26 Ekim 2023 04:44

Isuzu patronunun işçiye reva gördüğü: 4 saatlik uyku, ek iş, fazla mesai…

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 205. sıraya yerleşen Isuzu’da işçiye düşen ise sosyal haklar dahil ortalama sadece 15 bin lira ücret, ek iş, bitmek bilmeyen fazla mesailer...

Isuzu patronunun işçiye reva gördüğü: 4 saatlik uyku, ek iş, fazla mesai…

Ekran görüntüsü Isuzu tanıtım filminden alınmıştır.

Hilal TOK
Gebze

Anadolu Isuzu, yılın ilk altı ayında 1.4 milyar lira brüt kâr elde ederken, patron işçi başına ayda net 154 bin lira kazandı. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 205. sıraya yerleşen Isuzu’da işçiye düşen ise sosyal haklar dahil ortalama sadece 15 bin lira ücret, ek iş, bitmek bilmeyen fazla mesailer ve 4 saatlik uykuyla ayakta kalma mücadelesi oldu.

Gebze Çayırova’da bulunan ve Birleşik Metal-İş İstanbul 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu fabrikada 613 işçi çalışıyor. MESS grup sözleşmesi kapsamında olan fabrikada, 10 yıllık işçi de işe yeni giren işçi de yan haklarla beraber ortalama 15 bin lira ücret alıyor. Fabrika tek vardiya çalışıyor ancak fazla mesai ise hiç eksik olmuyor.

"ÇOCUKLARIMIN YÜZÜNÜ GÖREMİYORUM"

İsimlerini işten atılma riski nedeniyle değiştirerek yazdığımız işçilerden Murat’la konuşuyoruz. İki çocuk sahibi ve kirada yaşıyor. Çocukları küçük olduğu için kendisi gibi işçi olan eşi şimdilerde çalışamıyor. Murat fazla mesaiye kalmadığı zamanlarda, başka firmalara servis çekiyor: “15 bin liraya, bedavaya çalışıyoruz. Fazla mesai yapıyorum, ama yetmiyor. Başka ek iş yapan arkadaşlarım da var. Bir de eline her zaman 15 bin lira geçmiyor. Kesintilerle kuş oluyor ücretimiz. Mesela geçen ay 60 saatten fazla mesaiye kaldım ama elime sadece 20 bin geçti, daha da kalmam fazla mesaiye. Ne yapayım? Ekmek parası... Dört saatlik uyku ile fabrikaya gidiyorum. 5’te fabrikadaki iş bitiyor, 6’da servise çıkıyorum, gece 1’de eve geliyorum. Sabah yine servise gidip oradan işe gidiyorum. Çocuklarımla vakit geçiremiyorum. Yüzlerini göremiyorum. Bütün ay böyle çalıştığımda ancak 45 bin lira ücret geçiyor elime.”

BU TEMPOYA CAN DAYANMIYOR

Günün 15 saatten fazlasını çalışarak geçiren Murat, borçlar, kira, çocukların eğitim ihtiyaçları derken ayı zor bitiriyor: “Benim kiram 6 bin 500 lira. Çocuk anaokulunda, devlet okulu ama sanki özele gönderiyoruz. 3 bin lira kitap parası istediler benden. Küçüğü hep okula gitmek için ağlıyor, kreşe gitmek istiyor. Kreşe yazdıralım dedik, 10 bin lira istiyorlar kreşe, gönderemedik. Bazen çok yoruluyorum, bünyem dayanmıyor, tam gün çıkamıyorum servise. Tam gün çıksam 45 bin lira alacağım, ama gücüm artık yetmediği için haliyle elime daha az geçiyor. Can dayanmıyor çünkü buna. Hanım gitme diyor, ama gitmeyince de olmuyor. Mesela geçen hafta ful çıktım servise, o yüzden bugün çıkmayacağım, çocuklarla vakit geçireceğim. 12 bin lira aylık borcumuz sadece, dönem dönem işsiz kalmıştım, o borçlar... Bir de ne yiyecek bu çocuklar? Aylık mutfağım 5 bin lira. Sadece faturalar 2 bin lira tutuyor. O da yaz günü. Fabrikadan aldığım ücreti çoktan geçti bak. Bu ek işim olmasa ben geçinemem.”

"BÖYLE YAŞAMAK İNSANIN ZORUNA GİDİYOR"

Anadolu Isuzu’nun İSO 500’de 205. sıraya yerleştiğini hatırlattığımızda Murat, “İşçiyi düşünen yok, işçiyi düşünen işçiye bu ücreti vermez” diyor ve devam ediyor: “Vallahi hayat, yaşamak bizim için çok zor. Dönüp sormuyorlar bize ‘Nasıl yaşıyorsunuz’ diye. Sormazlar. Çünkü kendi cepleri dolu. Bak, geçen çocuğa okuldan beslenme listesi çıkarmışlar. Listeye badem, ceviz yazmışlar. Sanki ben servet alıyorum. Geçen fındık getirin demiş hocası, dedim yok fındık falan, fındık nasıl alalım, koymadık. Benim çocuğum balık çok seviyor, istedi. ‘Servisten para yatınca sana söz alacağım’ dedim. Hanıma para verdim, hamsinin kilosu 100 lira olmuş. Geçen sene 25 liraydı hamsi. Her şeye üç dört katı zam geliyor, işçiye ucuyla zam veriyorlar. Biz böyle yaşarken, kim zengin oldu? Koç zengin oldu, Isuzu’nun patronu zengin oldu. Artık açlıktan ağlıyoruz. Benim para biriktirmeye başlamam için bir sene böyle çalışmam lazım ki en azından düze çıkayım. Neden ben çocuğum bir şey istediğinde sürekli çocuklarımı oyalamak zorunda kalıyorum? İnsan ‘Taş olayım da yerin dibine gireyim’ diyor o zaman. İnsanın zoruna gidiyor, çok zoruna gidiyor…”

