Plansız yapılaşma felakete yol açıyor
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, hava şartlarının yarattığı etkinin felakete dönüşmeden nasıl çözülebileceğini konuştuk.

Fotoğraf: DHA
İLGİLİ HABERLER

İzmir'de deniz taştı, sokaklar su altında kaldı

İstanbul'da lodos ve sağanak etkili oldu | Valilik: 114 olaya müdahale edildi
Eylem NAZLIER
İstanbul
Yurt genelinde yaşanan kötü hava koşulları insan yaşamını da olumsuz etkiliyor. Yağışlar, fırtınalar felakete dönüşürken yalnızca anlık tedbirler alınıyor. Hava şartlarının yarattığı etkinin felakete dönüşmeden nasıl çözülebileceğine ilişkin konuştuğumuz TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, kentlerin plansız yapılaşmaya açılmasının büyük sorunlar yarattığını vurguladı.
‘KENTLER BETONA GÖMÜLDÜ’
Kentlerin altyapısız ve plansız yerleşime açılmasından dolayı her afette aynı şeylerin konuşulduğunu söyleyen Giritlioğlu, “Planlara uymama hali, yasa dışılık ve bütün bunlar üzerinden hukuksuz kent mekanları kuruldu. Bunlara denetimsizliği, zaman içerisinde çıkan imar aflarını da eklediğiniz zaman bu sonuç kaçınılmaz oldu” dedi. İklim değişikliğinin de krize dönüşmeye başladığına dikkat çeken Giritlioğlu, “Bir kere bu plansız yerleşmelerle birlikte kentlerin rüzgar koridorlarının kapatılması, zemindeki betonlaşma ve suyu emememe hali, ormansızlaşma ve buna bağlı olarak yer altı sularının yok olması, zaman içerisinde sellerin, doluların şiddetini de arttırdı. Şu anda toprak su emmiyor, suyu emecek bir şeyi yok, kentler betona boğuldu. Dolayısıyla bu yağmurlar artık buna bağlı olarak sele dönüşmeye başlıyor” ifadelerini kullandı. Konunun bir sürü boyutu olduğunu da söyleyen Giritlioğlu, “Bir yandan da Kamu İhale Kanunu’nun değişmesiyle birlikte zaman içerisinde bu altyapı ihalelerinin kontrolsüz bir şekilde dağıtılması, niteliksiz firmalara verilmesi dolayısıyla altyapıların hazır bir nitelikte olmaması da bu durumun bir parçası” dedi.
Giritlioğlu, mega projelerin üst ölçekli planlardan bağımsız bir şekilde sürekli kentlerde uygulanıyor olmasının da nüfus yoğunluğunu, yapı yoğunluğunu dolayısıyla altyapı sorunlarını da arttırdığını dile getirdi. Bu tür olaylarla daha da fazla karşılaşılacağını ifade eden Giritlioğlu, “Bu plansız, kontrolsüz ve denetimsiz yapılaşma devam ederse felaketler kaçınılmaz bir şekilde artacaktır” vurgusu yaptı.
"DÖNÜŞÜMÜ BÜTÜNCÜL OLARAK ELE ALMALIYIZ"
Planlı gelişmeye tekrar dönülmesi gerektiğinin altını çizen Giritlioğlu “Başta üst ölçekli planlar olmak üzere plan hiyerarşisini takip etmek burada en önemli adımlardan bir tanesi. Planlar bunun için vardır. Aslında kentlerin sağlıklı gelişimini sağlamak üzere vardı. Adım adım geleceğe taşımak lazım. İyileştirme sağlamak lazım. Biz sürekli dönüşüm konuşuyoruz ama dönüşüm adı altında sadece yeni yapı yapıyoruz. Kenti bir sistem olarak ele almak; altyapısıyla birlikte planlamak, yollarıyla, doğal gaz şebekesiyle, elektrik şebekesiyle, su şebekesi ile birlikte düzenlemek bunun bir önemli parçası. Sadece yeni yapı yaparak, kat yüksekliğini arttırarak, nüfusu arttırarak aslında kentsel hizmetlerden alınan payı da düşürüyoruz” dedi. Belirli bölgelerin kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çeken Giritlioğlu, “Öncelikle çok riskli bölgelere odaklanmak gerekiyor. Kontrol altına almak, dönüştürmek gerekiyor ama dönüşümü de bütüncül bir anlayışla ele almak bu işte önemli bir adım diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Evrensel'i Takip Et