülen tartışmaların kapsayıcı bir çocuk hakları odağına sahip olmadığı söylenebilir” denildi.
“Çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına hükümlü çocuklar dahil ediliyor”
Kanun Teklifinin 16., 17. ve 18. maddelerinin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun ("Kanun") 11. maddesindeki çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına, 15. Maddesindeki çocuk eğitimevlerine ve 105/A maddesindeki denetimli serbestlik düzenlemelerine ilişkin değişikliklere yer verdiğine işaret edilen açıklamada; “Mevcuttaki düzenlemeye göre yargılaması devam eden tutuklu çocuklar ile yargılaması tamamlanmış olmasına rağmen kapalıya iade disiplin cezası almış hükümlü çocuklar, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında tutulurlar. Hükümlü çocuklar ise bir açık hapishane formatında olan çocuk eğitimevlerinde tutulurlar. Çocuk eğitimevleri, kapalı ceza infaz kurumlarından görece daha iyi şartlara sahiptir. Dış dünya ile iletişim, kişisel alan, sosyal ve kültürel etkinlikler, eğitime erişim mevzuat uyarınca daha mümkün ve kapsamlıdır.
Çocuk adalet sisteminin en sorunlu yanlarından biri, üzerine atılı suç kesinleşmiş çocuklar daha iyi şartlarda tutulurken hakkındaki suç henüz araştırılan çocukların daha ağır şartlarda tutulmasıdır. Bu çok önemli olan tartışma, işbu görüş metninde yer almayacak olup şimdilik Kanun Teklifindeki değişiklikler ile sınırlı kalınacaktır.
Çocukların tutulduğu şartlar, suçla yeniden ilişkilenme ve toplumsal hayata adaptasyon açısından anlamlı sonuçlar doğurur. Mevcut düzenlemede hükümlü çocuklar eğitimevlerinde tutulurken Kanun Teklifi ile kapalı hapishanelerde tutulmasının öncelenmesi, çocuk hakları açısından açıkça bir geriye gidiştir” ifadelerine yer verildi.
“Çocuk eğitimevlerinde tutulma şartları daraltılıyor”
Kanun Teklifinin 17. maddesi ile çocuk hükümlülerin çocuk eğitimevlerine geçebilmelerinin, idare ve gözlem kurulu raporuna bağlandığı ifade edilen açıklamada; “Yetişkin infaz sisteminde dahi çok tartışmalı olan idare ve gözlem kurulu uygulamasının çocuk mahpuslar için de geçerli hale getirilmesi, infaz mevzuatında çocuk mahpuslar için çok sınırlı olan lehe düzenlemeleri ortadan kaldırmaktadır. Çocuğun üstün yararını gözeterek neyin daha iyi olduğunu araştırmayan fakat bir ceza sistemi içerisinde çocuğun neyi "hak ettiğine" karar veren bir güç konumuna gelen bu tür kurullar, çocuk haklarının temel ilkelerine terstir. Diğer yandan hapishanenin amacı çocukların suç ortamına dönmesini engellemek ve toplumun bir parçası olmasını sağlamaksa idare ve gözlem kurulunun vereceği not çocuğa değil, hapishane idaresine verilmiş demektir. Zira hapishane idaresi çocuk mahpuslara neyi temin edebilirse çocuğun iyilik hali ve kendini gerçekleştirebilmesi o kadar sağlanabilir” denildi.
“Çocuk haklarında açıkça bir geriye gidiştir”
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğindeki yetişkinler için yapılan düzenlemelerin, bu Teklif ile birlikte çocuklar için Kanun'da düzenlenmek istendiği belirtilen açıklamada şöyle denildi; “Bu farkın niçin olduğu Kanun Teklifinde gerekçelendirilmemekle birlikte bir düzene sahip olması gereken hukuk normlarının amacını da belirsiz kılmaktadır. Bununla birlikte kapalı hapishaneden eğitimevine geçmek için aranan şartların yetişkinlerle aynılaştırılması ve disiplin cezaları dolayısıyla kapalı hapishaneye gönderilme ve orada tutulmaya devam etme şartlarının çocukların daha da aleyhine olacak şekilde düzenlenmesi çocuk haklarında açıkça bir geriye gidiştir.”
