28 Eylül 2023 12:20

Dayanışma ezilenlerin inceliği midir?

Böylece bu çeviri ile zihnimde yan yana getirmekte zorlandığım dayanışma ve ezilen kavramlarının yolları ayrılmış ve dayanışma halkların birleştirici inceliğinde yaşam bulmuştur.

Dayanışma ezilenlerin inceliği midir?

Fotoğraf (orijinal eser): René Burri (1963)

“Dayanışmanın ezilenlerin inceliği” olduğu tespitiyle sanırım ilk olarak 2018 yılında üniversiteden ihraç edildiğim dönemde karşılaşmıştım. O zamana kadar birçok dayanışmanın parçası olmuştum ama Che’ye atfedilen bu sözü ya duymamıştım ya da duymazdan gelmiştim. Çünkü cümlenin dayanışma tarafı bana iyi gelirken, ezilenler tarafı ise bende adını koyamadığım bir hoşnutsuzluk yaratıyordu. Olasılıkla beni rahatsız eden şey dayanışma ve ezilmenin aynı cümle içerisinde geçmesi ve sanki birbirinin koşuluymuş gibi sunulmasıydı.

Dayanışmanın ezilenlerle ilişkisini anlamak için sözlük anlamına baktığımda; “Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması” şeklinde bir tanımla karşılaştım. Bu tanımın da ezilenlerle ilişkisini kurmak pek mümkün değildi.

Dayanışma kelimesinin dilimize girişinin üzerinden henüz 88 yıl geçmiş olsa da kavramının eş anlamlısı olarak kullanılan tesanüt kelimesinin tevellüttü görece eskiymiş. İstinat ve senet gibi sözcüklerle akraba olan tesanüt sözcüğü Ziya Gökalp tarafından Fransızca solidarite kelimesinin karşılığı olarak tedavüle XIX. yüzyılda sokulmuştur. Duvar, sağlamlık, dayanıklılık çağrışımları olan tesanüt kelimesi yerine 1935 yılında yayımlanan Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzunda dayanışma sözcüğü önerilmiş ve zamanla tesanüt kelimesi tedavülden kalkmıştır. 

Hem Osmanlıca hem de Türkçedeki karşılıkları dayanıklılığı, sağlamlığı, bir aradalığı, yan yanalığı çağıran bir kavram nasıl olmuş da ezilenlerle aynı cümlede yan yana gelmiştir?

İşte bu sorunun yanıtını ararken imdadıma Barış Yıldırım’ın “Yanlış alıntılar izinde” yazısı yetişti. Barış Yıldırım yazısında “Dayanışma ezilenlerin inceliğidir” cümlesinin her ne kadar Che’ye atfedilse de İspanyolca kaynaklarda Che kadar Gioconda Belli adlı Nikaragualı kadın bir şairle de ilişkilendirildiğini belirtiyordu. Gioconda Belli 1970’lerde Nikaragua’da illegal mücadele veren Sandinista Ulusal Özgürlük Cephesi (Frente Sandinista de Liberación Nacional-FSLN) içerisinde yer almış ve bu süreçte de şiirlerini ve yazılarını kaleme almaktan geri durmamıştır. Bu dönemde yazdığı şiirlerinden birinde “Dayanışma ezilenlerin inceliğidir” dizesine yer vermiştir.

Zamanla Che’den ve Gioconda Belli’den bağımsızlaşarak adeta anonimliğini ilan etmiş olan cümle dilimize “Dayanışma ezilenlerin inceliğidir” şeklinde çevrilerek girmiştir. Oysa Yıldırım bu çevirinin “bir parça hatalı” olduğunu, hatta cümleyi Türkçeye çeviren kişinin “fazla yoruma kaçmış” olduğunu belirtiyordu. İspanyolcası “La solidaridad es la ternura de los pueblos” olan cümlenin yoruma kaçmadan yapılacak çevirisinin “Dayanışma halkların inceliğidir” olduğunu belirtiyordu. Böylece bu çeviri ile zihnimde yan yana getirmekte zorlandığım dayanışma ve ezilen kavramlarının yolları ayrılmış ve dayanışma halkların birleştirici inceliğinde yaşam bulmuştur.   

Meraklısına not: Gioconda Belli’nin Halkların İnceliği şiirini Barış Yıldırım çevirisi ile buraya bırakıyorum.

Halkların İnceliği

Sana diyordum ki dayanışma,
ezilenlerin inceliğidir.
Zaferden sonra diyordum,
o zor kavga zamanlarını ve gözyaşlarını
geçtikten sonra;
şimdi orada başımıza gelenleri hatırlıyorum
her şey rüyadan, rüyadan ibaretti, uyanıkken ve uykuda,
yorulmadan uykunun harcını karamazdık asla
tüm bunlar bitene kadar, kızıl-kara bayrakları görene kadar
-aslında- evlerin, kulübelerin, konduların üzerinden ve yoldaki ağaçların
üstünden dalgalanan bayrakları görene kadar ve yaşadıklarımızı düşünene kadar
her şey öfkeden ve ateşten bir yapboz gibiydi
ve kandan ve umuttan…

Evrensel'i Takip Et