Netflix’in bu hafta en çok izlenen dizilerinden “Sırlarımız”da ne anlatılıyor?

Mehmet Özer
[email protected]

---

Kopenhag'ın üst sınıf bir banliyösünde genç bir çocuk bakıcısı (au pair) ortadan kaybolunca, bir kadın kimin sorumlu olduğunu ortaya çıkarmaya karar verir - araştırması en yakın arkadaşlarını ve sevdiklerini de işin içine katsa bile. Danimarka dizisi “Sırlarımız” (Secrets We Keep), zengin bir ailenin, yine zengin komşularının karıştığı bir kayıp vakasının sonuçlarıyla yüzleşmesini konu ediniyor. Başrollerini Marie Bach Hansen, Simon Sears ve Lars Ranthe'nin paylaştığı mini dizinin yaratcısı Ingeborg Topsøe; yönetmeni ise Per Fly. Aynı zamanda dizi Topsøe, Ina Bruhn ve Mads Tafdrup tarafından yazıldı.

“Sırlarımız”da neler oluyor?

Kopenhag'ın dışındaki en varlıklı mahallelerden birinde, hemen hemen her ailenin Filipinler'den gelen bir çocuk bakıcısı (au pair) vardır. Cecilie ve kocası Mike da bu durumun bir istisnası değildir: Çok sevdikleri bakıcıları Angel evdeki hemen hemen her şeyi yapıyor, hatta küçük oğullarının her gece uyumasına bile yardımcı oluyor. Cecilie ve Mike'ın arkadaşları ve kapı komşuları Rasmus ve Katarina da bir bakıcı tutmaktadır - Angel'ın Ruby adında yakın bir arkadaşı. Ancak bir sabah Ruby hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Rasmus ve Katarina’ya Ruby’nin nerede olduğunu soran Cecilie, Ruby'nin başına gelenlerde onların da parmağı olabileceğinden endişelenmeye başlar. Cecilie gizemi derinlemesine araştırdıkça yakın çevresinden beklediğinden daha fazla kişinin bu işe karışmış olabileceğinden şüphelenmeye başlar.

Mini dizi, gerçek bir hikayeye mi dayanıyor?

Hayır, ancak Danimarka'nın çocuk bakıcısı (au pair) kültürü etrafında dönüyor. Ülkedeki “au pair”lerin çoğunluğu dizide olduğu gibi Filipinler'den geliyor.

Dizinin yaratıcısı Topsøe, “Bir aile içindeki güç yapılar beni her zaman büyülemiştir” diyor ve şu ifadeleri kullanıyor: “Çok az insan Danimarka'yı bu tür 'Üst kat, alt kat' evleriyle ilişkilendirir. Danimarka genellikle çok eşitlikçi bir toplum olarak tasvir edilir ve ben televizyonda bu tür evlerin tasvir edildiğini hiç görmedim. Belki de bu, varlığını kabul etmek istemediğimiz bir gerçekliktir .... Au pair'ler çalıştıkları halde 'ailenin bir parçası', ebeveynler ise evde olmadıkları halde iyi niyetli. Bu yumuşak nezaket perdesinin altında gizlenen soğuk ve sert gerçekler beni cezbediyor.”

“Sırlarımız” hakkında birkaç bilgi

Dizinin yaratıcısı Ingeborg Topsøe, Danimarka’daki “au pair” sistemi üzerine yıllardır süren kamuoyu tartışmalarından esinlendi. Filipinli “au pair”lerin düşük ücretle çalıştırılması ve "ailenin bir parçası" maskesi altında sömürüye uğramaları, dizinin çıkış noktasını oluşturdu.

Çekimler, Kopenhag’ın gerçekten de üst sınıfa ait sayılan banliyölerinde gerçekleştirildi. Bu da dizinin atmosferine ciddi bir gerçekçilik katıyor. Bazı sahneler gerçek villalarda çekildi.

Başlangıçta dizinin adı “The Au Pair Case” olarak planlanmıştı. Ancak hikayenin teması "gizlenen sırlar" etrafında şekillendiği için “Secrets We Keep” adı tercih edildi — daha evrensel ve şiirsel olduğu düşünüldü.

Yönetmen Per Fly uzun süredir televizyona ara vermişti. Bu dizi, onun tekrar kamera arkasına geçtiği ilk büyük projelerden biri oldu.