“Çocuk eğitimevlerine tutuklu çocukların dahil edilmesi son derece tehlikeli”
17. maddenin devamında yer alan "Tehlikeli halde bulunan, delil karartma tehlikesi olan soruşturmanın veya kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariç olmak üzere, üst sınırı onbeş yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla çocuk eğitimevlerinde barındırılabilir..." düzenlemesinin, tutuklu çocukların da eğitimevlerinde tutulmasının önünü açacağın altı çizilen açıklamada; “Bu eğitimevlerinin görece daha iyi şartlarda olması karşısında bu değişiklik teklifi çocuklar için lehe bir düzenleme gibi gözükebilir ancak madde aslında tutuklama koşulu olmayan çocukların eğitimevlerinde hapsedilmesine alan açmaktadır. BMÇHS ışığında çocukların hapsedilmemesine ilişkin bu zamana kadar yapılan tüm savunuculukların ve Türkiye'nin bu sözleşmeye uyma yükümlülüğününün aksine tutuklama şartları oluşmadan da çocukların tutuklanmasına imkan veren bu değişiklik önerisi, son derece tehlikelidir” diye belirtildi.
“Çocukların da en az 5 gün olmak üzere hapishaneye girmesi öngörülüyor”
Kanun Teklifinin 18. maddesi ile denetimli serbestliğe ayrılmak için hükümlülerin cezalarının en az 5 gün olmak üzere 1/10'unu hapishanede geçirmelerinin öngörüldüğü vurgulanan açıklamada; “Çocuklar için ayrım yapmayan bu maddeye göre çocuk mahpuslar için hapsetmenin alternatifleri ve hapishanenin olumsuz koşullarından korunmaları bir yana her halükarda yollarının hapishaneden geçmesi söz konusudur. Bir çocuk 5 gün için hapishaneye girdiğinde ne çocuk için bir tahliye planı hazırlanabilir ne de risk ve ihtiyaç analizi yapılabilir. Yine böyle bir düzenlemenin çocuk adalet sistemindeki amacına ve onarıcı adalete katkısına dair bir gerekçelendirme Kanun Teklifinde yer almamaktadır” denildi.
“Düzenlemeler çocuk haklarına aykırı”
Kanun Teklifinin, incelendiği maddeler bakımından, çocuk haklarının tartışılması ve gerçekleşmesi için bir zemine sahip olmadığı gibi infazın amacını da daha ağır koşullar ile sınırladığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Çocukların özgürlüğünden mahrum bırakılması gibi son derece önemli ve spesifik bir konunun, uluslararası standartların aksi yönündeki değişiklik önerilerine konu edilmesi çocuk hakları bağlamında açık bir gerilemedir. Çocukları ilgilendiren yasama çalışmalarında alandaki uzmanlardan ve sivil toplumdan görüş alınması ve de çocukların kendileri hakkında verilen kararlarda bir özne olarak katılımlarının sağlanması hem kapsamlı bir yaklaşım hem de ciddi bir emek gerektirir. Bu açıdan Meclis başkanlığına sunularak yakın tarihte görüşmelerine başlanacak Kanun Teklifinin yukarıda tartışılan maddeler bağlamında çocuk haklarına aykırı olduğu dikkate alınarak bu değişiklik önerilerinin tekliften çıkarılması gerekir
Yapılması planlanan çalışmalar için ise çocuk hakları üzerine belirli bir uzmanlığın ortaya konduğu ve tartışmaların tüketildiği metinler ve iyi uygulama örnekleri temel alınmalı, alanda çalışan hak temelli sivil toplum örgütleri ve uzmanlarla işbirliği yapılmalı ve toplumdaki kapsayıcı çocuk hakları bilinci güçlendirilmelidir.”
Evrensel'i Takip Et