35 BİN LİRA FAZLA MESAİYİ ENGELLEMEZ

Söz MESS sözleşmesine geliyor. Birleşik Metal-İş’in ilk 6 ay için yüzde 140.5, sonraki 6 aylar için enflasyon artı 8 puan talep ettiğini hatırlatıyor ve bu teklif kabul edilse bile kabaca bir hesapla ücretinin ikramiyeler dahil 35 bin civarına geleceğini söylüyor. Bu rakamın kendisini rahatlatacağını ama sorunu çözmeyeceğini dile getiren Murat, “35 bin lira ücret alsam, ek iş yapmam ama yine fazla mesai yapmak zorunda kalırım. Ben çıplak ücretin 35 bin lira olmasını istiyorum, o zaman yan haklarla 40 bin lira olur. Anca toparlarız. Tabii vergi de kesilmeyecek, çünkü kuşa dönüyor kesintiler olunca” diyor.

"SENDİKA KARARININ ARKASINDA DURMUYOR"

MESS’in 4 bin 750 liralık avans verme kararını ve sendikalarının avansın miktarını az bularak önce fazla mesaiye kalmama sonra ise haftada 1 saat iş durdurma kararını değerlendiren Murat, “Sendika işçiye ‘Fazla mesaiye kalmama eylemleri yapacağız’ dedi. ‘Arkandayız, kalmıyoruz’ dedik. İlk hafta sonu için karar alındı. 7 kişi gitmiş fazla mesai yapmış, hani birlik? Hani kimse yapmayacaktı, hani sendika gerekirse kapının önünde duracaktı da kimse giremeyecekti içeriye? Sonra da ‘İsteyen fazla mesaiye kalsın istemeyen kalmasın’a döndü olay. Sen bir kere kararının arkasında duracaksın. Şimdi işçide de ‘Bunlar hiçbir şey alamaz’ algısı var. 4 bin 750 lira avans verdiler. Ağza bir kaşık bal çaldılar. Bir market arabası dolmaz. Sen bu kadar iş yerinde güçlü örgütlü bir sendikasın, sonuç alacak düzeyde iş durdurma gücüne sahipsin, ama ağırlığını koyacak bir şey yapmıyorsun...”

"FAZLA MESAİ YAPIYORUZ, DEVLETE ÇALIŞIYORUZ"

Murat bir dönem AKP’yi savunuyormuş ama artık böyle yaşamasının sebebi olarak AKP’nin politikalarını gördüğü için öfke duyduğunu söylüyor. Hem devlete hem iktidara tepki gösteriyor: “Bu iktidar parası olanları zengin yaptı, benim gibi işçileri de iyice yoksul yaptı. Biz geçinebilmek için fazla mesai yapıyoruz, onun da vergisini alıyor bu devlet bizden. Bak burası büyük bir işletme, bizim verdiğimiz kadar vergi vermiyordur. Patrona vergi affı geliyor, bize o da gelmiyor. Artık vergi kesmeyin yeter. Vergi kesintisi olmasa yine geçiniriz az çok. Ben bu devlete mi çalışacağım ya? Gideceğim fazla mesai yapacağım, devlet yattığı yerden kazancımı misli misli alacak... Yeter artık, verginin altında ezilmekten yorulduk.”

"SEN Mİ TER DÖKTÜN!"

İktidarın kıdem tazminatlarına göz dikmesine de tepki gösteriyor Murat: “Kıdem tazminatını kaldırmak bu iktidarın hayali, senelerdir bunun peşinde. Kısaca diyorlar ki, ‘Biz zenginleri savunacağız, zenginler de siz fakirlerin boğazını sıkmaya, ezmeye devam edecek.’ Bir işçinin en büyük hayali tazminatı ya! Sen mi çalıştın, sen mi ter döktün de senin keyfine göre alacağız seneler sonra hakkımızı?​”

PATRON İŞÇİ BAŞINA 154 BİN LİRA KAZANDI

MESS grup toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan Anadolu Isuzu, kamyonet, midibüs, otobüs, ticari araç vb. üretimi yapıyor. Yılın ilk altı ayında 569 milyon net kâr elde etti. Net satışlarını ise geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 123, yurt içi satışlarını yüzde 134 ve ihracat satışlarını yüzde 99 artırdı. Toplam pazarını ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artırdı. Ticari araçta büyümeyi yüzde 2, ağır ticari araçtaki büyümesini ise yüzde 23 artıran Anadolu Isuzu, toplam dönem cirosunu 5 milyar liraya, dönem brüt kârını ise 1.4 milyar liraya yükseltti. 613 mavi yakanın çalıştığı fabrikada bir işçi yan haklarla 15 bin lira ücret alırken, patron ise ayda işçi başına 154 bin net kâr kazandırdı. Anadolu Isuzu, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 205. sırada yer alıyor.

Evrensel'i Takip Et