Kadir İnanır’ın Lazlığı ya da gazeteciliğin sefaleti

Kadir İnanır’ın Ezgi Başaran ile söyleşisinde gündem yaratan açıklamaları Doğu Karadenizli bir Laz olarak benim için de son derece anlamlı. Onurlu bir barışa sunduğu katkı için minnettarım.
Asıl söylemek istediğim konunun başka bir boyutu. Eyüp Can 13 Şubat tarihli “Sen Neymişsin Kadir Abi!” başlıklı yazısında Selahattin Demirtaş’ın BDP grup toplantısında Kadir İnanır’a teşekkürüne yer vermiş. İyi de etmiş, ama bunu yaparken bir halkı da arada kaynatmış.
Eyüp Can, Demirtaş’ın açıklamalarında dikkatini çeken iki şeyden birinin İnanır’ın Karadenizliliğine yaptığı vurgu olduğunu söylüyor. Önemli bir vurgu ama Demirtaş’ın Karadenizli vurgusunu Can şöyle yansıtmış; “Evet evet yanlış duymadınız Kadir Abi’nin Karadenizliliği, bir anlamda Lazlığı...” Hangi anlamda “Lazlığı” Eyüp Bey?
Kadir İnanır bildiğim kadarıyla Ordulu. Merak ediyorum bütün Karadeniz’e Laz deme alışkanlığını ne zaman geride bırakacağız.
Bu vesile ile tekrar edelim; Lazlar Doğu Karadeniz’in yerli halkı. Lazca konuşulan yer Rize’nin Pazar ilçesinde başlar ve Gürcistan sınırına doğru uzanır. Gürcistan’ın batı bölgelerindeyse Megrel adı verilen Hıristiyan Lazlar yaşarlar. Lazlar, derin bağları olmakla beraber sosyokültürel olarak Karadeniz’in geri kalanından ayrılırlar. En önemlisi Lazların kendilerinin Lazuri dedikleri bir dilleri vardır. Bu dilden Kadir Abi’nin haberdar olduğunu biliyorum ama Eyüp Bey haberdar mı acaba?
Demokratik taleplerini her fırsatta dile getiren Lazların onurlu bir barış sürecine katkılarının gündeme gelmesi çok önemli, neticede aynı ‘gemideyiz’ fakat bunun için Laz aydınlarının beyanlarına yer verilmesi daha anlamlı olmaz mıydı?
Yazının can sıkıcı başka bir yönü; hadi Kadir Abi’yi Laz yaptık, öyle ya bütün Karadenizliler Laz! Yazının başka bir bölümünde neden sadece “Bu süreci Türk-Kürt beraber çözecek.” deniyor? Lazlar nerede? Anadolu’nun diğer halkları nerede? Kadir İnanır da açıklamasında Lazlara değiniyor; Kürtlerin ve Lazların filmlerde “komik unsur” olarak kullanılıp, stereotipleştirildiğini söylerken. Yani Eyüp Bey’in yaptığını anlatırken…
Bu soruların cevabı Eyüp Bey’in belleğinde var mı bilmiyorum ama onurlu bir barış, eşit ve demokratik bir Türkiye hepimizin eseri olacak. Hiçbir halk bu süreçten dışlanmadan.