Hayatınız denemeyle geçmesin

YETİŞKİNLER çocuk kitaplarına pek ilgi duymaz. Bu büyük bir hatadır. Unutturulan, kirletilen çocuk hayallerimize geri dönmenin yoludur aslında çocuk kitapları. Ama çocuk kitabı bir denemeyse işler iyice karışıyor.
Deneme yazıları bende liseden kalma bir travmadır. “Şu konuda bir deneme yazın”, ya da “şu deneme yazısında ne demek istenmiştir, kompozisyon şeklinde yazın” şeklindeki soruları hatırlayınca travmanın boyutları da artıyor. Belki de bu yüzdendir, bir kitapçıda elime aldığım çocuk kitabında rastladığım şu diyalog üzerime ağırlık çökertti:
“Bir gün sordum Mazhar Amca’ya:
“Heybende hep kağıt ve kalem taşıyorsun, ne yazdığını öğrenebilir miyim?​”
Güldü: “Deneme” dedi.
“Yazmayı mı deniyorsun? Yazmayı bilmiyor musun Mazhar Amca?​”
“Ho ho hooooooo!” diye öyle bir güldü ki, göbeği hâlâ gözelerimin önünde zıplar.”
Eyvah küçücük, rengarenk beyinlere bu sevimsiz konu... Yapılır mı? Yayınevine güvenmesem kitabı oracıkta bırakırdım. Evrensel Basım’ın hatırına devam ettim okumaya. Güvenin iyi bir şey olduğunu tekrar deneyimledim. Kitap daha kitapçıda bitiverdi. Halime Yıldız, iyi ki tanıştım sizinle. Eski bir yarayı deştiniz ve cerahatini akıtıp iyileştirdiniz beni.
Giydim sizin Geveze pabuçlarınızı Jules Verne gibi gezdim dünyayı, kuşça konuştum annemle, her gün onlarca test çözen, çoktan seçmeli çocuklarla tanıştım, kelebek oldum çocukların kalbi çiçeklere kondum; Noel Baba’ya mektup yazdım; Nâzım’dan Menzies’e şairlerden şiir dinledim; özür diledim dünyadan, mazgalları kumbara sanıp harçlığımı attım, bir uçurtmanın kuyruğuna  tutunup daldım denizlere...
Halime Yıldız, hem denemeyi çocuklara hem de çocuk kitabını büyüklere sevdirecek yaratıcı, akıcı bir dille, yeni bir şey denemiş. İyi ki de denemekten geri durmamış.

Uçurtmayla Balık Tutmak
Halime Yıldız
Deneme
Resimleyen: Aşkım Behramoğlu
Evrensel İlk Gençlik Kitaplığı
68 s.