1 Mayıs | Kadıköy'de miting sürüyor, on binlerce kişi alanı doldurdu
İstanbul’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde 1 Mayıs, “Emek, barış, demokrasi, adalet için biz kazanacağız” şiarıyla Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda kutlanıyor.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde 1 Mayıs, “Emek, barış, demokrasi, adalet için biz kazanacağız” şiarıyla İstanbul Kadıköy'de Rıhtım Meydanı’nda kutlanıyor.
Emekli Karakazan: Torunuma çikolata alamam diye utanıyorum
Emekliler adına kürsüye çıkan Hasan Karakazan, "Bu devlet, emeklilere kambur diyor. Oysa biz yıllarca vergi ödedik, çalıştık, bu ülkeye hizmet ettik. Kambur değiliz. Asıl kambur onlar!” diye konuştu. Emeklilerin geçinemediğini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirten Karakazan, kendi yaşadığı çaresizliği de şöyle aktardı:
“Ben bir pazar günü torunumu alıp parka götüremiyorum. Niye? On dört bin beş yüz liraya emekli nasıl geçinecek? Kira mı verecek, elektrik mi ödeyecek, su parası mı verecek? Pazarda bir çikolatacı görse torunum ister diye utanıyorum. Yazıklar olsun bunlara.”
“Bu emekliler onları oradan yıkacak, indirecek! Sandığa gömecek!” diyen Karakazan, meydandaki kitleye çağrıda bulunarak emeklilerin artık sessiz kalmayacağını, haklarını almak için mücadeleyi büyüteceklerini söyledi.
"Aileyi kutsayanlar, kadını yok sayanlardır"
Kadınlar ve LGBTİ+’lar adına kürsüye çıkan Hatice Yayla, “Emeği üreten, sokaklarda direnen, bu meydanları dolduran, eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesini büyütenler… Hepinizi kadınların sözüyle, direnişin, isyanın, dayanışmanın coşkusuyla selamlıyorum” diyerek başladı.
“Biz kadınlar bugün yalnızca emeğimizi değil, onurumuzu, bedenimizi, özgür yaşam hakkımızı ve geleceğimizi de savunmak için buradayız” diyen Yayla, kadınların bu ülkede sadece yoksulluğun değil, eşitsizliğin, güvencesizliğin, şiddetin ve inkarın da yükünü taşıdığını vurguladı. Ev içi emeğin görünmez kılındığını, kadının toplumsal üretimden dışlandığını belirten Yayla, “Üretimin her alanında var olmamıza rağmen emeğimizin adı yok, güvencesi yok, eşit işe eş değer ücret yok” dedi.
Kadınların bakım emeğiyle yalnız bırakıldığını belirten Yayla, çocuk, yaşlı ve hasta bakımının hâlâ sosyal devletin değil, kadınların sorumluluğuymuş gibi kabul edildiğini ifade etti. Kadın bedeni üzerindeki iktidar tahakkümüne dikkat çeken Yayla, iktidarın kadınları doğurmaya, sessizliğe ve itaate zorlayan anlayışını şu sözlerle eleştirdi: “Kadınlara çocuk doğurmayı görev, sessiz kalmayı erdem, itaat etmeyi fazilet gibi sunan bu anlayış, kadınların eşit yaşam hakkını yok etmeye çalışıyor.”
Hatice Yayla, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ve kadın katillerine sağlanan cezasızlığın kadınları güvencesizliğe mahkum ettiğini belirterek, LGBTİ+ mücadelesinin de sistematik saldırı altında olduğunun altını çizdi. Yayla, “Aileyi kutsayanlar, kadını yok sayanlardır. Bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” dedi.
Esenyurt'ta kayyımın işten attığı işçi örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti
Direnişçi işçiler adına Esenyurt Belediyesinde kayyım tarafından haksız yere işten çıkarılan Günay Yıldız söz aldı. Yıldız, kendisinin ve diğer işçilerin yaşadığı haksızlıkları dile getirdi. Yıldız, konuşmasına “Merhaba, kadınım, emekçiyim, direnen bir işçiyim. İki çocuğunu tek başına büyüten bir anneyim” diyerek başladı.
Yıldız, 2021 yılında Esenyurt Belediyesinde güvenlik görevlisi olarak başladığı görevini, kayyımın 2025’teki görev süresi sonlandırmasına kadar büyük bir özveriyle sürdürdüğünü ifade etti. Ancak sendikalı olmasının ve örgütlü bir işçi olmasının bedelini ağır bir şekilde ödediğini söyledi. Kayyım tarafından işine son verilen Yıldız, sadece işinden olmadığını aynı zamanda yıllarca verdiği emeklerin karşılığı olan tazminatlarının da gasbedildiğini vurguladı.
