Türkiye Maarif Vakfı 3. İstanbul Eğitim Zirvesi başladı | “Eğitim vakıflarca kuşatılmış durumda”

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Türkiye Maarif Vakfının düzenlediği 3.İstanbul Eğitim Zirvesi bugün başladı. Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde iki gün sürecek zirvenin açılışında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yer aldı ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı okundu. Erdoğan'ın mesajında "Türkiye Maarif Vakfının en büyük destekçilerinden olmaya devam edeceğiz" sözleri dikkat çekti.

Sadece Temmuz ayında 23 özel eğitim kurumuna KDV indirimi, faiz desteği, sigorta primi teşviki sağlanmış ve 22 özel eğitim kurumundan alınması gereken toplam 92 milyon 242 bin liralık vergi “Yatırım Katkı Oranı” adı altında tahsil edilmemişken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuşmasına “Eğitimde eşitlik ve adaletin olmazsa olmaz” olduğunu söyleyerek başladı.

Tekin, konuşmasında “Biz Türkiye Yüzyılı'nı başlattığımız bu dönemde bu genel söylemi ve genel düzenin aksine, kendi referans değerlerimizin, kendi toplumsal değerlerimizi, kendi tarihimizi, kendimize ait insani değerlerimizi referans alan ve dünyadaki bu anlamda yaşadığımız teknolojik gelişmeleri de ıskalamadan, kendimize ait yepyeni bir eğitim sistemi, yepyeni bir eğitim felsefesi inşa etmek durumundayız” ifadelerine yer verdi.

BÜTÇESİ MEB'LE YARIŞIYOR

Bu sene “Eğitimde Değişimi Yönetmek” başlığıyla yapılan zirvede Malezya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerden bakanlar ve akademisyenler ağırlanıyor. Yarının Eğitim Dünyasında Teknoloji, Türkiye Yüzyılı’nda Eğitim gibi konularda oturumlar düzenlenecek.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden senelerdir milyonlar ayrılan Türkiye Maarif Vakfına 2024 bütçesinden 5 milyar 702 milyon TL teklif edildi. “Yurtdışında FETÖ okulları millileştiriliyor” denilerek pazarlanan vakıf, 15 Temmuz 2016’dan sonra kurulmuştu. “Türkiye’nin eğitim markası” denen vakfın bütçesi MEB’le yarışıyor. Evrensel’e konuşan Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Ramazan Gürbüz, Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen zirveyi değerlendirdi.

“EĞİTİM ÇALIŞMALARI BİLİMSEL NİTELİK TAŞIMAK ZORUNDA”

Eğitime dair yapılan çalışmaların bilimsel bir nitelik taşıması gerektiğini ifade eden Gürbüz, “Nitelikli bir eğitimden bahsedebilmek için o eğitimin laik, bilimsel ve kamusal olması gerekir” dedi. Maarif Vakfının eğitime bakışının laik eğitimi dejenere ettiğini vurgulayan Gürbüz, “Biz bu tür vakıfların pratiklerini ve sonuçlarını biliyoruz, böyle bir duruma ortak da olmayız ancak yurtdışından konuklar çağrılırken böyle bir konunun taraflarının çağrılmadığını görüyoruz” diye konuştu. Birkaç farklı başlık belirlendiğini ancak bunların yalnızca biçimsel olduğunu söyleyen Gürbüz, “Bu zirveden laik, bilimsel, kamusal eğitime dair bir politika çıkmaz” dedi.

“EĞİTİME YÖNELİK SALDIRILARI GÖRÜYORUZ”

MEB’in temel politikalarını belirleyen Milli Eğitim Şûra’larını hatırlatan Gürbüz, “Türkiye’de yapılması gereken birkaç güne sıkıştırmadan, tüm tarafların çağrıldığı şûralardır. Eğitim politikaları vakıfların düzenlediği zirvelerle değil, nitelikli şûralarla belirlenmeli” ifadelerini kullandı. Geçmiş dönemlerde Eğitim Sen olarak çeşitli çalıştay ve kurultaylar düzenlediklerini ifade eden Gürbüz, “Biz Bakanlıktan böyle bir tutum beklemiyoruz zaten. Karma eğitimi hedef aldıklarını, ÇEDES gibi projeler yaptıklarını, İHH ile protokol imzalayarak yetim çocuklara dini eğitim dayattıklarını biliyoruz. Eğitime dönük saldırılarını yakından takip ediyoruz” diye konuştu. Bu vakıf kanalıyla bir zirve düzenlenmesinden eğitime faydalı bir yan olmayacağını vurgulayan Gürbüz, Türkiye’de eğitim politikalarının benzer vakıf ve yapılarca kuşatıldığının altını çizdi.