Yıldız, konuşmasında işçi haklarına ve sendikal mücadelenin önemine dikkat çekerek, “Sizlere tüm Türkiye’den işçi için, ekmeği için, sendikal haklarını savunan tüm işçi arkadaşlarının selamını getirdim” dedi. Bu direnişin yalnızca kendisinin sesi değil, 1 Mayıs meydanlarında direnen milyonların sesi olduğunu ifade etti.
“Biz bu ülkenin direnen milyonları olarak 1 Mayıs meydanlarında sendikalarımıza sahip çıkıyoruz. Alın terimizden, sendikalarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs!” diye konuştu.
İÜ öğrencisi: Hayalini kurduğumuz geleceğin yerini açlık, borç ve baskı aldı
Gençlik adına söz alan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrencisi Umut Özgür Şahin, gençlerin karşı karşıya olduğu ekonomik ve sosyal zorlukları dile getirerek, baskılara karşı direniş mesajı verdi.
Taksim’e çıkmak isteyen kitlenin, şiddetle gözaltına alındığını söyleyen Şahin, gözaltına alınan arkadaşlarına selam göndererek, “Her yer Taksim, her yer direniş!” dedi.
Şahin yaptığı konuşmada, üniversite öğrencilerinin barınma, eğitim ve geleceğe dair umutlarını kaybettiklerini belirtti: “Bugün üniversite sıralarında hayalini kurduğumuz geleceğin yerini açlık, borç ve baskı aldı. Barınacak yurt bulamıyoruz. KYK borçlarıyla yaşıyoruz. Üniversiteler bilim üretme yeri olmaktan çıktı. Kayyım rektörlerin ve tehditlerin gölgesinde okuyoruz” dedi.
Şahin, yalnızca üniversite öğrencilerinin değil, liselilerin de benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Gençlerin emeğinin sömürüldüğünü, çocuk işçiliğin yaygınlaştırılmaya çalışıldığını ve eğitim hakkının kısıtlandığını söyledi: “MESEM adı altında çocuk emeği meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Liseliler eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Okuldan koparılıyor.”
"Düzeni değiştirmekten başka çaremiz yok"
Öğrencilerin ve gençlerin karşı karşıya olduğu bu eşitsizliklere karşı birlikte mücadele çağrısı yapan Şahin, “Bu düzeni değiştirmekten başka bir seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandı. Ayrıca hükümetin baskılarına ve gözaltılara karşı kararlı olduklarını ifade ederek “Bu düzeni kuranların saltanatı gençliğin öfkesiyle yıkılacak” dedi. Şahin, gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep ederek, mücadelelerinin süreceğini ve baskılara boyun eğmeyeceklerini vurguladı: “Ne gözaltılarınız ne baskılarınız bizi susturamayacak. Bu düzeni değiştireceğiz, bu mücadele sona ermeyecek.”
14:26
HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın mesajları da okundu. Mesajda, “Emek ve dayanışma günü vesilesiyle bir araya gelen tüm emekçilere yürek dolusu selam, sevgilerimizi gönderiyoruz. Biliyoruz ki dünyanın neresinde sömürü ve zulüm varsa orada illa ki direniş de vardır. Emeğin ve emekçinin hakkı kazılana dek, bu sömürü düzeni yıkılana dek, toplumsal barışla birlikte demokratik bir sistem inşa edilene dek hep birlikte direneceğiz. Bu vesileyle tüm emekçilerin 1 Mayıs’ını kutluyor, özgür günlerde görüşüp görüşebilmeyi diliyoruz. Yaşasın 1 Mayıs!” ifadeleri yer aldı.
Mitingde, Gezi eylemleri nedeniyle tutuklananlara da selam gönderildi.
İmamoğlu'nun 1 Mayıs mesajı okundu
Silivri'deki Marmara Cezaevinde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1 Mayıs mesajı sahnede okundu. Mesajında tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs’ını kutlayan İmamoğlu, “Yasakların, baskıların son bulacağı günler çok yakındır. Bir Mayıs’ı Taksim’de milyonlarla coşkuyla kutlayacağımız günlere kavuşmamıza az kaldı. Başta İstanbul için gece gündüz çalışan emekçi kardeşlerim olmak üzere, alın teriyle evlerine ekmek götürme derdindeki milyonlara selam olsun. Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacağı günler yakındır" ifadelerini kullandı.
Sahnede haksız, hukuksuz yere hapsedilen siyasi parti başkanları, belediye başkanları, öğrenciler, siyasetçiler de unutulmadı. Cezaevindeki siyasi tutsaklara selam gönderildi.
“Mezarda emekli olmak istemiyoruz” diyen Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) üyeleri, sahneye yanlarında getirdikleri tabutla çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
Kadıköy Yeldeğirmeni Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar, mitinge "Dayanışmanın gücü, sınıfın kiniyle geldik" pankartıyla katıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Açıklamanın devamında, ülkedeki adaletsizliklere, eşitsizliklere ve baskı ortamına değinilerek, “Siyasi rakipleri tasfiye etmek için değil, bizi -86 milyonu- insanca yaşatmak için kaynakların kullanıldığı bir ülke mümkün” denildi. Açıklamada herkesin eşit yurttaş olduğu, özgürce siyaset yapabildiği ve örgütlenebildiği bir Türkiye hayali vurgulandı:
“Kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığı, dilimize, inancımıza, kimliğimize, kökenimize bakılmadan hepimizin tüm renklerimizle eşit yurttaşlar olduğumuz, özgürce siyaset yapabildiğimiz ve örgütlenebildiğimiz; bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşadığımız bir hayat mümkün.”
Eğitimde fırsat eşitliği, liyakate dayalı kamu istihdamı, ifade özgürlüğü, kadın hakları, deprem güvenliği, barış ve laiklik gibi birçok başlıkta talepler sıralandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Çocuklarımızın okula aç gitmediği, öğretmenlerin bir gecede sürgün edilmediği, diplomaların tek kişinin emriyle iptal edilmediği bir ülke mümkün. Yıllarca çalışıp okulları bitirip, en zor sınavları geçip, mülakat adı verilen tek adama sadakat sınavına maruz kalmadığımız; KHK’lerle bir sabah işsiz kalmadığımız bir hayat mümkün.
Gazetecilerin, sendikacıların, sanatçıların, akademisyenlerin, belediye başkanlarının, eş başkanlarının, muhalif siyasetçilerin, gençlerin hapse atılmadığı özgür bir Türkiye mümkün.”
Deprem bölgesine de dikkat çekilen açıklamada, halkın barınma ve sağlık hakkına vurgu yapıldı:
“Rantı değil doğayı ve yaşamı korumayı hedefleyen bir ülke mümkün. Herkesin başını sokabileceği bir evi olduğu, depreme dayanıklı, doğaya ve insana saygılı şehirlerde yaşadığımız bir Türkiye mümkün.
Bebeklerin sağlığının para hırsına kurban edilmediği, kızamıktan çocukların ölmediği, hastalandığında kolayca ulaşabildiğimiz nitelikli bir sağlık sistemi mümkün.”
Birleşik mücadelenin önemine ve 2025 yılına dair kararlılığa dikkat çekildi:
“Bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki yüzlerce 1 Mayıs alanında aynı anda hep beraber ilan ediyoruz: Emeğin, demokrasinin, adaletin, barışın, eşitliğin, laikliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin egemen olduğu bir düzeni kuracağız.
Yeter ki birlik olalım, mücadele edelim, tek başına olmadığımızı bilelim. Nerede çalışıyorsak, nerede yaşıyorsak, nerede mücadele ediyorsak orada örgütleneceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız. Halkın birleşik mücadelesi kazanacak. Mutlaka ama mutlaka biz kazanacağız.”
Açıklama, “Biz kazandığımızda demokrasi kazanacak! Adalet kazanacak! Barış kazanacak! Kardeşlik kazanacak! Emek kazanacak! Bu ülke, bu halk kazanacak! Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Yaşasın 1 Mayıs! “ sözleriyle son buldu.
Fotoğraf: Evrensel
Kadıköy’de düzenlenen 1 Mayıs mitinginde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına ortak açıklamayı Hüseyin Tosu ve Zuhal Kaynak birlikte okudu. Açıklamada, Türkiye’nin bütün renkleri ve farklılıklarıyla meydanlarda olduğu vurgulanarak, “Bugün 1 Mayıs meydanlarında başka bir yaşamın, başka bir Türkiye’nin müjdesini vermek için bir aradayız” denildi.
İşçilerin ve emekçilerin asgari ücretle ve asgari yaşam koşullarıyla mahkum edilmediği, demokratik hakların özgürce kullanılabildiği, grevlerin yasaklanmadığı, gece yarıları kapılara dayanılmayan bir ülke talep edildi. “Başka bir hayat mümkün” vurgusuyla yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Çalışırken ölmediğimiz, sağlığımızı kaybetmediğimiz, tükenmediğimiz, tacize, şiddete, ayrımcılığa uğramadığımız, 8 saat insanca çalışıp, 8 saat insanca dinlenip, 8 saat insanca yaşadığımız bir hayat mümkün. Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olabildiğimiz, emeklilik hakkımızın gasbedilmediği, emekli olunca çalışmak zorunda kalmadığımız, emeklisini insanca yaşatan bir ülke mümkün.”
Kadınlara, gençlere, emeklilere, depremzedelere ve işsiz bırakılan kamu çalışanlarına da değinilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanması ve ILO 190 sayılı Sözleşme'nin onaylanması gerektiği belirtildi.
“Kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığı, dilimize, inancımıza, kimliğimize bakılmadan eşit yurttaş olduğumuz, özgürce örgütlenebildiğimiz, siyaset yapabildiğimiz bir Türkiye mümkün. Gazetecilerin, sanatçıların, akademisyenlerin, belediye başkanlarının, gençlerin hapse atılmadığı özgür bir ülke mümkün.”
Açıklamada, “Zorbaların değil, işçilerin, emekçilerin, halkın ülkesi mümkün” denildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB başkanları tek tek sahneye çıkarak mitinge gelen halkı selamladı.
Miting, on binlerce işçi ve emekçinin alana doğru gerçekleştirdiği yürüyüşün ardından başladı. Saygı duruşuyla açılan mitingde ilk olarak Ruhi Su Dostlar Korosu sahne aldı. 1 Mayıs Marşı’nın Kürtçesi de seslendirilirken İskele Meydanı’nda toplanan on binlerce kişi, marşlar ve türküler eşliğinde 1 Mayıs’ı kutluyor. Meydan dolarken çok sayıda kişi alana giremedi.
Fotoğraf: Evrensel
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, miting alanına geldi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi ve Emek Gençliği üyeleri, "Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm" , "Faşizme ölüm, halka hürriyet" , "iş, ekmek, özgürlük" sloganlarıyla alana giriş yapıyor.
Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel
Birçok üniversite öğrencisi "hak, hukuk, adalet", "Ayakatayız, sınıfımızın yanındayız" sloganlarıyla alana giriş yapıyor.
Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel
İstanbul Barosu, "Hukuk yoluyla demokrasi için mücadeleye devam" pankartıyla alana giriş yapıyor.
Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel
İstanbul Üniversitesi öğrencileri, "Barikatı yıkanlar bu pankartın arkasında işçi sınıfıyla yürüyor" pankartıyla Rıhtım Meydanı'na yürüyor.
Fotoğraf: Evrensel
Kortejlerin yürüyüşü sürüyor. Üniversite öğrencileri de kendi pankartlarıyla alanda.
Fotoğraf: Evrensel
Birleşik Metal-İş üyesi CT Otomotiv işçileri alana giriyor.
Fotoğraf: Evrensel
Kadıköy'de mitingin yapılacağı alana yürüyüş başladı.
Fotoğraf: Evrensel
Polis ekipleri arama noktalarında pankart denetimi yaptı. CHP’li gençlerin hazırladığı “Turbulan, şalgamılan devlet yönetilmez” yazılı pankart engellendi. CHP Kadıköy İlçe Gençlik Kolları ile güvenlik güçleri arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, duruma tepki gösterdi. Narin, “Miting alanına hakaret içermeyen her türlü pankartın alınması kararına uymayan bir yaptırımla karşı karşıyayız. Gençlerimizin hür ve özgürce mizah içeren pankartlarına gelen yasak, ülkemizde yaşanan baskı rejiminin bir göstergesidir. Mücadelemiz sürecektir” dedi.
Mitingin yapılacağı Rıhtım bölgesi dün gece saatlerinden itibaren ablukaya alındı. Bölge bariyerlerle kapatılırken arama noktalarına gelenler kimlik kontrolü ve üst aramasının ardından içeri alınıyor.
“Emek, barış, demokrasi, adalet için biz kazanacağız” şiarıyla Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda yapılacak miting için Söğütlüçeşme kolunda sabah saatlerinden itibaren toplandı.
İstanbul’da 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde “Emek, barış, demokrasi, adalet için biz kazanacağız” şiarıyla Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda kutlanıyor.
Miting için Haydarpaşa ve Söğütlüçeşme olmak üzere iki koldan yürüyüşler gerçekleştirildi. Söğütlüçeşme kolunda sabah saatlerinden itibaren toplanıldı.
Boğaziçi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Sabancı, Marmara, İstanbul Medipol Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerden gençler halaylarla, sloganlarla kortejler oluşturdu. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et